Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/5760 E. 2023/2158 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5760
KARAR NO : 2023/2158
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında Dairemizin bozma ilamı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.03.2016 tarihli 2015/930 Esas 2016/283 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrası , ikinci fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesi, 51 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2.Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.03.2016 tarihli 2015/930 Esas 2016/283 Karar sayılı kararının sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine yargıtay 12.Ceza Dairesinin 31.05.2021 tarihli 2019/9297 Esas, 2021/4350 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulünün değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.04.2022 tarihli 2021/495 Esas 2022/299 Karar sayılı kararı ile genel hükümlere göre yargılama yapılmasına karar verilerek sanık hakkında taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrası , ikinci fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesi, 52 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 5.250,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 12.07.2022 havale tarihli ve
2022/76521 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik süre tutum dilekçesi vererek kararı temyiz etmiş olup karar tebliğ edilmesine rağmen gerekçeli temyiz dilekçesi sunulmamıştır.

B.Sanığın Temyiz Sebepleri
1.Kusuru olmadığına, eksik inceleme ile hüküm verildiğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

2.Alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm verilmesine,

3.Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına,

4.Basit yargılama usulünün uygulanmamasına,

5.Re’sen gözetilecek hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü
“Müştekinin motorsikleti ile bölünmüş yolda giderken sanığın kullanmakta olduğu bisiklet ile yaya yolundan karşıdan karşıya geçmeye çalışması neticesinde kazanın meydana geldiği, bisiklet ile yaya yolunu kullanan ve ilk geçiş hakkı kuralına uymayan sanığın asli kusurlu, yaya geçidine yanaşırken hızını azaltmayıp gerekli kontrolleri yapmayan müştekinin tali kusurlu olduğu, mağdurun hayati tehlike geçirecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, sanığın atılı eylemden cezalandırılması gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindedir.

2.Antalya Eğitim Araştırma Hastane tarafından düzenlenen 24.11.2015 tarihli raporda …’in hayat fonksiyonlarını ağır (5.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı tespit edilmiştir.

3.Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 07.02.2022 tarihli raporda …’ de meydana gelen yaralanmanın duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olmadığı tespit edilmiştir.

4.Sanığın bozma ilamından sonra alınan savunması “Önceki savunmalarımı tekrar ederim, bilirkişi raporunda ve adli raporda aleyhe olan hususları kabul etmiyorum, olayda kusurlu olduğumu düşünmüyorum” şeklindedir.

5.Kaza tespit tutanağında, gece vakti, aydınlatmasız meskun mahalde (70 km/s) …’in sevk ve idaresindeki motosiklet ile bölünmüş üç şeritli caddede seyri sırasında olay mahalli yaya geçidine geldiğinde motosikletinin ön kısımları ile sevk ve idaresindeki bisikleti ile yaya geçidi üzerinden karşıdan karşıya geçmek isteyen …’nun bisikletinin sol yan kısımlarına çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiği, motosiklet sürücüsü …’in araçların hızını yaya geçidine yaklaşırken azaltmamak kuralını ihlal ettiği için tali kusurlu, bisiklet sürücüsü …’nun KTK 66 ıncı madesinde yer alan motorlu bisiklet veya bisikletlerin taşıt yolunda yayaların kullanmasına ayrılmış yerlerde sürülmesi yasaktır kuralı ile yönetmelikte belirtilen güvenlik şartlarına uymamak kuralını ihlal etmesi nedeniyle asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.

6.Mahallinde keşif sonucu düzenlenen 01.03.2022 tarihli trafik bilirkişi raporunda, sanık sürücü …’nun sevk ve idaresindeki bisikleti ile Yeni Mahalle 2436 sokak istikametinden çapraz şekilde gelerek karşı istikamete geçiş yapmak için yaya geçidi üzerinden bisikletini sürerek geçiş yaptığı sırada , seyir istikametine göre yolun solundan seyir halinden olan katılan …’in sevk ve idaresindeki motosikletin ön kısımları ile biiskletin sol yan kısımlarına çarptığı olayda, motosiklet sürücüsü katılan …’in tek yönlü trafiğin işlediği üç şeritli net görüş alanına sahip yolda sağından gelmekte olan bisiklet sürücüsünü görmesine rağmen yaya geçidinin bulunduğu noktaya yaklaşırken motosikletin hızını azami oranda azaltarak kontrollü şekilde yaklaşmaması nedeniyle kusurlu olduğu, bisiklet sürücüsü sanık …’nun ise tek yönlü trafiğin işlediği 3 şeritli yolda bisiklet sürerek geçmenin yasak olduğu yaya geçidi üzerinden bisikletinden inmeden karşıdan karşıya sürerek geçiş yaptığı, solundan gelen motosiklet sürücüsüne ilk geçiş hakkını vererek güvenle geçişini tamamlamasını beklemeden karşıdan karşıya geçiş yapması nedeniyle kusurlu bulunmuşlardır.

IV. GEREKÇE
A.Tebliğname Yönünden;
Mahkemece katılanın zararının giderilmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (I) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.

5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen taksirle yaralama suçunda uygulanacak yaptırım türü hapis veya adli para cezası şeklinde seçenekli olarak düzenlenmiş olup mahkemece sanık hakkında adli para cezasının uygulanması tercih edildiğinden hükmolunan cezanın türü bakımından yasal olanak bulunmadığından mahkemece erteleme hükümlerinin tartışılmaması bozma nedeni olarak görülmemiş tebliğnamedeki (I) nolu görüşe iştirak edilmemiştir.

Mahkemece hükmolunan ceza miktarı isabetli bulunmuş olup tebliğnamedeki (II) nolu bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.

B.Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden;
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğu yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

C.Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden;
1.Kusuru olmadığına, eksik inceleme ile hüküm verildiğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
Dosya içeriğine göre, 07.11.2015 günü, saat 18.15 sıralarında, katılan … ‘in sevk ve idaresindeki motosikleti ile gece vakti, aydınlatmasız, meskun mahalde bölünmüş üç şeritli caddede seyri sırasında, olay mahalli yaya geçidine yaklaştığı esnada seyir istikametine göre yolun sağından 2436 sokak istikametinden çapraz şekilde gelerek yaya geçidi üzerinden bisikletini sürerek karşıya geçmek isteyen sanık sürücü …’nun sevk ve idaresindeki bisikletin sol yan kısımlarına sol şerit üzerinde çarptığı, çarpma sonrası motosikletin orta refüj üzerine çıkarak durduğu ve katılan motosiklet sürücüsünün hayat fonksiyonlarını ağır (5.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda, sanığın yaya geçidinden geçişini bisikletini yanına alıp yaya olarak karşıdan karşıya geçmesi gerekirken bu hususa riayet etmeyip bisikleti üzerinde yaya geçidinden geçmeye çalıştığı, yaklaşmakta olan sanık sürücü idaresindeki aracın hızını ve konumunu dikkate almadan karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile kusurlu olduğu anlaşıldığından mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, sanığın bu yöndeki temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2.Alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm verilmesine,
Mahkemece belirlenen ceza miktarında isabetsizlikgörülmediğinden sanığın bu yöndeki temyiz sebebi reddedilmiştir.

3.Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına,
Mahkemece katılanın zararının giderilmediği gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmemiştir.

4.Basit yargılama usulünün uygulanmamasına,
5271 sayılı CMK’nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan “Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada genel hükümler uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

5.Re’sen gözetilecek hususlara ilişkindir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.04.2022 tarihli 2021/495 Esas 2022/299 Karar sayılı kararında sanık ve katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.