Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/6136 E. 2023/2048 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6136
KARAR NO : 2023/2048
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.03.2016 tarihli ve 2015/412 Esas, 2016/262 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının yollamasıyla aynı maddenin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 4 ay 13 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrasına göre tekerrür hükümlerine hükmedilmiştir.

2. Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.03.2016 tarihli ve 2015/412 Esas, 2016/262 Karar sayılı kararının, sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin, 19.01.2022 tarihli ve 2020/5807 Esas, 2022/407 Karar sayılı kararı ile özetle sanığın yargılama konusu eylemi yönünden 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi kapsamında basit yargılama usûlünün uygulanabilir hâle geldiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.04.2022 tarihli ve 2022/190 Esas, 2022/340 Karar sayılı kararı ile Dairemiz tarafından verilen bozma ilamına uyularak sanık hakkında basit yargılama usulüne göre yargılama yapıldığı ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 5271 sayılı Kanunun 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 3 ay 9 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrasına göre tekerrür hükümlerine hükmedilmiştir.

4. Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.04.2022 tarihli ve 2022/190 Esas, 2022/340 Karar sayılı kararına mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine mahkemece duruşma açılıp genel hükümlere göre karar verildiği, Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2022 tarihli ve 2022/2921 Esas, 2022/417 Karar sayılı kararı ile trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının yollamasıyla aynı maddenin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 4 ay 13 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrasına göre tekerrür hükümlerine hükmedilmiştir.

6. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 04.08.2022 havale tarihli ve 2022/103163 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri suçun unsurları itibariyle oluşmadığına, mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına, verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ve diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi gerekçesinde, “… Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Sanık …’ın olay tarihinde … plaka sayılı … ile seyir halinde olduğu sırada kolluk görevlilerince durdurulması sonucunda sanığın 2.86 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, hastane muayenesinde ise sanığın alkol oranının 2.10 olduğunun tespit edildiği, sanığın alkollü vaziyette … kullandığını ikrar ettiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı yasanın 48. maddesinin 6 ve 7. fıkralarında da “Yapılan tespit sonucunda, 1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır. Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer … sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi hâlinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır” şeklindeki düzenleme ile Yargıtay 12. Ceza Dairesinin yerleşik içtihatları gereğince, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında da vurgulandığı üzere 1,00 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin bilimsel olarak kabulünün gerektiğinin belirtildiği ve bu bağlamda dosya kapsamına göre; sanığın alkollü vaziyette … kullanmak suretiyle üzerine atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği sabit olduğundan eylemine uyan TCK’nın 179/3 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi ile suçun konusunun önem ve değeri, alkol ölçüm raporu dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak takdiren ve teştiden temel ceza tayini ile, sanığa verilen cezanın, sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkileri nazara alınarak ve lehine takdiri hafifletici neden kabul edilerek cezası TCK’nın 62. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılmasına karar verilmiştir. Basit yargılama usulüne ilişkin karara sanık tarafından itiraz edildiğinden sonuç ceza miktarında basit yargılama usulünde öngörülen 1/4 oranında indirim uygulanmasına yer olmadığında karar verilmiştir. Sanığın incelenen adli sicil kaydında daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hakkında 3 aydan fazla mahkumiyet hükümleri bulunması, tekerrüre esas sabıkasının bulunması, dosyaya yansıyan sabıkalı kişiliği nedeniyle bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmaması nedeniyle sanığın cezasının TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine, 50. maddesi gereğince seçenek yaptırımlarına çevrilmesine ve CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına ayrı ayrı yer olmadığına karar verilmiştir.Sanığın adli sicil kaydında ilamların bulunduğu ve tekerrür koşullarının oluştuğu anlaşıldığından Sinop Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/312 Esas – 2012/105 Karar sayılı ilamı ile “silahla basit yaralama” suçundan verilen neticeten 3 ay 22 gün hapis cezasına ilişkin cezası esas alınmak suretiyle hakkında TCK’nın 58/6-7-8 maddelerinin tatbiki suretiyle; hükmedilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, sanığın cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin kanunda öngörülen şekilde uygulanmasına karar verilmiştir…” denilmiştir.

2. Sanığın soruşturma aşamasında susma hakkını kullandığı, yargılama aşamasında alınan beyanında ise üzerine atılı suçlamayı ikrar ettiği belirlenmiştir.

3. Sanık hakkında düzenlenen 16.05.2015 tarihli ve 23:47 saatine ait Alkol Raporu ile yine aynı tarihli Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.

4. Sanık hakkında düzenlenen alkol raporuna göre, kolluk kuvvetleri tarafından yapılan denetim sırasında 2.86 promil alkollü olduğu anlaşılmaktadır.

5. Sanığın güncel adlî sicil kayıt örneği, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Olay günü saat 23:15 sıralarında sanığın alkollü … kullandığına yönelik ihbar üzerine yapılan araştırma neticesinde sanığın idaresindeki aracın durdurulduğu, saat 23:47’de alkolmetre ile yapılan muayenesine göre 2.86 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179. maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” şeklindeki 48/6. maddesine göre 100 promilin üzerinde alkol veya uyuşturucu madde alınması sonrası … kullanılmasının atılı suçun oluşması için yeterli olduğu; sanık hakkında, atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu anlaşıldığından ayrıca sanığın üzerine atılı suçlamayı ikrar ettiği, alınan alkol muayene raporları ve tutanaklar karşısında Mahkemece, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Mahkemece yapılan yargılamada 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi kapsamında seçenek yaptırımlar yönünden; “Sanığın incelenen adli sicil kaydında daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hakkında 3 aydan fazla mahkumiyet hükümleri bulunması, tekerrüre esas sabıkasının bulunması, dosyaya yansıyan sabıkalı kişiliği nedeniyle bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmaması nedeniyle sanığın cezasının TCK’nın 50. maddesi gereğince seçenek yaptırımlarına çevrilmesine yer olmadığına…” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeler gösterildiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2022 tarihli ve 2022/2921 Esas, 2022/417 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2023 tarihinde karar verildi.