Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/772 E. 2023/2163 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/772
KARAR NO : 2023/2163
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 17.10.2018 tarihli 2018/49 Esas 2018/396 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesi, 52 nci fıkrası uyarınca 18.200, 00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2.İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 29.09.2020 tarihli 2018/4658 Esas 2020/2014 Karar sayılı kararı ile, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.10.2018 tarih, 2018/49 esas, 2018/396 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek sanığın taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 06.01.2022 havale tarihli ve
2020/116167 sayılı, ret görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
Mağdurların ve üçüncü şahsın ağır kusuru neticesinde illiyet bağının kesildiğine, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B.Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri
Sanığın asli kusurlu olduğuna, cezanın artırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.”Olay tarihinde katılan …’ın sevk ve idaresindeki …plakalı araçla ve araçta maktül … yeğeni maktül …, katılanlar …, …, …, …, …, …, …, … olduğu halde Manisa’dan İzmir Yeşilova Semtine gittikleri sırada Nilüfer kavşağına geldiklerinde otogar istikametine doğru gitmeleri gerekirken Aydın-Çeşme yönüne devam eden bağlantı yoluna girmeleri üzerine sürücü …’ın aracı durdurup tek yönlü bölünmüş çevre yolunda geri manevra yaparak tekrar otogar istikametine devam etmek için bulunduğu yerde sola manevra yaptığı sırada aynı istikamette seyir eden sanık …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısmı ile … plakalı araca çarpması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunanlar ile … sürücüsü …’ın yaralandıkları, yaralılardan … ile …’ün tedavi için götürüldükleri hastanelerde öldükleri anlaşılmıştır.

Yine meydana gelen kaza sonucu …plakalı araçta bulunan Vedat oğlu …, …’ün hayati tehlike geçirmeyip BTM ile giderilebilir şekilde yaralandıkları, …’un hayati tehlike geçirip, hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek şekilde kemiklerinin kırıldığı ve BTM ile giderilemez şekilde yaralandığı, …’un hayati tehlike geçirmeyip, hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte kemiğinin kırıldığı ve BTM ile giderilemez şekilde yaralandığı, …’un hayati tehlike geçirip BTM ile giderilemez şekilde yaralandığı, …’ün hayati tehlike geçirmeyip hayat fonksiyonlarının orta (2) derecede etkileyecek şekilde kemiğinin kırıldığı ve BTM ile giderilemez şekilde yaralandığı adı geçenlerin raporlarından anlaşılmıştır.

Bilirkişi trafik uzmanı Tahir Ümit EKEN tarafından düzenlenen 16/04/2018 tarihli raporda; … plaka sayılı … sürücüsü …’ın, trafik akışının yoğun ve hareketli olduğu otoyolda gündüz vakti seyir sırasında yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek aracının seyrini ve hızını yol, görüş, hava, trafik ve vastanın teknik özelliklerini nazara alarak müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayarak gideceği istikametteki şeride önceden girmeyip yanlışlıkla bağlantı yol bölümüne girdikten sonra hatalı tutum ve davranış sergileyip yer zemini üzerinde çizili taramalı alan üzerinden geçmek isterken, bulunduğu şeritten gelen ve yoluna düz devam eden sanık idaresindeki aracın seyir yönünü kapatamısyla karıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı olayda asli derece kusurlu bulunduğu,

Sanık sürücü … yönetimindeki …plakalı kamyonetiyle görüşün açık olduğu otoban üzerinde gündüz vakti seyir halinde iken girmek istediği bağlantı yoluna yaklaştığında önünde ve görüş alınında bulunan aracı ve bu aracın davranışlarını gördüğünde, mevcudiyetini belirtecek tarzda korna çalıp selektör yaparak derhal hız kesmesi ve yaşanacak bir olumsuzlukta etkin fren ile durmaya yeltenmesi gerekirken bu hususlara uymayarak dikkatsiz ve kontrolsüz seyri ile aracının seyrini ve hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, bu nedenle karışmış olduğu olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı tali derecede kusurlu bulunduğu bildirilmiş ve oluşa, trafik kazası tespiti tutanağı içeriğine ve dosya kapsamına uygun görülmekle bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.

Yukarda yapılan açıklamalar ve belirtilen deliller ışığında; olay tarihinde sanık …’ın yönetimindeki …plakalı … ile tali kusurlu olarak … plakalı araca çarpmak suretiyle araçta bulunan maktüller … ve ….’ün ölümüne ve bir kısım katılanların raporlarında belirtilen şekilde yaralanmalarına sebebiyet vermek suretiyle üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek suçunu işlediği anlaşıldığından, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın taksire dayalı kusurunu derecesi ve meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak atılı suçtan TCK’nın 85/2. maddesi gereğince takdiren ve teşdiden cezalandırılması yoluna gidilmiş, sanığın sabıkasız geçmişi, dosyaya yansıyan kişiliği, pişmanlığı ve duruşmadaki tutum ve davranışları nazara alınarak hakkında TCK’nın 62/1 maddesi gereğince takdiri indirim nedeni uygulanmış, sanığın kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumu ile yargılama sürecindeki duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre TCK’nın 50. maddesi gereğince hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.” şeklindedir.

2.İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen otopsi raporlarında, …’ün kafa travmasına bağlı yüz ve kafa kemik kırıkları ile birlikte beyin ve beyincik kanaması (beyin ve beyincikte subaraknoid ve subdural kanama, beyincikte subaraknoid kanama) ve beyin kontüzyonu sonucu, …’ın genel beden travmasına bağlı, sternum, köprücük ve çok sayıda kaburga kemiği kırıklarıyla birlikte kalp ve akciğer laserasyonu, vena cava süperior rüptürüne bağlı kanama sonucu öldüğü tespit edilmiştir.

3.Olay nedeniyle … ve …’ün basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, …’un hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede, …’un orta derecede, …’un orta (2) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde, …’un basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde, …’ın hayati tehlike geçirmeyecek şekilde yaralandıklarına dair doktor raporları dosya içerisindedir.

4.Kaza tespit tutanağında, meskun mahal dışında, gündüz vakti, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile nilüfer Kavşağından Otogar istikametine otoyolda seyri sırasında belirtilen yere geldiğinde sehven Aydın Çeşme yönüne devam eden bağlantı koluna girdiği, burada durarak tek yönlü bölünmüş çevre yolunda geri manevra yapıp tekrar otogar istikametine devam etmek için bulunduğu yerden sola manevra yaptığı sırada sol yan ve so larka kısımlarına aynı istikamette seyreden sürücü … ‘ın idaresindeki aracının ön kısmı ile çarpması şeklinde kazanın meydana geldiği, kazanın oluşunda sürücü …’ın yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmeleri veya gitmeleri, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmaları kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu, diğer sürücü …’ın araçların hızlarını dönemeçlere yaklaşırken azaltmak kuralını ihlal ettiğinde tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.

5.Trafik uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 16.04.2018 tarihli raporda, kaza tespit tutanağında belirtilen aynı gerekçelerle sanığın tali kusurlu, sürücü …’ın asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.

6.Sanığın savunması “Olay tarihinde bir gıda firmasında şöför olarak çalışıyordum, dağıtımı yapılması gereken malları araca yükleyip otoyoldan İzmir’e geldim, otoyoldan çıkmak üzereyken çıkış istikametine bir aracın emniyet şeridinden geri geri geldiğini gördüm, onun sol tarafa doğru dönüş yapabileceğini tahmin ettim, hızımı azaltmaya başladım ve bir anda otoyola giriş için sola dönmek için hamle yapınca frene bastım ancak benim geldiğimi görünce aracın şöförü donup kaldı, her iki şeridi de kapattı, ne önünden ne de arkasından aracı kurtarma ihtimalim kalmadı, aracın yüklü olması nedeniyle fren yeterli olmadı ve araca çarptım, emniyet kemerim takılı olmasaydı şuanda de ben karşınızda yargılanıyor olmazdım, olayda benim kusurum yoktur, suçlamayı kabul etmiyorum,” şeklindedir.

7.Tanık …’nun beyanı “Olay tarihinde biz önde gidiyorduk, düğünümüz vardı, diğer … yanlış yola saptı orada durdu, kendisini görüyorduk, emniyet şeridinde bekliyorduk, aracı da görüyorduk, emniyet şeridinde beklerken bir ses duyduk dönüp baktığımda bir aracın emniyet şeridinde duran diğer araca çarptığını gördüm” şeklindedir.

8.Tanık…’nun beyanı “Olay günü nikahım vardı, izmire gidiyorduk iki … olarak çıkmıştık, ben …Armanın kullandığı araçta değil, diğer öndeki araçtaydım, ev eşyaları ve diğer hazırlıklar için sürekli telefon geliyordu, eşim ve bende bu telefonlara cevap veriyorduk, yine telefonda bir husus ile ilgili konuşuyordum, eşim aracı durdurmuştu, arkamdaki araçta durmuş sağ şeritte bekliyorduk, kafamı çevirdiğimde arkadan gelen … …’ın kullandığı araca çarptı içerisindeki yiğenlerim yola savruldular, ve bu şekilde olay gerçekleşti,” şeklindedir.

9.Olay nedeniyle yaralananlar ve ölenlerin yakınları sanıktan şikayetçi olup davaya katılmalarına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1.”Katılan …’ın sevk ve idaresinde ki … plaka sayılı … ile başka bir aracın eşlik ettiği şekilde yeğeni …’nin nikah merasimine beraberinde …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’la birlikte Yeşilova istikametine giderken Nilüfer kavşağına geldiklerinde; Otogar istikametine doğru gitmeleri gerekirken Aydın-Çeşme yönüne devam eden bağlantı yoluna girmeleri üzerine yanlış girmiş olduğu bağlantı yolunda duraksayıp geri geri manevra yaparak refüj başına geldiğinde, otogar yönüne gitmek için bulunduğu yerden sola manevra yaparken aracın sol yan ve sol arka kısımlarına bir gıda firmasında şoför olan, mal dağıtımı yapmak maksadıyla trafiğe çıkan sanık …’ ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı Fiat Doblo marka kamyonetin duramayarak ön kısmı ile çarpması sonucu, …’ın hastaneye intikal ettiğinde vefat ettiği, …’ ün ise tedavi gördüğü hastanede iki gün sonra hayatını kaybettiği,

Kaza neticesinde ayrıca; … ve …’ün basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde; …’un hayati tehlike geçirecek, etkisi hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede; …’un yüzünde sabit eser teşkil edecek, etkisi hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede kemik kırığı oluşacak; …’ün etkisi hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede kemik kırığı oluşacak; …’un hayati tehlike geçirecek, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandıkları,

Çarpışma noktasından önce, sanık …’ın kullandığı aracın meydana getirdiği 43 metre fren izi tespit edildiği, kaza neticesinde her iki aracın Aydın bağlantı yoluna girdiği ve kaza noktasından 22 metre sonra 35 GU 380 plaka sayılı aracın, önünde 6 metre mesafede de önü ters yöne bakacak şekilde diğer aracın durduğu,

Trafik kazası tespit tutanağı, ilk derece mahkemesince aldırılan trafik bilirkişi raporu ve yine mahkememizce aldırılan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 30/04/2020 tarihli raporuna göre de sanık …’ın sevk ve idaresindeki araçla seyir sırasında geri manevra yapan aracın hareket durumu dikkate alınarak zamanında ikazla birlikte etkili tedbir alması gerekirken bu hususua riayet etmediği, almış olduğu fren tedbirinde yetersiz kaldığı, kazanın oluşumunda gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek tali kusurlu olduğunun belirlendiği, sanığın kusur durumuna ilişkin raporlar arasında herhangi bir çelişkinin bulunmadığı,

Suçun işleniş biçimi, suçun konusunun önem ve değeri meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak sanığın temel cezasının yeterince teşdid yapılmaksızın 3 yıl olarak belirlenmesi ve sanığın yukarıda özetlenen fiilinin gerçekleşme biçimi ve Mahkemece alınan raporlarla belirlenen kusur durumu da dikkate alınarak, suçun işlenmesindeki özellikler, suçtan kaynaklanan katılan tarafın zararının giderilmemiş olması, meydana gelen zararın ağırlığı hususları gözetilmeksizin sanığa verilen sonuç hapis cezasının TCK’nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesi kanuna ve dosya kapsamına aykırı bulunmuştur.

Yukarıda açıklanan gerekçe ve ölçütlere göre, sanığın sübuta erdiği kabul edilen atılı suçtan dolayı mahkumiyetine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindedir.

2.İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 30.04.2020 tarihli raporda kusur dağılımı;
“A)Sanık sürücü … sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında geri manevra yapan aracın hareket durumunu dikkate alıp zamanında ikazla birlikte etkili tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, almış olduğu fren tedbirinde yetersiz kaldığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile tali kusurludur.

B)Müşteki sürücü … sevk ve idaresindeki araçla bağlantı yolunda sola manevraya geçerek gerisinden aynı istikamette seyreden sanık sürücünün seyir durumunu bozarak kazanın oluşumuna sebebiyer verdiği anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurludur.” şeklindedir.

3.Sanığın 29.09.2020 tarihli savunması “Daha önce ifade verdim, bu ifademi aynen tekrar ederim, ifadelerime ekleyeceğim bir husus yoktur” şeklindedir.

4.Katılan …’un beyanı “Olay günü Manisadan çıkmış seyahat halindeydik, tali yoldan İzmir otobanına çıkacaktık, arabayı abim kullanıyordu, araçta ben, annem, abim, ablam oğlum ve yeğenlerim vardı, abim sarı güvenlikli şeride arabayı çekti, otobandan gelen araçları takip ediyordu, bir süre bu şekilde bekledi, bu sırada otobandaki … çok hızlı bir şekilde bize doğru geldi, bir anda dönüş yapmaya çalıştı ve bulunduğumuz araca çarptı, sanıktan şikayetçiyim, tedavi gördüm maddi zararım bulunmaktadır, zarar miktarını bilmiyorum, hastane masraflarını devlet karşıladı, adli rapordan anlaşılacağı üzere vücudumda kaza sebebiyle kalıcı hasar oluştur, kamu davasına katılmak isterim, kazada aynı zamanda oğlumda bulunuyordu, o da yaralandı, önceki beyanlarımda açık bir şekilde anlatmıştım, ayrıca olay sonrası durumun iyi değildi, buna rağmen polisler bir çok soru sordular ancak ben cevap veremedim, buna rağmen not aldılar bu şekilde evraklar düzenlendiğini tahmin ediyorum, ancak her hangi bir ifade imzaladığımı hatırlamıyorum ” şeklindedir.

5.Katılan …’ın beyanı “olay tarihinde bende araçtaydım ancak sadece çarpma ile beraber olayı hatırlıyorum öncesi ile ilgili durumları hatırlamıyorum olay nedeniyle ben yaralanmadım ancak oğlum yaralandı, sanıktan şikayetçiyim davaya katılmak isterim, bizzat maddi zararım yoktur ” şeklindedir.

6.Katılan …’ın beyanı “Olay tarihinde nikahımız vardı iki … nikaha gidiyorduk çeşme otobanındaydık ben bir ara yanlış yolda olduğumu anlayarak emniyetli bir şekilde aracımı sağ tarafta sarı şeritli bölgeye çektim, dörtlüleri yaktım ve arabayı durdurdum, kısa bir süre sonra, çok hızlı bir şekilde bir … sol taraftan bize çarptı o anda eşim telefonla konuşuyordu, olay sonrasında Annem ve yeğenim vefat etti, ben gerekli tedbirlerimi almıştım, … çok süratliydi, muhtemelen sürüş yeteneğini yitirmişti, olay ani bir şekilde oldu, sanıktan şikayetçiyim davaya katılmak istiyorum, maddi zararım bulunmaktadır, oğlum ve eşim tedavi gördü, ben herhangi bir şekilde tedavi görmedim ayrıca bu olay nedeniyle benim hakkımda da taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı asliye ceza mahkemesinde dava açıldı, ben burada da detaylı savunmada bulundum, ben hiç bir şeklide geri geri gitmedim, emniyetli bölgede dörtlülerimi yakmış bir şeklide bekledim her hangi bir kusurum yoktur, her ne kadar bu davada katılan isem de aleyhime olan hususları da kabul etmediğini belirtmek istiyorum” şeklindedir.

7.Katılan …’ın beyanı “Ben olay anında araçta değildim sanıktan şikayetçiyim eşimi ve torunumu kaybettim, davaya katılmak isterim ” şeklindedir.

8.Katılan …’ün beyanı “Ben olay anında araçta değildim sanıktan şikayetçiyim çocuğumu kaza sebebiyle kaybettim, davaya katılmak isterim” şeklindedir.

9.Katılan …’un beyanı “Ben olay anında araçta değildim araçta eşim ve oğlum vardı, onlar yaralandılar, sanıktan şikayetçiyim davaya katılmak isterim” şeklindedir.

10.Katılan … ‘ın beyanı” Olay anında ben kaza yapan araçta değildim ancak diğer araçtaydım, öndeki aracı takip ederek yoluma devam ediyordum, kaza yapan … şoförü …benim kardeşimdir, ben kaza yerine yaklaştığımda kardeşimin dörtlüleri yakmış bir şeklide olduğunu görmüştüm, … sabitti, ancak kaza anında dikkatli bakmadım kazanın ne şekilde gerçekleştiğini bilmiyorum dedi. Sanıktan şikayetiyim davaya katılmak isterim ayrıca güvenlikli sarı şeritte bulunuyordu kaza sonrasında kızım da benim bulunduğu araçtaydı, polislerin ona da olay yeriyle ilgili bazı şeyler sorduğunu ve kızımın söylemediği bazı şeyleri söylemiş gibi imzalattıklarını bana söylemişti” şeklindedir.

11.Katılan …’ün beyanı “olay günü bende araçtaydım arka tarafta oturuyordum, abim …yolu kaçırdığını düşünerek aracı otobandaki emniyetli bölge olan sarı şeritli yere çekerek durdurdu ve dörtlüleri yaktı, bizde bu sırada yetişkinleri olarak yolu gözlüyorduk, yanımızdan düzgün bir şekilde bir kaç … geçti, bu araçları bekledik, hala hareket etmemiştik. Bu sırada ani bir şeklide çok hızlı bir … doğrudan bize çarptı kaza nedeniyle yaralandım, ayakta tedavi gördüm, sanıktan şikayetçiyim davaya katılmak isterim olay sebebiyle oğlumu kaybettim, kızım tedavi gördü, bende psikolojik olarak çok etkilendim 2 yıl süreyle psikiyatrik yönden tedavi gördüm, tedavimi devlet karşıladı, olay sonrasında kardeşimin ve yeğenim ifadesi alınmadan polisler kendi yazdıkları beyanları zannedersem imzalatmışlar, sonradan bu beyanların gerçeği yansıtmadığını öğrendik dedi.” şeklindedir.

IV. GEREKÇE
A.Tebliğname Yönünden
Sanık müdafisinin 09.10.2020 tarihinde, katılanlar vekilinin 05.10.2020 tarihinde süre tutum dilekçesi verdiği, gerekçeli temyiz dilekçesini sunmaları için gerekçeli kararın sanık müdafine 28.10.2020 , katılanlar vekiline 30.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, hükümde 5271 sayılı Kanunun 295 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin tebliğden itibaren (7) gün içerisinde verilmesi gerektiği bildirilmediği gibi bu hususun meşruhatlı tebligat ile de bildirilmediği anlaşıldığından, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.06.2021 tarih, 2020/14-457 Esas ve 2021/301 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere sanık müdafisinin ve katılanlar vekilinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün geçtikten sonra sundukları temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin süresinde olduğu kabul edildiğinden tebliğnamede ret öneren görüşe iştirak edilmemiştir.

B.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
Mağdurların ve üçüncü şahsın ağır kusuru neticesinde illiyet bağının kesildiğine, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği yönünden;

Dosya içeriğine göre, 27.04.2017 günü, saat 14.00 sıralarında katılan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki kamyonetle meskun mahal dışı (80 km/s), bölünmüş otoyolda seyir halindeyken yanlışlıkla bağlantı yoluna girdiği, yeniden otogar istikametine girebilmek maksadıyla geriye gidişin yasak olduğu yolda geri manevra yaparak sola dönüş yaptığı esnada, aracının sol yan ve sol arka kısımlarına, geriden gelen sanık sürücünün idaresindeki kamyonet ile çarpışması şeklinde gerçekleşen olayda, yolun niteliği, katılanın otoyol niteliğini haiz yolda geri geri gelerek ters yönde ilerlediği, olayın gerçekleşme şekli ve zamanı nazara alınarak sanığın olaydaki kusurunun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesini sağlamak amacıyla dosyanın İTÜ öğretim üyelerinden veya Karayolları Genel Müdürlüğünden alınacak bilirkişi raporunun ardından hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

C.Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden;
Katılanlar vekilinin sanığın asli kusurlu olduğuna, cezanın artırılması gerektiğine ilişkin temyiz sebepleri, sanığın kusur oranının yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmakla yerinde görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) ve (C) numaralı bentte açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 29.09.2020 tarihli 2018/4658 Esas 2020/2014 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.