YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9132
KARAR NO : 2023/1952
KARAR TARİHİ : 01.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında Dairemizin bozma ilamı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.06.2016 tarihli ve 2015/473 Esas, 2016/947 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan açılan kamu davasında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2.Diyarbakır 8.Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.06.2016 tarihli ve 2015/473 Esas, 2016/947 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin, 07.04.2021 tarihli ve 2020/9985 Esas, 2021/3346 Karar sayılı ilâmı ile “Gece vakti,saat 18.00 sıralarında,yerleşim yerinde iki yönlü yolda düz eğimsiz yolda sanık …’nin … hostesi olduğu, sanık … idaresindeki okul servisinden inen 5 yaşındaki …’ın babası müştekinin ve tanıkların ifadelerine göre “ikametin önünde,vücudunun yarısının kaldırım üzerinde ayak kısımlarının ise yol üzerinde olduğu,su matarasının kırılmış parçalarının yol üzerinde ve kaldırım üzerinde olduğunun belirtildiği”, hastaneye kaldırılan çocuğun öldüğü olayda;…………sanıkların mahkumiyeti yerine, suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilerek beraatlerine karar verilmesi,
nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3.Diyarbakır 8. Asliye Ceza Ceza Mahkemesinin, 30.05.2022 tarihli ve 2021/388 Esas, 2022/463 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 ncü maddesinin altıncı fıkrası gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ve sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.
4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 27.10.2022 tarihli ve 2022/126117 sayılı, sanığın savunma hakkının kısıtlandığından bahisle bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın savunma hakkının kısıtlandığına,bilirkişi raporunun hatalı olduğuna, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Yerel Mahkemenin Kabulü:
1. Olay tarihinde gece vakti, saat 18.00 sıralarında,yerleşim yerinde iki yönlü yolda düz eğimsiz yolda sanık …’nin … hostesi olduğu, sanık … idaresindeki okul servisinden inen 5 yaşındaki …’ın babası müştekinin ve tanıkların ifadelerine göre “ikametin önünde,vücudunun yarısının kaldırım üzerinde ayak kısımlarının ise yol üzerinde olduğu,su matarasının kırılmış parçalarının yol üzerinde ve kaldırım üzerinde olduğunun belirtildiği”, hastaneye kaldırılan çocuğun öldüğü olayda; kaza anını gören tanık ya da kamera görüntüsü olmadığı, okul servis aracı incelendiğinde; aracın yerden yüksekliğinin 30 cm. olduğu, otomatik kapının alt kısmının yerden yüksekliğinin 33 cm olduğu, otomatik kapı açıldığında 10 cm kadar dışarı çıkarak açılıp kapandığı tespit edildiği, ölü muayene ve otopsi tutanağı incelendiğinde “alın sağ üst kısmındaki 6 cm uzunluğunda üzeri sütüre yara ve çevresinde 6×7 cm lik alanda ekimozlu sıyrık kısmının kavisli yani yarım daire şeklinde olduğu, bu kavisli yaranın okul servis aracının otomatik kapısının orta kısmlarına denk gelen … içine doğru kavisli olan kapı üzerindeki kavise benzediği, sağ diz altında lateralde 2×1 cm’lik sıyrık bulunduğu, bu sıyrığın okul servis aracının otomatik kapısının alt uç kısmına denk geldiği, kapı yüksekliği ile çocuğun diz seviyesindeki izin benzer yükseklikte olduğu, sanık …’nin kolluk ifadesinde “… sürücüsü sanık …’nin o gün hızlı,agresif … kullandığını, …’ın araçtan kendisinin indiğini, … indiği sırada … içerisinde arka kısımda bulunan öğrenciler tartışınca onlara müdahale etmek için arkaya gittiğini, şoförün hiç beklemeden çok hızlı ve ani bir kalkış yaptığını, o anda da kapının kapandığını ve hızlıca devam ettiklerini” belirtmesi karşısında, 27.11.2014 tarihli ve 20.01.2016 tarihli trafik bilirkişi raporları da birlikte değerlendirildiğinde …’ın araçtan indikten sonra ikametine doğru yönü hafif sağa dönük vaziyette iken açık olan otomatik kapı yönüne döndüğü esnada servis aracına ait otomatik kapının çarpması sonucu savrulan …’ın baş kısmı kaldırıma,ayak kısmı yol üzerine gelecek şekilde düştüğü olayın bu şekilde gerçekleştiği, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan … şoförü sanık … ve … hostesi aynı zamanda öğrencilerden sorumlu sanık …’nin eylemleriyle maktulun ölümüne neden oldukları mahkememizce kabul edilmiş olup sanıkların atılı suçu inkara yönelik savunmalarının suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilerek mahkemece itibar edilmemiş olup sanığın üzerine atılı taksirle öldürme suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmıştır.
2. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.
A. Savunma Hakkının Kısıtlandığına İlişkin Temyiz İstemi ve Tebliğname Görüşü Yönünden;
Sanığın ve müdafiinin hazır bulunduğu 26.01.2022 tarihli duruşmada bozma ilamına karşı sanığın beyanda bulunduğu ve savunmasını yaptığı anlaşılmakla, hükümde bu yönler itibariyle bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B.Sanık Müdafiinin Raporların Hatalı olduğuna ve Lehe Hüküm Uygulanmadığına İlişkin Temyiz İstemi Yönünden;
Soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi raporlarının oluş ve dosya kapsamı ve birbiri ile uyumlu olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği, suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmediği anlaşılmakla, hükümde bu yönler itibariyle bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Diyarbakır 8.Asliye Ceza Ceza Mahkemesinin, 30.05.2022 tarihli ve 2021/388 Esas, 2022/463 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.06.2023 tarihinde karar verildi.