Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/9348 E. 2023/493 K. 21.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9348
KARAR NO : 2023/493
KARAR TARİHİ : 21.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında Dairemizin bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2016 tarihli ve 2015/443 Esas, 2016/55 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereğince 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddedesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ve taksitlendirilmesine, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası gereğince 1 yıl süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

2. … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2016 tarihli ve 2015/443 Esas, 2016/55 Karar sayılı kararının sanık müdafii, o yer Cumhuriyet savcısı ile katılanlar vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 22.06.2021 tarihli ve 2019/11518 Esas, 2021/5139 Karar sayılı ilamıyla;

”…186 promil alkollü vaziyette … kullanan sanığa ek savunma hakkı verilerek TCK’nın 22/3. maddesindeki bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, cezada orantılılık ilkesi ile … ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, 3 kişinin basit tıbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, bir kişinin 2. derece kemik kırığı oluşmasına neden olacak şekilde yaralanmasına sebep olan sanık hakkında en üst sınırdan ceza verilerek teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesi;

Sanık hakkında hükmedilen 3 yıl hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddelerine aykırı davranılması,

Sanığın 1 yıl süreyle ehliyetinin geri alınmasına karar verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması”nın kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2022 tarihli ve 2021/524 Esas, 2022/196 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi gereğince neticeten 1 yıl 14 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının a bendi, 52 nci maddedesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ve taksitlendirilmesine, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası gereğince 1 yıl süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 02.11.2022 tarihli ve 2022/135402 sayılı, hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Katılan vekilinin temyiz İsteği;
1. Cezanın adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğine,

2. Cezanın az olduğuna, daha fazla ceza verilmesi gerektiğine,

ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

Yerel Mahkemenin Kabulü
1. Olay günü saat 04.15 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki aracıyla meskun mahalde, bölünmüş, tek yönlü, iki şeritli yolda seyir halindeyken, aynı istikamette taşıt yolu dışında yolun sağında duraklama yapan katılan …’in aracına arkadan çarptığı, katılan ve aracında yolcu olarak bulunan katılanlar … ile …’nün basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, katılan …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilemez, 2. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, sanığın doktor raporuna göre 186 promil alkollü ve kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu kabul ve tespit edilerek uygulama yapılmıştır.

2. Sanık aracıyla seyir halindeyken biranda gözlerinin kapandığını, gözünü hastanede açtığını ve kaza yaptığını burada öğrendiğini, alkollü … kullandığı için pişman olduğunu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini ve lehine hükümlerin uygulanmasını talep etmiştir.

3. Katılanlar sanıktan şikayetçi olduklarını beyan etmişlerdir.

4. Kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu raporunda kazanın meydana gelmesinde sanığın asli ve tam kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.

5. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına ilişkin raporun dosyada olduğu görülmüştür.

6. Dosya kapsamında 186 promil alkollü olduğuna dair alkol muayene raporu, katılanların yaralanmasına ilişkin rapor içeriği bulunduğu görülmüştür.

7. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

A. Katılan Vekilinin temyiz istemi;
1.Daha fazla ceza verilmesi gerektiği yönünden;
Sanığın dosyada bulunan deliller kapsamında tayin olunan eylemi bakımından, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, sanığın taksirinin yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak sanık hakkında belirlenen temel cezanın sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edildiği görülmekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Verilen cezanın adli para cezasına çevrilmemesi gerektiği yönünden;
5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Diğer temyiz sebepleri yönünden;
Sanık hakkında hükmedilen sonuç cezanın ”2 yıl 2 ay 20 gün” yerine ”1 yıl 14 ay 20 gün” olarak belirlenerek sanık hakkında eksik cezaya hükmedilmesi,

Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2022 tarihli ve 2021/524 Esas, 2022/196 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

21.02.2023 tarihinde karar verildi.