Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/9735 E. 2023/2383 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9735
KARAR NO : 2023/2383
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/129 E., 2021/186 K.
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Besni Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.10.2015 tarihli ve 2014/304 Esas, 2015/382 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası atfıyla ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları ile 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

2.Besni Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.10.2015 tarihli ve 2014/304 Esas, 2015/382 Karar sayılı kararının, sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesinin, 21.01.2020 tarihli ve 2020/7045 Esas, 2022/5400 Karar sayılı ilâmıyla; hüküm tarihinde Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, hükmün tefhim olunduğu duruşmada hazır bulundurulmadığı gibi SEGBİS yolu ile de duruşmaya katılması sağlanmadan yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 sayılı Kanunun 193 üncü ve 196 ncı maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlandığından bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Besni Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.03.2021 tarihli ve 2020/129 Esas, 2021/186 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası atfıyla ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları ile 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

4.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.11.2022 tarih, 2022/134547 sayılı tebliğnamesi ile kararın onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri; zamanaşımı süresinin dolduğuna, hakkında aynı suçtan verilen ceza olmadığı halde tekerrür hükümlerinin uygulandığına, kararın hukuka aykırı olduğuna ve resen gözetilecek nedenlere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkeme gerekçesinde “Olay tarihinde sanığın İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından yapılan alkol muayenesinde 3,24 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, sanığın kullandığı alkolün etkisiyle … sevk ve idare edemeyecek durumda olmasına rağmen 3,24 promil alkollü iken … kullanarak üzerine atılı TCK’nın 179/3 maddesindeki trafik güvenliğine tehlikeye sokma suçunu işlediği iddiasıyla mahkememize kamu davası açıldığı, sanığın savunmasında suçunu ikrar ettiği ayrıca alkol raporu da dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından sanığın mahkumiyetine karar verilmiş, bozma ilamı savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle ise de dosyanın bozmadan sonra yeni esasa kaydıyla yeniden ele alındığından sanığın herhangi bir ceza infaz kurumunda bulunmadığı tespit edilmiş bu nedenle sanığın bildirmiş olduğu ikameti mahal mahkemesine talimat yazılması suretiyle sanığın savunması talimat mahkemesince alınmış olup ayrıca her ne kadar mahkememizce promil oranı göz önüne alınarak sanığa verilen cezada teşdit oranının daha fazla olması gerektiği değerlendirilse de, bozulan ilama yönelik yapılan aleyhe temyiz bulunmadığından sanığa verilen bozma ilamından önceki ceza miktarı ile sanık cezalandırılmış..” denilmiştir.

2.5271 sayılı Kanunun 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinde yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı ve bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verilerek genel hükümlere yargılama devam edildiği anlaşılmıştır.

3.Sanık aşamalarda suçlamaları kabul etmiş, alkollü şekilde … kullandığını ikrar etmiştir.

4.Kolluk tarafından alkolmetre ile yapılan ölçüm sonucu sanığın 3.24 promil alkollü olarak trafiğe çıktığı tespit edilmiş olup ölçüme ilişkin alkol raporu (cihaz çıktısı) dosya içerisinde mevcuttur.

5.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

6.Sanığın adli sicil kaydındaki tekerrüre esas alınan Besni Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2014 tarih 2012/270 Esas, 2013/239 sayılı mahkumiyet hükmüne ilişkin davanın, 16.05.2017 tarihli ek kararla düşmesine karar verildiği görülmüş, ek karar dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

2.Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç, 5237 sayılı TCK’nın 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacaktır. Sanık hakkında zamanaşımını kesen son işlem 08.10.2015 tarihli mahkumiyet hükmü olup henüz zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından sanığın zamanaşımına yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

3.Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Besni Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2014 tarih 2012/270 Esas, 2013/239 karar sayılı ilamındaki mahkumiyet hükmü 5237 sayılı Kanun 141 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olup, hükümden sonra 02.12.2016 tarihli, 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanunun 253 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı Kanun 141 inci maddesinin birinci fıkrasında tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve Besni Asliye Ceza Mahkemesinin 16.05.2017 tarihli ek kararıyla davanın uzlaşma nedeniyle düşmesine karar verilip kararın 19.06.2017 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında adli sicil kaydında tekerrüre esas başkaca sabıkası bulunmayan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağının gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuş olup, bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

4.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenle Besni Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.03.2021 tarihli ve 2020/129 Esas, 2021/186 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında tekerrür hükümlerinin uygulandığı (9) numaralı paragrafının hükümden çıkarılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2023 tarihinde karar verildi.