Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/8751 E. 2023/3242 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8751
KARAR NO : 2023/3242
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/223 E., 2022/231 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Davacının tazminat talebi hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 nci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 18.12.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/176 E. sayılı dosyasında 27.02.2006 tarihinde gözaltına alındığı, 02.03.2006 tarihinde tutuklandığını, 29.09.2006 tarihinde tahliye edildiğini, yapılan yargılama sonucunda 22.05.2015 tarih ve 2015/525 K., sayılı kararla müvekkilinin beraat ettiğini ve beraat kararının 03.11.2015 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin haksız olarak gözaltında ve tutuklu kaldığı günler için 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 40.000,00 TL tazminatın yakalama tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faizden hesaplanarak hükmedilmesine, ayrıca maddi ve manevi tazminat için ayrı ayrı vekalet ücretine, müvekkilinin tutukla kaldığı süre boyunca SSK’lı sayılmasına ve SSK primlerinin devletçe ödenmesiyle yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 12.01.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

3.Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.04.2016 tarihli ve 2015/544 Esas, 2016/216 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.690,54 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

4.Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.04.2016 tarihli ve 2015/544 Esas, 2016/216 Karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 21.12.2020 tarihli ve 2019/2043 Esas, 2020/7303 Karar sayılı kararıyla;

“1- Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacı hakkında düzenlenen gözaltı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

2- CMK’nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,

3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,”
nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

6. Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.04.2021 tarihli ve 2021/70 Esas, 2021/258 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.690,54 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

7. Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.04.2021 tarihli ve 2021/70 Esas, 2021/258 Karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 24.01.2022 tarihli ve 2021/5695 Esas, 2022/495 Karar sayılı kararıyla;

”1-)Davacı vekilinin temyiz talebine ilişkin yapılan incelemede;
Davacının yokluğunda 20.04.2021 tarihinde verilen hükmün davacı vekiline 12.05.2021 tarihinde tebliği üzerine CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 27.05.2021 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE;

2-)Davalı vekilinin temyiz talebine ilişkin yapılan incelemede;
Yerel mahkemece Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 17.02.2021 tarihli cevabi yazısında, davacı hakkındaki tutuklama müzekkeresinin kesintisiz infaz gördüğü belirtilmiş ise de, Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 17.02.2021 tarihli cevabi yazısı incelendiğinde …ve Havva oğlu davacı hakkında tutuklu kaydının bulunmadığı, İsmail ve Hürü oğlu aynı isimli başka bir şahsın tutukluluk bilgilerine yer verildiği görülmekle, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacı hakkında düzenlenen gözaltı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,”

Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

8. Hukukî Süreç başlığı altında (7) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.

9. Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.06.2022 tarihli ve 2022/223 Esas, 2022/231 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.690,54 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

10. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 03.10.2022 tarihli, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davalı vekilinin temyiz sebepleri
1.Davanın reddi gerektiğine,

2.Hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna,
3.Reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekâlet ücreti ödenmesi gerektiğine,

4.Davacı tarafa hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğuna,

5.Sair nedenlere,
ilişkindir.

Davacı vekilinin temyiz sebepleri
1.Hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğuna,

2.Sair nedenlere,
ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

Yerel Mahkemenin Kabulü
Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2016 tarihli cevabi yazısında, davacı …’in 27.02.2006-02.03.2006 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, 02.03.2006 tarihinde tutuklandığı ve 29.09.2006 tarihinde tahliye edildiği, yazı ekinde mevcut kararın incelenmesinde 22.05.2015 tarih ve 2014/176 E. 2015/215 K., sayılı karar ile davacının beraatine karar verildiği ve davacı bakımından kararın 03.11.2015 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.

Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2021 tarih ve 2014/176 E. sayılı cevabi yazısında, davacı …’in 27.02.2006-02.03.2006 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, 02.03.2006 tarihinde tutuklandığı ve 29.09.2006 tarihinde tahliye edildiği tespit edilmiştir.
Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 17.02.2021 tarihli cevabi yazısında, davacı … hakkındaki tutuklama müzekkeresinin kesintisiz infaz gördüğü belirtilmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenmiş olan 31.03.2016 havale tarihli raporda; davacının maddi zararının 2.690,54 TL olduğu belirtilmiştir.

Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.06.2022 tarihli cevabi yazısında, davacının 27.02.2006-02.03.2006 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, 02.03.2006 tarihinde tutuklandığı, 29.09.2006 tarihinde tahliye edildiği ve herhangi bir mahsup kararına rastlanılmadığı belirtilmiştir.

Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 27.04.2022 tarihli cevabi yazısında, …ve….. oğlu 05.09.1958 doğumlu (…) kimlik numaralı … isimli herhangi bir hükümlü/tutuklu kaydının bulunmadığı, ancak; (…) kimlik numaralı İsmail ve Hürü oğlu 1980 doğumlu Antalya ili, Merkez ilçesi, nüfusuna kayıtlı … isimli bir tutuklu kaydının bulunduğu, bu kayıt incelendiğinde ise; (…) kimlik numaralı İsmail ve Hürü oğlu 1980 doğumlu Antalya ili, Merkez ilçesi nüfusuna kayıtlı …’in, 05.06.2006 tarihinde Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan, Konya 3.Sulh Ceza Mahkemesinin 02.03.2006 tarih ve 2006/58 sorgu 2006/5838 Hz. Sayılı tevkif müzekkeresi ile tutuklu olarak nakil geldiği, tevkif müzekkeresinin infazına kurumumuzda devam edildiği ve 29.09.2006 tarihinde ise Adana 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/216 E., sayılı kararı ile tahliye edilerek serbest bırakıldığı, kesintisiz olarak tevkif müzekkeresinden infaz gördüğü belirtilmiştir.

Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 28.04.2022 tarihli cevabi yazısında, … (…ve ….. oğlu, 05.09.1958 ….. D.lu, Konya ili….. ilçesi, Sevinç nüf. kayıtlı. (Kimlik No:…)) tutuklu olarak kaldığı sürenin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş ise hangi tarihler arasında infaz ettiği hususlarının araştırılarak bildirilmesi istenilmiş olsa da, yapılan defter kayıtlarının tetkikinden … …. ve …..oğlu, 1980 Antalya doğumlu,….. Mah., Bosna Sokak, ……Konya adresli) olduğu anlaşılmış olup, kimlik bilgileri uyuşmadığı ve defter kayıtlarında başka …’in olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.

C.Savcısı mütalaasında, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Dosyanın incelenmesinde, davacı …’in Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/176 E. sayılı dosyasında, 27.02.2006 tarihinde gözaltına alındığı, 02.03.2006 tarihinde tutuklandığı, 29.09.2006 tarihinde tahliye edildiği, dosyada herhangi bir mahsup kararına rastlanılmadığının bildirildiği, yapılan yargılama sonucunda 22.05.2015 tarih ve 2015/215 K. sayılı karar ile beraatine karar verildiği, kararın 03.11.2015 tarihinde kesinleştiği, bilirkişi tarafından düzenlenmiş olan 31.03.2016 havale tarihli raporda davacının maddi zararının 2.690,54 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmış olup, davacının tutuklu olarak kalması nedeniyle duyduğu elem ve ızdırap ile sosyal durumu nazara alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 6.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihi olan 27.02.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine ve bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının maddi kaybı nazara alınarak maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.690,54 TL maddi tazminatın gözaltına alınma tarihi olan 27.02.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/176 esas 2015/215 karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 27.02.2006-29.09.2006 tarihleri arasında 215 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 03.11.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanunda öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
A.1.Davanın reddi gerektiğine ilişkin temyiz sebebi yönünden;
5271 sayılı Kanun’un “Tazminat istemi” kenar başlıklı 141 inci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“(1) Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;

e) Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,

Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.

Bu itibarla kanunda öngörülen yasal şartlar oluştuğundan davanın kısmen kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

A.2.Hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunduğundan davalı vekilinin temyiz sebebi reddedilmiştir.

A.3.Reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekâlet ücreti ödenmesi gerektiğine ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 tarih, 2007/8-2 Esas, 2007/63 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davalarında, tazminat miktarının davacı tarafça kesin bilinmesi mümkün olmadığından, davalı lehine avukatlık ücreti ödenebilmesi ancak davanın tamamen reddi halinde mümkün olduğundan davalı lehine vekâlet ücreti ödenmemesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

A.4.Davacı tarafa hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden;
15.08.2017 tarihli 694 sayılı KHK ile değişik, 01.02.2018 tarihli 7078 sayılı Kanunun 139 uncu maddesi ile aynen kabul edilen düzenleme ile 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususu dikkate alındığında, mahkemece hükmedilen vekâlet ücreti miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.

A.5.Sair nedenlere ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, incelenen dosya kapsamına göre delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, tazminat talebinin kısmen kabulü yönünde verilen kararın dosya kapsamına uygun bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz istemi reddedilmiştir.

B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
B.1. Hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Gerekçe bölümünün A.2. paragrafında açıklandığı üzere davacı lehine hükmedilen maddi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Gerekçe bölümünün A.2. paragrafında açıklandığı üzere davacı lehine hükmedilen manevi tazminat tazminat miktarı eksik belirlenmiş ise de; Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.04.2021 tarihli ve 2021/70 Esas, 2021/258 Karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.01.2022 tarihli ve 2021/5695 Esas, 2022/495 Karar sayılı kararıyla, davacı vekilinin temyiz talebine ilişkin yapılan incelemede davacının CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 27.05.2021 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla bu hususun davalı tarafından kazanılmış hak teşkil ettiği anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. Bu itibarla tebliğnamedeki düşünceye de iştirak edilmemiştir.

B.2.Sair nedenlere ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, incelenen dosya kapsamına göre delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, tazminat talebinin kısmen kabulü yönünde verilen kararın dosya kapsamına uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz istemi reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.06.2022 tarihli ve 2022/223 Esas, 2022/231 Karar sayılı kararında davacı vekili ve davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.09.2023 tarihinde karar verildi.