YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9634
KARAR NO : 2023/880
KARAR TARİHİ : 21.03.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Dairemizce verilen bozma kararı üzerine mahkemece kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 nci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 25.01.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak suçundan 08.02.2015 tarihinde göz altına alındığı, 09.02.2015 tarihinde tutuklandığını, 23.06.2015 tarihinde tahliye edildiğini, tutuklanmadan önce tamirci olarak çalışması nedeniyle aylık 1.500,00 TL geliri olduğunu, bu suretle davacının maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 110.000,00 TL tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 23.02.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde olup olmadığının, mahkemenin yetkili olup olmadığının ve mükerrer dava açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, dava dilekçesindeki eksikliklerin giderilmesi için davacıya süre verildikten sonra eksiklikler giderilmezse davanın reddi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, tutuklama işleminin usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini ve faiz talebinin kanuni çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
3. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli ve 2016/69 Esas, 2016/214 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 4.303,04 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmiştir.
4. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli ve 2016/69 Esas, 2016/214 Karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 19.04.2022 tarihli ve 2021/677 Esas, 2022/3051 Karar sayılı kararı ile davacının tutuklu kaldığı sürenin başka bir mahkumiyetinden mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği, kabule göre de hükmedilen maddi tazminat miktarının fazla ve manevi tazminat miktarının eksik olduğu gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.09.2022 tarihli ve 2022/402 Esas, 2022/536 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 4.255,00 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmiştir.
6.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 17.11.2022 tarihli tebliğnamesi ile temyiz istemlerinin reddi ile hükmün onanmasını talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Davacı vekilinin temyiz isteği; hükmedilen maddi ve manevi tazminatın düşük olduğuna ilişkindir.
2. Davalı vekilinin temyiz isteği; davanın reddi gerektiğine, uygulanan tutuklama işleminin yetkili makamların kusurundan kaynaklanmadığına ve davacının zararın doğumuna yönelik kusurunun tazminat hesabında göz önünde bulundurulması gerektiğine ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Dosya içeriğindeki ilam, bilgi, belge ve kayıtların incelenmesinde; davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 08.02.2015 – 23.06.2015 tarihleri arasında 135 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 11.12.2015 tarihinde kesinleştiği, yasal süre içinde yetkili ve görevli mahkemede davanın açıldığı ve davacının tutuklu kaldığı sürenin başka bir cezasından mahsup edilmediği anlaşılmıştır.
Maddi tazminat talebi yönünden, davacının çalışmasına ilişkin herhangi bir resmi belge bulunmadığından maddi kaybının net asgari üzerinden hesaplanması gerektiği kabulü ile 4.255,00TL maddi tazminatın haksız gözaltı tarihi olan 08.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalı … hazinesinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, haksız tutuklamaya neden olan olayın cereyan tarzı, haksız olarak tutuklu kalınan süre, yürütülecek faiz oranına göre ele geçen toplam tazminat miktarı ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiğinden tüm bu hususlar gözetilerek davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 6.000,00 TL manevi tazminatın haksız gözaltı tarihi olan 08.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalı … hazinesinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan … 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/185 Esas-2015/377 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 08.02.2015–23.06.2015 tarihleri arasında 135 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 11.12.2015 tarihinde kesinleştiği, gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve tazminat talep edilebilmesi bakımından kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
A.Davacı vekilinin temyiz sebeplerine yönelik olarak
Davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği ve asgari ücreti aşan bir geliri olduğunu belgeleyemeyen davacı lehine asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin bu hususlara ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
B.Davalı vekilinin temyiz sebeplerine yönelik olarak
1. Tazminata esas ceza davasında davacının tutuklandığı suçtan yapılan yargılama neticesinde beraat etmiş olması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 141 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca tazminata hak kazandığı, tutuklama tedbiri uygulayan makamların kusurunun bulunmamasının tazminata engel olmadığı ve davanın reddini gerektirir bir sebebin bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu hususlara ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
2. Davacının tazminata esas ceza dosyasında kendi kusuru ile tutuklandığına yönelik bir tespitin bulunmaması nedeniyle davacının zararın doğumuna yönelik kusurunun tazminat hesabında göz önünde bulundurulması gerektiğine yönelik davalı vekilinin temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.09.2022 tarihli ve 2022/402 Esas, 2022/536 Karar sayılı kararında davacı vekili ve davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.03.2023 tarihinde karar verildi.