Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/9021 E. 2023/1234 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9021
KARAR NO : 2023/1234
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında Dairemizin bozma ilamı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.03.2016 tarihli 2015/554 Esas, 2016/362 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 5237 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2…. 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.03.2016 tarihli 2015/554 Esas, 2016/362 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05.07.2021 tarihli ve 2019/11888 Esas, 2021/5464 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, 137 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmaması, temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini yerine sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, katılan … lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi nedeniyle; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün ise trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ”hüküm kurulmasına yer olmadığına” kararı verilmesi yerine bu suçtan mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3…. 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.04.2022 tarihli 2021/635 Esas 2022/251 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 8.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca sürücü belgesinin 6 ay süre ile geri alınmasına; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 23.10.2022 havale tarihli ve 2022/128782 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
Sanığın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğuna, üst sınıra yaklaşılarak ceza verilmesi gerektiğine, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin hatalı olduğuna ve re’sen gözetilecek hususlara ilişkindir.

B.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
Aracı sanığın kullanmadığına, aracı kullanmayan sanığın taksirinden söz edilemeyeceğine, alkollü olmasının olaya etkisi olmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, sürücü belgesinin geri alınmasına ve re’sen gözetilecek hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü
Sanığın sevk ve idaresinde bulunan kendisine ait minibüs ile meskun mahalde, gece vakti aydınlatmanın olduğu, iki yönlü caddede seyir halindeyken üç yönlü (T) kavşak mahalline geldiğinde, önünde sola manevra yapan katılan …’in sevk ve idaresindeki otomobilin sol yan ve arka kısımlarına çarpması sonucu katılan …’in yaşamını tehlikeye sokan basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde, katılan …’in basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, katılan …’nin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandıkları, sanığın duramayarak biraz ileride park halinde bulunan mağdur …’a ait araca da çarptığı, kaza sonrası sanığın olay yerine gelen itfaiye ekiplerince araçtan çıkarılarak hastaneye kaldırıldığı, yapılan ölçümde 137,2 promil alkollü bulunduğu, sanık tarafından her ne kadar aracı kendisinin değil arkadaşı .’nın kullandığı iddia olunarak inkarlı savunmada bulunulmuş ise de, 34 BE 2953 plaka sayılı aracın sanık tarafından kullanıldığı doğrultusundaki katılan anlatımlarının Mahkememizce dinlenilen ve itfaiye eri olan tanıklar … ve … ve tanık .’nın anlatımları ile uyumlu bulunduğu, bu haliyle sanığın hakkında hükmolunacak cezadan kurtulma maksadı taşıyan soyut savunmasına,.’nın ise arkadaşını korumaya matuf olan soyut beyanına itibar olanağı bulunmadığı değerlendirilmekle, 137,2 promil alkollü şekilde … kullanarak kaza yapan ve tali kusurlu olmakla birlikte ikisi nitelikli olmak üzere üç kişinin yaralanmasına neden olan sanığın bilinçli taksir hükümleri uygulanmak ve takdiren alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasına, her ne kadar sanığın ayrıca sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması talep edilmiş ise de TCK’nın 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde … sevk ve idare edemeyecek olan kişinin … kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise katılanların yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu anlaşılmakla sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan kamu davası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

2.Kaza tespit tutanağında, sürücü …’in sevk ve idaresindeki minibüs ile .Caddesi üzerinden … istikametine seyir halinde iken .kavşağına geldiğinde aracının ön kısımları ile sola dönüş yapan …’in idaresindeki araca çarptığı, çarpmanın etkisi ile savrularak yolun sağında park halinde olan iki araca çarpması şeklinde meydana gelen olayda …’in geçmenin yasak olduğu yerden geçme kuralını ihlal ettiği belirlenmiştir.

3.Trafik polis memuru bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, sanık …’in alkollü … kullanmak ve kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamak nedeniyle asli kusurlu, …’in alkollü … kullanmak ve park yapmış araçların arasından çıkarken sağa ve sola dönerken karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek şekilde davranmak kuralını ihlal etmesi nedeniyle asli kusurlu olduğunu belirlemiştir.

4…. Trafik İhtisas Dairesi raporunda kusur dağılımı katılan sürücünün yolun sağında park halinde olan aracıyla harekete geçip sola manevra yaptığı sırada meydana gelmesi ve katılan sürücünün aracıyla seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde sola doğrultu değiştirme manevrası yaptığı sırada meydana gelmesi hallerine göre alternatifli şekilde rapor düzenlendiği görülmekle;

“1.durum
Kazanın,müşteki sürücünün yolun sağında park halinde olan aracıyla harekete geçip sola manevra yaptığı sırada meydana gelmesi;

A)Sanık sürücü … sevk ve idaresindeki minibüs ile olay mahalli kavşağına geldiğinde, hızını her an tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürüp kontrollü bir şekilde kavşaktan geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, istikametine göre sağ tarafında park halinde iken harekete geçip sola manevra yapan müşteki sürücü idaresindeki otomobil nedeniyle hızınında etkisiyle zamanında etkin tedbir alamadığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile tali derecede kusurludur.

B)Müşteki sürücü … olay mahallinde park halinde olan otomobil ile sola manevrayla harekete geçmeden evvel arkasından gelmekte olan sanık sürücü idaresindeki minibüsün hızını ve konumunu dikkate alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, minibüse ilk geçiş hakkını vermeden park halinde olan otomobiliyle harekete geçip sola manevra yapması neticesinde minibüsün sadmesine maruz kaldığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli derecede kusurludur.

2.durum
Kazanın,müşteki sürücünün aracıyla seyri sırasında olay mahalli kavşağına geldiğinde sola doğrultu değiştirme manevrası yaptığı sırada meydana gelmesi;

A)Sanık sürücü … sevk ve idaresindeki minibüs ile olay mahalli kavşağına geldiğinde, hızını her an tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürüp kontrollü bir şekilde kavşaktan geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği,önünde kavşakta sola doğrultu değiştirme manevrası yapmakta olan müşteki sürücü idaresindeki otomobilin sağından geçip seyrini sürdürmeyip solundan geçmeye çalışması neticesinde meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli derecede kusurludur.

B)Müşteki sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında olay mahalli kavşağından sola doğrultu değiştirme manevrasını; kavşağa gelmeden evvel sol sinyalini vererek ve arkasından gelmekte olan araçların hızını ve konumunu dikkate alarak yapması gerekirken bu hususa riayet etmediği, kavşakta dönüşü sırasında sinyalini vererek ve arkasından gelmekte olan sanık sürücünün idaresindeki minibüsün varlığını dikkate almadan kontrolsüzce gerçekleştirdiği dönüş menavrası neticesinde meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile tali derecede kusurludur.” şeklinde belirlenmiştir.

5.Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 22.06.2015 tarihli tutanak içeriğinde, 34 ** 2953 plakalı minibüs şoförünün daha önce polis merkezinde yapmış oldukları tahkikatlardan tanıdıkları … olduğu, şahsın baygın bir şekilde 112 ekiplerince hastaneye sevk edildiği bildirilmiştir.

6.İtfaiye erleri … ile … beyanlarında … içinde sıkışma olduğu için olay yerine intikal ettiklerini, 34 ** 2953 plakalı minibüs içerisinde aracın ön koltuğunda başı sağ tarafa ayakları direksiyon simidinin olduğu tarafa yatar vaziyette olan …’in yaralanmış olduğunu, araçta başka kimsenin olmadığını beyan etmişlerdir.

7.Tanık … alınan beyanlarında, park halindeki BMW marka araca 3 şahıs bindikten sonra aracın farlarının yandığını, yola çıkmak için sol tarafa manevra yaptığı sırada arkadan gelen minibüsün çok hızlı şekilde BMW marka araca çarptığını, minibüsün yanına gittiğinde aracın ön kısmında ayakları sürücü koltuğunda baş kısmı yolcu koltuğunda olacak şekilde bir şahsın olduğunu beyan etmiştir.

8.Suç üstlenme suçundan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen … Başkaya olay esnasında aracı kendisinin kullandığını, kazadan sonra araçtan inerek olay yerinden kaçtığını beyan etmiştir.

9.Olay nedeniyle yaralananlar …, … ve … araçla seyir halindeyken sol taraftaki sokağa dönüş yapmak için sola manevra yaptıkları sırada minibüsün araçlarına çarptığını beyan etmiş olup davaya katılmalarına karar verilmiştir.

10.Sanık savunmalarında suçsuz olduğunu, aracı kullanmadığını beraatine karar verilmesini ve hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmiştir.

11.Mahkemece, Hukuki Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkeme kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

A. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1.Dosya içeriğine göre 137 pm alkollü sanık …’in meskun mahalde, gece vakti aydınlatmanın olduğu, iki yönlü caddede kendisine ait minibüs ile seyir halindeyken üç yönlü (T) kavşak mahalline geldiğinde, önünde sola manevra yapan katılan Hubuyat Şiret’in sevk ve idaresindeki otomobilin sol yan ve arka kısımlarına çarpması sonucu katılan …’in yaşamını tehlikeye sokan basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde, katılan …’in basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, katılan …’nin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandıkları, sanığın kaza sonrası olay yerine gelen itfaiye ekiplerince araçtan çıkarılarak hastaneye kaldırıldığı, katılanlar, itfaiye görevlileri ve tanık Nusret’in beyanları ve tüm dosya kapsamından … sürücüsünün sanık olduğunun anlaşıldığı, katılanların caddede seyir halindeyken sinyal vererek sola dönüş yaptıkları sırada sanığın aracı ile içinde oldukları araca arkadan çarptığını savundukları, sanığın ise katılanların içinde olduğu aracın park halinden yola çıktığını beyan ettiği, görgü tanığı Nusret’in de katılanların aracının park halinden yola çıktığı sırada kazanın olduğuna dair beyanları doğrultusunda, olayın sanığın beyanlarında belirttiği şekilde meydana geldiği, … Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinin alternatifli düzenlenen raporu doğrultusunda sanığın tali kusurlu olduğu belirlenen olayda, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılanlar vekilinin kusur durumuna, ceza miktarının az olduğuna, ve re’sen gözetilecek hususlara yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

2.5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin 4 üncü bendinde taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, ancak, bu hükmün, bilinçli taksir halinde uygulanmayacağı belirtilmiş olmasına karşın, meydana gelen olayda bilinçli taksirle hareket ettiği mahkemece de kabul edilen sanık hakkında tayin edilen uzun süreli hapis cezasının paraya çevrilmesinde hukuka aykırılık bulunmuş, katılan vekilinin bu yöndeki temyiz sebebi yerinde bulunmuştur.

B.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1.Gerekçe bölümünde (A-1) bendinde açıklanan sebeplerle sanık müdafinin aracı sanığın kullanmadığına, taksirli eyleminin bulunmadığına, alkollü olmasının olaya etkisi olmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve re’sen gözetilecek hususlara yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiş, hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. 5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin altıncı fıkrasında, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği husunun hakimin takdirinde bulunduğundan, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.04.2022 tarihli 2021/635 Esas 2022/251 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ve taksitlendirilmesine ilişkin (5), (6) ve (7) numaralı fıkraların hükümden çıkarılması suretiyle hükmün, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.04.2023 tarihinde karar verildi.