Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/6417 E. 2023/2271 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6417
KARAR NO : 2023/2271
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Demre Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli ve 2015/314 Esas, 2016/221 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının yollamasıyla aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince hak yoksunluklarına, 58 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

2. Demre Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli ve 2015/314 Esas, 2016/221 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin, 29.09.2021 tarihli ve 2020/3555 Esas, 2021/6348 Karar sayılı kararı ile özetle sanığın yargılama konusu eylemi yönünden 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi kapsamında basit yargılama usûlünün uygulanabilir hâle geldiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Demre Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.04.2022 tarihli ve 2021/385 Esas, 2022/171 Karar sayılı kararı ile Dairemizin bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının yollamasıyla aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince hak yoksunluklarına, 58 maddesinin altıncı fıkrası uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 16.08.2022 tarihli ve 2022/110961 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri eksik incelemeye, lehe hükümlere ve diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Demre Asliye Ceza Mahkemesi gerekçesinde “…Mahkememizde yapılan yargılama sonucu; olay günü sanığın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halineyken ihbar üzerine polis ekiplerince durdurulduğu, yapılan ölçümde sanığın 1.61 promil alkollü olduğunun anlaşıldığı, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25.10.2011 tarih ve 2011/5656 E. 2011/3668 K. sayılı ilamında da öngörüldüğü üzere; “5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” … kullanamayacak kişinin, bu halde … kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suç olduğu, Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde … kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farlılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği” anlaşılmakla; incelenen dosyada; 1.61 promil alkollü olarak … kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği anlaşıldığından sanığın üzerine atılı suçtan promil miktarı da göz önüne alınarak yargıtay içtihatları uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” şeklindedir.

2. Sanığın alınan savunmasında atılı suçu ikrar ettiği görülmüştür.

3. İhbar üzerine sanığın idaresindeki … ile yakalandığı; kolluk tarafından alkolmetre ile yapılan alkol ölçümünde 1.61 promil alkollü olduğu anlaşılmıştır.

4. Sanığın güncel adlî sicil kayıt örneği, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen bozma ilâmına uyulmasına karar verilmekle, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi kapsamında basit yargılama usulünün uygulanmaması takdir kılınmıştır.

II. GEREKÇE
1. Sanığın üzerine atılı suçlamayı ikrar ettiği, alınan alkol muayene raporları ve tutanaklar karşısında Mahkemece, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu mahkeme hakiminin takdirinde olup, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Sanık hakkında kurulan hükümde “…Sanığın sabıka kaydında birden çok kayıt olması, mükerrir olması, kişilik özellikleri,suça meyilli yapısı, sosyal ilişkileri kül halinde değerlendirildiğinde mahkememizde bir daha suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşturmadığından sanık hakkında TCK’nın 51, CMK’nın 231. madde hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına…” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeler gösterildiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

III. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Demre Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.04.2022 tarihli ve 2021/385 Esas, 2022/171 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2023 tarihinde karar verildi.