Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/6590 E. 2023/1971 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6590
KARAR NO : 2023/1971
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1696 E., 2021/1320 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebebine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekilinin 12.04.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin suç İşlemek amacıyla örgüt kurma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma, birden fazla kişi ile tehdit, nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, yaralama, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma, korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme, basit yaralama suçlarından yargılandığı, 01.11.2007 tarihinde gözaltına alındığını, 05.11.2007 tarihinde tutuklandığını, 14.07.2015 tarihinde tahliye edildiğini, yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesi ile bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama ile beraatine karar verildiği, haksız tutuklama nedeniyle 300.000,00 TL maddi, 1.500.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2.Davalı vekili 25.05.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacının kendi kusurlu hareketleriyle tutuklanmasına neden olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının gelirinin araştırılması gerektiğine, zarar var ise de bunun tutuklama nedeniyle olduğunun ispatlanmadığını, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu, vekalet ücreti hususunda yapılan kanun değişikliğinin göz önüne alınması gerektiğini, derdest dosya araştırması yapılması gerektiğini, öne sürmüştür.

3.Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.12.2019 tarihli ve 2019/184 Esas, 2019/398 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 62.630,50 TL maddi, 145.000,00 TL manevi tazminata gözaltı tarihinden faizi ile ödenmesine karar verilmiştir.

4.Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 26.06.2020 tarihli ve 2020/362 Esas, 2020/596 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik, davacı hakkında gözaltı tutuklama, tahliyeye ilişkin tüm belgelerin dosya içerisine alınması gerektiğini, tutuklu kaldığı sürelerin fiilen infaz edip edilmediğinin araştırılması gerektiğini, derdest dosya bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının çok fazla olduğundan bahisle davacı … davalı vekillerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

5.Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.06.2021 tarihli ve 2020/303 Esas, 2021/237 Karar sayılı kararı ile İstinaf bozma ilamına uyarak davanın kısmen kabulü 62.630,50 TL maddi 90.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

6.Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 02.12.2021 tarihli ve 2021/1696 Esas, 2021/1320 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı … davalı vekillerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

7.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.08.2022 tarihli tebliğnamesi ile davalı vekilinin temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanmasını talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davalı vekilinin temyiz istemi;
Davanın yasal süresinde açılmadığından reddi gerektiğine, davacının kendi kusurlu eylemleriyle tutuklanmasına neden olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğine, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fazla olduğuna, karşı vekalet ücreti istemine, davacı hakkında hükmedilen vekalet ücretinin fazla olduğuna, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminat talebinin esasını oluşturan Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/329 Esas, 2019/47 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, nitelikli yağma suçlarından yargılandığı, 01.11.2007 – 14.07.2015 tarihleri arasında gözaltı ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama ile davacı hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi üzerine temyiz incelemesi ile hükmün bozulmasına karar verilerek beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 04.04.2019 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacı hakkında aynı talep nedeniyle açılan davanın bulunmadığını, tutuklu kalınan sürelerin fiilen infaz gördüğü ve mahsup edilmediği belirlenerek, 62.630,00 TL maddi ve 90.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/329 Esas, 2019/47 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, nitelikli yağma suçlarından yargılandığı, 01.11.2007 – 14.07.2015 tarihleri arasında 2812 gün gözaltı ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama ile davacı hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi üzerine temyiz incelemesi ile hükmün bozulmasına karar verilerek beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 04.04.2019 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edilmesi gerekirken davacı lehine eksik manevi tazminata hükmedilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.

A.Davalı vekilinin temyiz sebepleri yönünden;
1.Davanın reddi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyası kapsamında, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 04.04.2019 tarihinde kesinleştiği, gözaltı/tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Hükmedilen maddi tazminatın fazla olduğu yönünden;
Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3.Hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğu yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edilmesi gerekirken eksik manevi tazminata hükmolunduğundan davalı vekilinin manevi tazminatın fazla olduğuna yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

4.Davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle davalı lehine karşı vekalet ücreti verilmesi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 Esas, 63 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceğinden, davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmamıştır.

5.Davalı vekilinin davacı lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiğine ilişkin temyiz sebebi yönünden;
5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususu göz önünde bulundurularak; davacı lehine hükmedilen avukatlık ücretinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 02.12.2021 tarihli ve 2021/1696 Esas, 2021/1320 Karar sayılı kararında davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2023 tarihinde karar verildi.