YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5265
KARAR NO : 2023/2101
KARAR TARİHİ : 12.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Kısmen kabül
Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi ile değişik 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden; Dairemizce verilen bozma kararı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün; 6100 sayılı Kanun’un 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği hükmün temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 07.03.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “emekli, sağır ve dilsiz olan müvekkilinin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından 19.06.2012 tarihinde gözaltına alındığını, 22.06.2012 tarihinde tutuklandığını ve 25.01.2013 tarihinde tahliye edildiğini, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiğini, haksız gözaltı ve tutukluluk için 277.250,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talep ederim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
2. Davalı vekili 28.03.2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın reddi gerekir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
3. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2016 tarihli ve 2016/91 Esas, 2016/330 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile ceza yargılaması sırasında avukata ödenen ücret için 11.800,00 TL maddi tazminatın gözaltı tarihinden ve 15.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
4. Ankara Bölge Adliyesi Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 14.03.2017 tarihli ve 2016/341 Esas, 2017/585 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik davalı vekili ve davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kısmen kabulü ile davacının tutuklandığı sırada emekli olması nedeniyle kazanç kaybı olarak 5.438,00 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi tazminatın gözaltından yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
5. Ankara Bölge Adliyesi Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 14.03.2017 tarihli ve 2016/341 Esas, 2017/585 Karar kararının davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 10.01.2022 tarihli ve 2020/5032 Esas, 2022/52 Karar sayılı kararı ile özetle; davalı vekilinin temyiz isteminin kesinlikten reddine, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının eksik belirlenmesi nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
6. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 22.03.2022 tarihli ve 2022/359 Esas, 2022/672 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 5.438,00 TL maddi ve 18.000,00 TL manevi tazminatın gözaltından yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Davalı vekilinin temyiz istemi; davanın reddi gerektiğine, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna,
2. Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğuna, avukata ödenen ücretinin maddi tazminata dahil edilmesi gerektiğine, dava vekalet ücretinin maddi ve manevi tazminat miktarları için ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğine, cezaevi harcaması ve ziyaret masraflarının maddi tazminat olarak karşılanması gerektiğine,
İlişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
Bölge Adliye Mahkemesince; davacının Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/87 Esas – 2015/327 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından 19.06.2012 – 25.01.2013 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verilen davacı lehine 5.438,00 TL maddi, 18.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak; karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının 107.090,00 TL olması, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından 19.06.2012 – 25.01.2013 tarihleri arasında 220 gün gözaltında ve tutuklu kalan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 23.438,00 TL olması nedeniyle davalı açısından hükmün kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi ile değişik 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen temyiz sınırı ve hükmedilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 298 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, reddine karar vermek gerekmiştir.
B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Tazminat talebinin dayanağı olan Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/87 Esas – 2015/327 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından 19.06.2012 – 25.01.2013 tarihleri arasında 220 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 16.01.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
1. Manevi Tazminat Miktarına İlişkin Temyiz İstemi Yönünden
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti edildiği belirlenmiştir.
2. Ceza Yargılaması Sırasında Ödenen Ücretin Maddi Tazminata Dahil Edilmesine İlişkin İstem Yönünden
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 29.05.1957 tarihli, 1957/4 Esas ve 1957/16 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararında da açıklandığı üzere; vekalet ücreti yargılama giderlerindendir. Buna göre karşı tarafa yüklenmesi gereken vekalet ücretinin bağımsız bir varlığı olamayacağından ayrı bir dava konusu da yapılamayacaktır. Davacının, kendi vekili ile yaptığı ve sadece tarafları bağlayan ücret sözleşmesi niteliğindeki vekalet akdi uyarınca ödenmesi kararlaştırılan bedelin koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmelidir.
Anılan içtihadı birleştirme kararı ve yerleşik Yargıtay uygulamaları nazara alındığında, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamına dahil edilmemesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
3. Diğer Temyiz İstemleri Yönünden
Ceza evi harcamaları ve yakınların ceza evi ziyaret masraflarının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında maddi tazminat miktarına dahil edilmemesi ve davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları toplamı üzerinden dava vekalet ücretine hükmedilmesine bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin tüm temyiz istemi reddedilmiştir.
V. KARAR
A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 22.03.2022 tarihli ve 2022/359 Esas, 2022/672 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi12. Ceza Dairesinin, 22.03.2022 tarihli ve 2022/359 Esas, 2022/672 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2023 tarihinde karar verildi.