Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/6673 E. 2023/138 K. 17.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6673
KARAR NO : 2023/138
KARAR TARİHİ : 17.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle Yaralama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık müdafiin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kulu Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.01.2016 tarihli ve 2011/234 Esas, 2016/11 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 inci maddesinin birinci fıkrasının a bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ile dördüncü fıkrası ve 63 üncü maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.Kulu Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.01.2016 tarihli ve 2011/234 Esas, 2016/11 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25.05.2021 tarihli ve 2019/10698 Esas, 2021/4253 Karar sayılı kararı ile sanığın mahal şartlarının iki katı kadar hız aşımında bulunduğundan bahisle bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, hükmedilen ceza miktarının az olduğu ve tam gün sayısının gösterilmesi gerektiğinden bahisle hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edilmiş olması sebebiyle 1412 sayılı Kanun’un 326 ıncı maddesi gereğince ceza miktarı gözetilmek suretiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Kulu Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.11.2021 tarihli ve 2021/358 Esas, 2021/917 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası yollamasıyla birinci fıkrasının a bendi, 52 nci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrası, 63 üncü maddeleri gereğince 16.100 TL adli para cezasına hükmedilmiş ancak 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesi gereğince infazın 6.000 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 01.09.2022 tarihli ve 2022/113439 sayılı, uzun süreli hapis cezasının bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması durumunda 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin dördüncü fıkrasınca seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği ancak infazın 6.000 TL adli para cezası üzerinden yapılmasından ötürü bu durumun bozma sebebi yapılmayacağı eleştirisi içerikli sanık müdafiinin temyiz isteminin reddi ile onama görüşüne ilişkin Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiin temyiz istemi, verilen hükmün genel usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

Yerel Mahkemenin Kabulü
1.Mahkemece sanık idaresindeki otomobille, gündüz vakti, meskun mahalde, bölünmüş asfalt kaplama karayolunda seyrederken, olay mahalline geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek, gidiş yönüne göre sağda bulunan benzin istasyonuna girdiğinde, 65 metre fren iziyle, park halinde bulunan otomobile çarpması sonucu savrulan otomobilin benzinlikte oturmakta olan yayalara çarpmasıyla, sanığın tam kusuruyla, bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, bir kişinin yaşamı tehlikeye girecek ve vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını 4. dereceden etkileyecek, bir kişinin ise basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği kabul edilerek mahkumiyet kararı verilmiştir.

2.Sanık aşamalarda üzerine atılı suçlamayı kabul etmiştir.

3.Dosyada mevcut olay tarihli kaza tespit tutanağında, Yerel mahkemece aldırılan 09.09.2013 tarihli trafik polis memuru tarafından tanzim edilen ve 10.06.2014 havale tarihli … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca sunulan raporlarda sanığa tam kusur atfedilmiştir.

4.Katılanlar …, … ve …’ın kati adli muayene raporları dava dosyasında bulunmaktadır.

IV. GEREKÇE
1.Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

2.Olayda bilinçli taksir hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmasına karşın TCK’nın 50/4. maddesinin uygulanarak, uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine hükmedilmesi, infazın önceki hüküm üzerinden yapılacak olması sebebiyle bozma sebebi yapılmamıştır.

3.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kulu Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.11.2021 tarihli ve 2021/358 Esas, 2021/971 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.01.2023 tarihinde karar verildi.