YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6287
KARAR NO : 2023/2041
KARAR TARİHİ : 06.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Taksirle Yaralama
HÜKÜM : İlk derece mahkemesi beraat hükmünün CMK’nın 280/2. maddesi
uyarınca kaldırılması sonucu kurulan mahkumiyet
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ortaca 1. Asliye Ceza Mahkemesi 03/10/2019 tarihli, 2018/361 Esas ve 2019/631 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında, taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ile 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca sonuç ceza olarak hapis cezasından çevrilen 6.000,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 6 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 14/10/2021 tarihli ve 2020/1086 Esas ve 2021/2184 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılan … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılması ile yeniden yapılan yargılama sonucu, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 nci maddesinin birinci, üçüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkraları ile 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine ve sanığın B, BE, C, C1, C1E, CE, D, D1, D1E, DE sınıfı sürücü belgesi ile otomobil kullanılmasının mümkün olması karşısında, B, BE, C, C1,C1E, CE, D, D1, D1E, DE sınıfı sürücü belgesinin 6 ay süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 09/08/2022 tarihli ve 2021/148977 sayılı, temyiz talebinin esastan reddi ile hükmün onanması görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz sebepleri;
1. Sanık üzerine atılı taksirle yaralama suçu yönünden bilinçli taksir unsurlarının oluşmadığından bahisle hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulmasının, usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Diğer temyiz nedenlerine,
İlişkindir.
Katılan vekilinin temyiz sebepleri;
1. Sanık hakkında eksik ceza tayininin hukuka uygun olmadığına,
2. Diğer temyiz sebeplerine ,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık …’nın olay tarihinde sevk ve idaresindeki …plakalı … ile katılan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Dalaman İlçesi Ataken Mah. Bezkese Bulvarı Atakent kavşağında çarpışmaları sonucunda yaralamalı trafik kazısının meydana geldiği anlaşılan olayda, katılan … ve oğlu …’in dosyada bulunan adli raporda da anlaşılacağı üzere yaralandıklarının sabit olduğu, belirtilmiştir.
2. Sanık aşamalardaki beyanlarında, park alanından bulvara çıktığını, sol tarafını kontrol ettiğinde gelen araçların uzakta olduğunu ve kavşağa girebileceğini düşünerek dönüş manevrasına başladığını bu esnada kazanın gerçekleştiğini, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.
3. Katılan … ve … aşamalardaki beyanlarında yeşil ışıkta kavşaktan geçiş yaptıklarını ancak sanığa ait aracın ters taraftan önlerine çıktığını, sağ şeritten giderken kazayı engellemek amaçlı sol şeride geçtiklerini ancak diğer … durmadan yola devam edince kazanın meydana geldiğini, katılan … hem kendi hem de oğlu olan mağdur küçük adına şikayetçi olduğunu ve katılma talebi bulunduğunu beyan etmiş olup haklarında katılma kararı verilmiştir.
4. Kaza tespit tutanağında; kaza yerindeki azami hız limitinin 50 km/saat olduğu, gündüz vakti, havanın açık, zeminin kuru, olay mahalli yolun düz, eğimsiz olduğu, trafik lambası ile kontrol edilen dönel kavşak olduğu, sanık sürücünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (2918 sayılı Kanun) 84. maddesinde düzenlenen manevraları düzenleyen genel şartlara uymamak kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu bulunduğu, diğer sürücünün ise aynı kanunun 52/1-a maddesinde düzenlenen kavşaklara yaklaşırken hız azaltmak kuralını ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğu belirtilmiştir.
5. Kovuşturma aşamasında dosyanın tevdii üzerine düzenlenen ve olaya ilişkin görüntü kaydının çözümüne yer veren, kovuşturma aşamasında dosyanın tevdii üzerine düzenlenen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 19/08/2019 tarihli raporunda, sevk ve idaresindeki otomobil ile park halinden taşıt yoluna girmeden önce araçların seyir durumlarını yeteri kadar kontrol etmesi, ilk geçiş hakkını sol tarafından gelen ve yeşil ışıkta geçiş yapan müşteki sürücü idaresindeki otomobile vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek yeterli kontrolleri yapmadan park yerinden olay yeri kavşaktan dönüş yapmak için taşıt yoluna girerek sol tarafından gelen müşteki sürücü idaresindeki otomobilin seyir yolunu kapattığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle sanık sürücünün meydana gelen kazada asli kusurlu bulunduğu, sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahalli ışık kontrollü kavşakta her ne kadar kendisine hitaben yeşil ışık yanmakta iken geçiş yapsa da mahal şartlarına uygun kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette seyretmesi ve olay yeri kavşağı dikkate alarak hızını yeteri kadar azaltması gerekirken bu hususa riayet etmeyerek sağ tarafından taşıt girip dönüş yapan sanık sürücü idaresindeki otomobile zamanında etkili tedbir almadan çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle katılan sürücünün alt düzeyde tali kusurlu bulunduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
6. Katılanlarda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak, Ortaca Devlet Hastanesince düzenlenen 10/01/2019 tarihli raporlarda, şahıslarda meydana gelen yaralanmanın hayati tehlikeye neden olmaz ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, nitelikte olduğu belirtilmiştir.
7. Sanık …’ya ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü olan 27/07/2017 tarihinde saat 20:27 sıralarında sanık …’nın sevk ve idaresindeki 48 BF 878 plaka sayılı otomobil ile Beskese Bulvarı üzerinde bulunan Köfteci … isimli İş yerinin park yerinden hareket ederek olay yeri trafik ışıkları ile kontrol edilen Atakent Kavşağı’na ulaşmak istediği, sanığın Beskese caddesinde kavşağa doğru çapraz şekilde seyrettiği sırada sol tarafından Fethiye istikametinden Ortaca istikametine doğru seyir halinde olan ve kendisine hitaben yeşil ışık yanmakta iken geçiş yapan katılan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir yolunu kapatması sonucu kazaya neden olduğu, meydana gelen kazada dosyada mevcut 10/01/2019 tarihli rapora göre katılan …’in basit tıbbi müdahale ile giderilemez, oğlu olan katılan …’in ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları, belirtilmiştir.
2. Duruşma açılarak yeniden yapılan yargılama snucunda, ters istikametten yola girip çapraz şekilde seyretmek suretiyle kazaya sebebiyet veren sanığın eyleminde bilinçli taksir koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, Ortaca 1. Asliye Ceza Mahkemesi 03/10/2019 tarihli, 2018/361 Esas ve 2019/631 Karar sayılı kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurulduğu belirtilmiştir.
IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesi kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.
5237 sayılı TCK’nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlendiği; sanığın sürücü belgesi bilgileri incelendiğinde, aynı belge numarası adı altında A, A1, A2, B, B1, BE,C, C1,C1E, CE, D, D1,D1E, DE, F, M sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu, sanık hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken, yargılamaya konu kazayı idaresindeki otomobil ile yaptığı ve bu nedenle sanığın somut olaya konu taksirle yaralama suçu sebebiyle sadece B ve BE sınıfı sürücü belgesinin geri alınabileceği gözetilmeden, sanığa ait B, BE, C, C1,C1E, CE, D, D1, D1E, DE sınıfı sürücü belgelerinin geri alınmasına karar verilmesi, hukuka aykırı olup Yargıtay tarafından düzeltilmiştir.
I.Sanık üzerine atılı taksirle yaralama suçu yönünden bilinçli taksir unsurlarının oluşmadığından bahisle hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulmasının, usul ve yasaya aykırı olduğuna, ilişkin temyiz sebebi yönünden,
Olay ve olgular bölümünde yer verilen ve oluşa uygun düşen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 19/08/2019 tarihli raporunda asli kusurlu bulunan sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 nci maddesinin birinci, üçüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkraları ile 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı hukuka uygun bulunmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
II. Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 14/10/2021 tarihli ve 2020/1086 Esas ve 2021/2184 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği, hüküm fıkrasının (11.) paragrafı hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 53/6. maddesi uyarınca sanığa ait B ve BE sınıfı sürücü belgesinin takdiren 6 ay süre ile geri alınmasına” ibaresinin hükme eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ortaca 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2023 tarihinde karar verildi.