Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/6201 E. 2023/1818 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6201
KARAR NO : 2023/1818
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/3747 E., 2021/327 K.
SUÇ : Taksirle yaralama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli 2018/546 Esas 2019/425 Karar sayılı kararı ile sanığın taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci fıkrası uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 21.01.2021 tarihli 2019/3747 Esas 2021/327 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik mağdur vekili, sanık ve sanık müdafinin istinaf başvuruları üzerine yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak sanığın 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci fıkrası uyarınca 1 yıl 21 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 08.08.2022 havale tarihli ve 2022/100685 sayılı, esastan reddi ile hükmün onanması görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanığın Temyiz Sebepleri
Cezayı yerinde bulmadığına ilişkindir.

B.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
1.Sanığın kusurlu olduğuna dair somut delil olmadığına, bilinçli taksir uygulamasının isabetli olmadığına,

2.Takdiri indirim ve lehe hükümler uygulanmamasına,

3.Cezanın usul ve yasaya aykırı olduğuna ve sair nedenlere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.”Olay tarihinde gece vakti sanığın kullandığı … plakalı … ile Turgut Temelli alt kavşağından Yeşilyurt ilçesi yönüne doğru seyir halinde bulunduğu sırada Şehit Üsteğmen Selim Keskinkılıç isimli alt geçide girdiği, sağa viraj bulunan yere geldiğinde yol şerit bölümünden hızla çıkarak karşı şeride geçtiği sırada Yeşilyurt ilçesi yönünden gelen Milli Egemenlik caddesinden yukarıda belirtilen alt geçide doğru seyir halinde olan katılan …’ın kullandığı… plakalı … ile çarpışması sonucunda … sürücüsü olan …’ın, katılanın aracında bulunan katılan …’nın, katılan …’un çocuğu olan yaşı küçük katılan …’nın ve yaşı küçük katılan …’ın yaralandıkları, olay sırasında sanığın alkollü olduğunun doktor raporu ile tespit edildiği, mahkememizce yargılama sırasında keşif yapılarak bilirkişice raporun düzenlendiği, düzenlenen bilirkişi raporuna göre kazanın oluşumunda dolayısıyla katılanların taksirle yaralanmalarında sanığın asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği, diğer … sürücüsü katılan … …’ın kusursuz olduğunun belirtildiği, yaşı küçük katılan … hakkında düzenlenen adli tıp raporuna göre hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek şekilde kemik kırılması oluşacak şekilde yaralandığının anlaşıldığı, yapılan yargılama sırasında …’nın kendisi ve çocuğu olan … adına şikayetçi olduğu, müşteki olarak beyanı alınan …’ın ise çocuğu olan … adına şikayetçi olduğu, talimatla beyanı alınan …’ın da şikayetçi olduğu anlaşılmış olup, sanık tarafından her ne kadar müsnet suç kabul edilmemiş ise de, sanığın olay tarihinde sürücü belgesinin bulunmadığı, alkollü olduğu, şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen aracın yol şerit bölümüne girerek kazanın oluşumuna dolayısıyla katılanların yaralanmasına neden olmak suretiyle üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği sonuç ve kanaatine varılmış olup; sanığın olay sırasında promil oranı yüksek olmayan miktarda alkollü olmasının bilinçli taksir ile hareket ettiğini göstermeyeceği kanaatine varılarak sanık hakkında bilinçli taksir hükümleri uygulanmamış olup, sanığın taksire dayalı kusur oranının yüksekliği, kaza sonucunda meydana gelen zarar yada tehlikenin ağırlığı, suç konusu olan insan vücut bütünlüğünün değer ve önemi nazara alınarak müsnet suçtan sanığın alt hadden uzaklaşılarak cezalandırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış olup, sanığın sabıkalı oluşu suç işleme eğilimi dosyaya yansıyan kişilik özellikleri nazara alınarak sanığa verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindedir.

2.Olay nedeniyle …, …, …’nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, …’ın hayat fonksiyonlarını orta (3) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandıklarına dair doktor raporları dosya içerisindedir ve yaralanmaları nedeniyle sanıktan şikayetçi olup davaya katılmalarına karar verilmiştir.

3.Kaza tespit tutanağında, meskun mahalde, gece vakti, aydınlatmalı yolda sanık …’nın sevk ve idaresindeki kamyonet ile iki yönlü caddede seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı şeride geçerek karşı yönden seyir halinde olan … idaresindeki otomobil ile çarpışmaları şeklinde meydana gelen olayda, sürücü …’nın şeride tecavüz kuralını ihlal etmesi nedeniyle kusurlu olduğu belirlenmiştir.

4.Mahallinde keşif sonucu düzenlenen 12.12.2018 tarihli trafik bilirkişi raporunda sanığın asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.

5.Katılan …’nın beyanı “Ben bu konuda daha önce soruşturma aşamasında beyanda bulunmuştum. Oradaki beyanımı aynen tekrar ederim. … ın kullanıdığı araba içerisinde arabada ben, kızım …ile bacanağımın oğlu olan … vardı, güney yönden kuzeye doğru yani çarşı merkezine doğru hareket halindeydik, alt geçidin girişinde karşı yönden gelen bir … ile kafa kafaya çarpıştık, karşıdaki … bizim şeridimize girdi, kaza bu nedenle oldu, bizim hızımız yaklaşık 50 km civarındaydı, gece saat 24:00 sıralarıydı, hava kuruydu, aydınlatma kısmen vardı, kazada ben yaralandım, çocuğum …yaralandı, … ın burnu kırıldı, şoför Muhammet Talha da elinden yaralandı, sonradan karşı sürücünün alkollü olduğunu sürdüm, bizim sürücümüz alkollü değildi, çocuğum olan …adına ve kendim yaralanmamızdan dolayı karşı … sürücüsü olan sanıktan şikayetçiyim Davaya katılmak istiyorum dedi.” şeklindedir.

6.Katılan …’ın beyanı “Ben bu konuda daha önce soruşturma aşamasında beyanda bulunmuştum. Oradaki beyanımı aynen tekrar ederim. Ben Yaşı küçük olan … ın annesiyim, ben olayı görmedim, benim oğlumun burnu kırılmış ameliyat oldu, olaydan dolayı sanıktan şikayetçiyim, Davaya katılmak istiyorum dedi.” şeklindedir.

7.Katılan …’ın beyanı “Ben bu konuda daha önce beyanda bulunmuştum. Bu beyanımı aynen tekrar ediyorum. Olay tarihinde kardeşimi evine bırakmış dönüyorduk. Aracı ben kullanıyordum. Kazanın meydana geldiği yerde bulunan alt geçide girdim. Alt geçit gidiş gelişli, biraz da virajlı bir yerdi. Bir anda sanığın kullanmış olduğu … bizim şeridimize geçti ve bize çarptı. Kazadan dolayı yaralandım. Benim sağ elimde sadece bir yanık vardı. Kemik kırığım olmadı. Aracımda…’da vardı. Hepimiz yaralandık. Sonradan öğrendiğime göre sanık alkollüymüş. Benim kazanın meydana gelmesinde bir kusurum yoktur. Sanıtan davacı ve şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum. Olaydan dolayı 30.000 TL maddi zararım meydana geldi. Karşılanmasını istiyorum dedi. ” şeklindedir.

8.Sanığın savunması “Olay tarihinde ablam beni aradı hasta olduğunu ve hastaneye götürmemi istedi. Ablamın beni aramasından yaklaşık 1 saat önce iki adet bira içmiştim. Ablam hasta olduğunu söyleyince … kullanabileceğimi düşünerek çalıştığım iş yerinin sahibi … …’nin masasında duran kendisine ait … plakalı aracın anahtarını alıp yola çıktım. … o an orada olmadığı için kendisinden izin almadım. Yol gidiş geliş şeklinde iki şeritlidir. Her şeridin üzerinde birer su gideri için yapılmış mazgal var. Karşıdan gelen … bu mazgallardan geçmemek için yolu ortalayarak geliyordu, hızım yaklaşık 70-80 km civarındaydı, benim sürücü belgem yoktur, akşam saat 19:30 sıralarıydı. O gün hava kuruydu yağış yoktu, Emeksiz alt geçidinde karşı yönden gelen araçla çarpıştık. Çarpışmadan sonra karşı taraf ile birlikte araçları oradan bırakıp yürüyerek alt geçitten dışarıya çıktık, daha sonra düşüp bayılmışım, sonra gözümü hastanede açtım. Ben sadece ehliyetim olmadığı için ve alkol kullandığım için kendimi kusurlu görüyorum. Olay bu şekilde meydana geldi dedi. ” şeklindedir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
“Tüm dosya kapsamına göre, olay tarihi olan 10/12/2017 günü saat 00:15 sıralarında sanık …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Turgut temelli caddesinden emeksiz caddesine doğru seyir halinde iken emeksiz alt geçit altına geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı şeride geçerek karşı yönden kendi şeridinde seyir halinde bulunan katılan …’ın sevk ve idaresindeki… plakalı araca ön tarafından çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, sanığın sürücü belgesi bulunmadığı ayrıca kazadan sonra saat 00:42’de laboratuvarda kan üzerinden yapılan alkol testinde sanığın 95,85 mg/dl alkollü olduğunun belirlendiği kaza nedeniyle katılan … ile aracında bulunan … ve …’nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları, araçta bulunan mağdur …’ın ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve burun kemiği kırılmasının hayat fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyecek nitelikte yaralandığı, olay nedeniyle sanığın kendisinin de yaralandığı, kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında ve ilk derece mahkemesince yapılan keşif sonunda aldırılan bilirkişi raporunda sanığın sürücü belgesi olmadan dikkatsiz ve tedbirsiz … kullandığı üstelik alkol kullandığı direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçtiği ve şerit ihlali yaparak kazaya sebebiyet verdiği olayda asli ve tam kusurlu olduğu, diğer sürücü katılan …’ın kendi şeridinde normal seyrini sürdürmesi nedeniyle kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirlendiği, alınan bilirkişi raporunun gerekçeli denetime elverişli ve oluşa uygun olduğu bu nedenle hükme esas alınması gerektiği, ayrıca kaza saati ve sanığın kandan yapılan alkol ölçüm saati göz önünde bulundurulduğunda sanığın kaza sırasında yaklaşık 1.03 promil alkollü olduğu, bu durumda sanığın hem sürücü belgesiz hem de almış olduğu alkolün etkisiyle güvenli bir şekilde … sevk ve idare edebilecek durumda olmamasına rağmen … kullandığı, alkolün etkisiyle direksiyon hakimiyetine kaybedip karşı şeride geçerek şerit ihlali yaptığı ve karşı yönden gelen araca çarparak bu araçta bulunan 4 kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda sanığın aldığı alkol oranı nedeniyle bilinçli taksirle hareket ettiği bu şekilde sanığın bilinçli taksirle 4 kişinin yaralanmasına sebebiyet vererek üzerine atılı suçu işlediği vicdani kanaatine varılmıştır.

Bu şekilde sanık …’nın sabit olan taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma suçu nedeniyle suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, olayda 4 kişinin yaralanması, yaralananlardan ikisinin çocuk olması, çocuklardan birinin burnunun kırılması, sanığın sürücü belgesiz olması, üstelik emniyetli bir şekilde … sevk ve idare edemeyecek derecede alkollü olması, kazada şerit ihlali yapması nedeniyle asli ve tam kusurlu olması hususları gözetilerek sanığın atılı suç için kanunda öngörülen cezanın alt sınırından uzaklaşılmak suretiyle cezalandırılmasına, sanığın 1.03 promil alkollü olması nedeniyle bilinçli taksirle hareket ettiği anlaşıldığından cezasının bilinçli taksir nedeniyle arttırılmasına, cezanın sanığın geleceği üzerinde olası etkileri gözetilerek verilen cezadan takdiri indirim yapılmasına karar verilmesi gerektiği vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” şeklindedir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde bölge adliye mahkemesinin oluş ve kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

A.Sanığın ve Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri Yönünden;
1.Kusur Durumuna Ve Bilinçli Taksir Hükümlerine Yönelik
Sanığın 103 promil alkollü olduğu halde, meskun mahalde, gece vakti, aydınlatmalı yolda sevk ve idaresindeki kamyonet ile iki yönlü caddede seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı şeride geçerek karşı yönden seyir halinde olan katılan … idaresindeki otomobil ile çarpışması neticesinde tamamen kusurlu olarak üç kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, bir kişinin orta (3) derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, kaza tespit tutanağı ve trafik bilirkişi raporunun oluş, dosya kapsamı ve birbiri ile uyumlu olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği ve kaza sırasında 100 promilden fazla alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından sanığın ve sanık müdafinin kusur durumuna, bilinçli taksir uygulamasına yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiş hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Takdiri İndirim ve Lehe Hükümler Yönünden
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasında 5237 sayılı Kanunun 62 nci maddesi uyarınca 1/6 oranında takdiri indirim uygulanmış olup hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Mahkemece sanığın eylemi bilinçli taksirle işlemesi nedeniyle 5237 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin ve verilen cezanın süresi itibariyle erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına hukuka aykırılık görülmemiştir.

3.Sair Hususlar Yönünden
a. Sanığın 103 promil alkollü olduğu halde, meskun mahalde, gece vakti, aydınlatmalı yolda sevk ve idaresindeki kamyonet ile iki yönlü caddede seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı şeride geçerek karşı yönden seyir halinde olan katılan … idaresindeki otomobil ile çarpışması neticesinde tamamen kusurlu olarak üç kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, bir kişinin orta (3) derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; 5237 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanun’un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda yaralanan kişi sayısı, yaralanmaların niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

b.Katılanlar … ile …’ın kendisini bir vekille temsil ettirdiği gerekçesiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca sanığın katılanlara vekalet ücreti ödemesine hükmedilmiş ise de; katılanların suç ve karar tarihi itibarıyla on sekiz yaşını doldurmamış olması nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 234 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 239 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mahkemenin istemi üzerine Baro tarafından katılanlara vekil tayin edildiği, katılanların bu vekile ayrıca bir vekalet verdiğine ilişkin vekaletnameye dosyada rastlanılmadığı anlaşılmakla, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 inci maddesi ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının koşulları oluşmadığından, sanık aleyhine katılanlar lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin ve 5320 sayılı Kanunun 5560 sayılı Kanunla değişik 13 üncü maddesi gereğince Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2021 Yılı Tarifesine göre tespit edilecek zorunlu vekillik ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A-3) bendinde açıklanan nedenlerle sanık ve sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 21.01.2021 tarihli 2019/3747 Esas 2021/327 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.05.2023 tarihinde karar verildi.