Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/8686 E. 2023/2162 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8686
KARAR NO : 2023/2162
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Gerede Asliye Ceza Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/115 Esas 2021/121 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesi, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 3 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.

2.Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 09.03.2022 tarihli 2021/1113 Esas, 2022/874 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılanın istinaf başvurusunda bulunması üzerine sanığın taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 1 yıl süreyle geri alınmasına karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 22.10.2022 havale tarihli ve 2022/69305 sayılı, esastan reddi ile hükmün onanması görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1.Cezanın üst sınıra yaklaştırılarak ve diğer ağırlaştırıcı sebepler uygulanarak artırılması gerektiğine,

2.Eksik ve hatalı vekalet ücreti takdir edildiğine ilişkindir.

B.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
1.Bilinçli taksir koşullarının oluşmadığına,

2.62. maddenin uygulanmamasına,

3.Geçimini şoförlük yaparak sağladığına, ehliyeti geri alındığında bakmakla yükümlü olduğu ailesinin de cezalandırılacağına, makul ve ölçülü olmadığına,

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.”Sanığın alınan savunmasında her ne kadar üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiş ise de, dosya kapsamındaki tüm delillerden anlaşıldığı üzere sanığın savunmasının suç ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilmekle, mahkememizce sanığın savunmasına itibar edilmemiştir. Sanığın suç tarihinde, sevk ve idaresinde bulunan 37 SF 991 plakalı çekici ve buna bağlı 37 SF 992 plakalı yarı römork ile seyir halinde iken, trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranıp, trafik kurallarına riayet etmediği, dikkatsiz ve tedbirsiz … seyri, dolayısıyla taksirli (kusurlu) davranışı ile suça konu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, kaza neticesinde de katılanların yaralandıkları ve sanık hakkında şikayetçi oldukları, yaralanan katılan …’in vücudunda hayat fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığı meydana geldiği, tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği mahkememizce sabit görülmüş olup cezalandırılması yoluna gidilmiştir.” şeklindedir.

2.Olay nedeniyle … ve … ‘nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, …’in ise hayat fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandıklarına dair doktor raporları dosya içerisindedir.

3.Kaza tespit tutanağında, sürücü …’nun sevk ve idaresindeki çekici ve buna bağlı yarı römork ile Tem otoyolu İstanbul istikametinden Ankara ili istikametine orta şeridi takiben seyir halindeyken belirtilen km ye geldiğinde U dönüşü yapmak yasak olduğu halde geriden gelen trafiği kontrol etmeden İstanbul ili istikametine dönmek istediği esnada, aynı yöne sol şeridi takiben seyir halinde olan sürücü … idaresindeki otomobilin ön kısımlarıyla, dönüş yapmakta olan yarı römorkun sol arka yan kısımlarına çarpması ve bu çarpmanın etkisiyle iki aracın savrularak durmaları şeklinde meydana gelen olayda, sürücü …’nun aksine işaret bulunmadıkça trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştimek ve trafik işaret levhalarına uyma kuralını ihlal ettiği belirlenmiştir.

4.Katılan …’in beyanı “Sanık tırı ile dönülmemesi gereken yerden dönerken kaza meydana geldi ve kaza neticesinde ölümden döndük. Kendim inşaatçı olduğum için kolumda platin vardır, çalışırken beni engelliyor. Sağlık masraflarına ilişkin bir zararım olmamıştır. Sağlık sigortam tarafından ameliyat masraflarım karşılanmıştır. Sanık herhangi bir ödeme yapmamıştır. Ameliyat için hastaneye gidiş ve geliş ile çalışma kaybımdan dolayı 50.000-60.000 TL zararım vardır, giderilmesini istiyorum. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum” şeklindedir.

5.Katılan …’nın beyanı “sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum, İstanbul Ankara otobanın … Kayanın kulanmış olduğu … ile Yozgata gidiyorduk. Sabah erken saatleriydi. Hava sisliydi ve hava yeni yeni aydınlanıyordu. Sanık kullandığı tır ile yolu komple kapatmıştı. Sanık kullandığı tır ile durulmaması gereken yerde u dönüşü yapmaya çalışarak İstanbul istikametine dönmeye çalışıyordu. Hava karanlık ve sisli olduğundan dolay fark edemedik ve tırın sol arkasında çarptık ve vurmanın etkisiyle duramadık ve 25-30 metre sürüklenerek İstanbul istikametine geçerek durduk. Benim olay nedeniyle çok fazla yaralanmam olmadı ufak tefek ağrılarım oldu, ancak yanımızda bulunan kardeşim … ve arkadaşımız … yaralandı. Araçtan onları ben çıkardım. Bedrettini’in olay nedeniyle kolu, kardeşim …’in de burnu kırıldı ve … hurdaya çıktı, sonrasında da jandarma geldi ve tutanak tuttu, benim olay nedeniyle maddi zararım olmamıştı, sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılmasını talep ederim” şeklindedir.

6.Katılan …’nın beyanı “olay günü benim kullanmış olduğum … ile İstanbul Ankara otobanında Yozgata gidiyorduk, sabah erken saatleriydi ve hala hava aydınlanmamıştı, hava sisliydi. sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum, Sanık Ankara istikametinden İstanbul istikametine doğru geçilmemesi yerde u dönüşü yapmaya çalışıyordu. Ben sol şeritten sağ şeride geçmeye çalıştım ancak kurtaramadım, tırın yandan altına girdik ve 35 metre bizi sürükledi ve biz İstanbul istikametine geçirdi, benim bu olay nedeniyle burnum kırıldı ve yaklaşık 40 gün çalışamadım, aracım hurdaya çıktı, aracımı karşı tarafın sigortası 70 bin ödeme yaptı ancak benim aracımın değeri 140 bin TL’dir. Geri kalan maddi zararımın ödenmesini talep ediyorum. Yaralanmamından dolayı hastane masrafımı sigortam ödedi, ancak çalışamadım bu nedenle 8000 TL zararım olmuştur, sanık benim zararımı karşıladığı takdirde sanıkla uzlaşmayı kabul ederim, ödenmesini istediğim zararım 78.000 TL dir,” şeklindedir.

7.Sanığın savunması “Ben bu olay nedeniyle karakolda ifade vermiştim, o ifadem doğrudur tekrar ediyorum, olay tarihinde İzmir ilinden Kastamonu ya seyir halinde iken Gerede otoyolu Samat mevkiine geldiğimde Ankara istikametine gittiğimi farkettim, oradan yolun ortasında bulunan banket boşluğundan İstanbul istikametine doğru dönmeye çalıştığım esnada bir sarsıntı hissettim, dönüp arkaya baktığımda bir aracım bana sol arka kısımdan çarptığını gördüm, otobanda banket ortasından dönmenin yasak olduğunu bilmiyordum, beraatimi talep ediyorum ” şeklindedir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1.”Sanığın olay tarihinde sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı çekici ve buna bağlı yarı römork ile İstanbul ili istikametinden Ankara ili istikametine orta şeritte seyir halindeyken U dönüşü yasak olan yerden geriden gelen trafiği kontrol etmeden İstanbul ili istikametine dönmek istediği sırada tem otoyolunda İstanbul ilinden Ankara istikametine sol şeritte seyreden katılan …’nın idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarıyla dönüş yapmakta olan sanığın kullandığı aracın sol arka yan kısımlarına çarpması ve bu çarpmanını etkisiyle iki aracın savrulduğu kazada dosya içerisinde bulunan oluşa uygun olduğu kabul edilen 25/05/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre sanığın aksine bir işaret bulunmadıkça trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmek ve trafik işaret ve levhalarına uymamak suretiyle kusurlu olduğu, katılan …’in kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı olayda katılan … ve …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları, katılan … de meydana gelen kırığın hayat fonksiyonlarına orta (3) derecede etkileyecek şekilde olduğu, katılanların olay nedeniyle şikayetçi oldukları,taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı, bu suretle sanığın üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği anlaşılmakla, Yerel mahkemece yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2015/16582 esas 2017/803 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere sanığın “U” dönüşü yasak olan yerden “U” dönüşü yaparak bilinçli taksirle hareket ettiği gözetilerek cezasında TCK’nın 22/3 maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği halde bu madde uygulanmayarak sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık hakkında TCK’nın 22/3 maddesi uygulanması ihtimaline binaen CMK’nın 226 maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmesi için dairemizce duruşma açılmasına karar verilmiş, sanığa ek savunma hakkı tanınmış, Dairemizce yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında Gerede Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/01/2021 tarih 2020/115 (E) ve 2021/121 (K) sayılı mahkumiyet hükmünün CMK’nın 280/2 maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına, sanık … hakkında sübut bulan “taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek” suçundan eylemine uyan TCK’nın 89/4 maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanığın taksire dayalı kusururun yoğunluğu dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak temel ceza belirlenmiş, sanığın sabit olan suçu bilinçli taksirle işlediği anlaşıldığından verilen cezadan TCK’nın 22/3 maddesi uyarınca artırım yapılmış, sanığın yargılama sürecinde pişmanlığını gösterir davranış sergilemeyişi, fiilden sonraki davranışları, yargılama sırasındaki tutum ve davranışları nedeniyle TCK’nın 62/1 maddesince indirim yapılmasına yer olmadığına, sanığa verilen hapis cezasının TCK’nın 50/4-2.cümle uyarınca adli para ya da sair bir tedbire çevrilmesine yer olmadığına, sanığın yargılama sürecindeki pişmanlığını gösterir davranış sergilemeyişi dikkate alındığında, ilerde suç işlemekten kaçınacağı yolunda mahkemeye olumlu kanaat oluşmadığından cezasının 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ve CMK’nın 231/5-6 maddesi uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindedir.

2.Sanığın savunması “Benim soruşturma ve kovuşturma aşamasında vermiş olduğum ifadelerim doğrudur, aynen tekrar ederim ” şeklindedir .

3.Katılan …’nın beyanı “Sanık hakkındaki şikayetim devam etmektedir. Kendisi kaza sonrası arayıp sormadığı gibi beyanlarında ziyaret ettiğini, hastane masraflarını karşıladığını söylemiş. Benim hastane masrafım da olmadı. Arayıp da sormadı. Biz bu şahsın kamyonuna sol yandan vurduk. Orta şeridi ve sol şeridi tamamen kapatmıştı ve bizi 35 metre altında sürükledi. Başka araçların işaret etmesiyle durdu.” şeklindedir.

4.Katılan …’in beyanı “Sanık hakkındaki şikayetim devam etmektedir. Dönüşü yasak olan yerde sola dönüş yapmaya kalkıp tüm yolu kapattı. Çarpmak zorunda kaldık ve bizi sürükledi. Bu kaza sebebiyle ben kolumdan yaralandım. Ameliyat oldum. 3 ay çalışamadım. Bu süreçte beni arayıp sormadı. Herhangi bir masraf ödemesi de yapmadı.” şeklindedir.

IV. GEREKÇE
Dosya içeriğine göre, 25.05.2019 günü saat 05.15 de alacakaranlıkta, sisli havada, aydınlatmasız , meskun mahal dışında, sanığın sevk ve idaresindeki çekici ve bağlı yarı römorkla Tem otoyolunda orta şeridi takiben seyir halindeyken U dönüşü yasak olmasına ve seyir yönünde dönüşün yasak olduğunu belirten levha olmasına rağmen U dönüşü yapmaya çalıştığı sırada, geriden sol şeridi takiben gelen katılanın idaresindeki otomobil ile sanığın idaresindeki araca çarpması neticesinde sanığın tamamen kusurlu olarak iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, bir kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden olduğu anlaşılmıştır.

A.Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1.Cezanın üst sınıra yaklaştırılarak ve diğer ağırlaştırıcı sebepler uygulanarak artırılması gerektiği yönünden;
Sanığın dosyada bulunan deliller kapsamında tayin olunan eylemi bakımından, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, sanığın taksirinin yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet veren sanık hakkında belirlenen temel ceza miktarında ve uygulanan bilinçli taksir artırım oranında bir isabetsizlik bulunmadığından katılan vekilinin bu yöndeki temyiz istemi reddedilmiş, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Eksik ve hatalı vekalet ücreti takdir edildiği yönünden;
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf incelemesi nedeniyle 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, Bölge Adliye Mahkemelerinde takip edilen ve birden fazla duruşması olan işler için 5.100,00 TL vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesi gerekirken “Katılan … ilk derece yargılama aşamasında ve istinaf aşamasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A….T uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücreti ile istinaf incelemesi nedeniyle yapılan 2.550,00 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan …’e verilmesine” karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

B.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri Yönünden;
1.Bilinçli taksir koşullarının oluşmadığına yönelik,
Sanığın sevk ve idaresindeki aracıyla orta şeridi takiben seyir halindeyken U dönüşü yapmanın yasak olduğu yerden U dönüşü yapmaya çalıştığı sırada, geriden sol şeridi takiben gelen katılanın idaresindeki araçla sanığın aracına çarpması şeklinde meydana gelen olayda bilinçli taksir koşullarının oluştuğu anlaşıldığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.5237 Sayılı Kanunun 62 nci maddesinin uygulanmamasına yönelik,
5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu mahkeme hakiminin takdirinde olup, mahkemece sanığın yargılama sürecinde pişmanlığını gösterir davranış sergilemeyişi, fiilden sonraki davranışları, yargılama sırasındaki tutum ve davranışları gerekçe gösterilerek sanık hakkında 62 nci maddenin uygulanmamasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3.Geçimini şoförlük yaparak sağladığına, ehliyeti geri alındığında bakmakla yükümlü olduğu ailesinin de cezalandırılacağına, makul ve ölçülü olmadığına yönelik,

5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin altıncı fıkrasında, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği husunun hakimin takdirinde bulunduğundan, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A-2) bendinde açıklanan nedenle temyiz istemi yerinde görüldüğünden Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 09.03.2022 tarihli 2021/1113 Esas, 2022/874 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hükmün 8 inci fıkrası çıkarılarak yerine “Katılan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A….T uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan …’e verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Gerede Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.