Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/505 E. 2023/1109 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/505
KARAR NO : 2023/1109
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Katılanlar vekilinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.03.2019 tarihli ve 2018/486 Esas, 2019/136 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 22 nci maddesinin altıncı fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 05.10.2021 tarihli ve 2019/2790 Esas, 2021/2814 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiileri ve katılanlar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 22 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 9 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 11.01.2022 tarihli ve 2021/162434
sayılı, temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiilerinin Temyiz Sebebi
Sanık müdafiilerinin temyiz sebepleri, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

B. Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Olası kasta,

2. Ceza miktarına,
ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. … 11. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “…Dosyada mevcut sanıkların savunmaları, katılanların beyanları, kusur konusunda aldırılan bilirkişi raporu, alkol ölçüm raporları, ölü muayene tutanakları, katılanlar …, … ve …’ya ait muayene raporları, diğer belge ve tutanaklar bir arada değerlendirilerek somut olaya bakıldığında; alkollü bir şekilde aracıyla seyir halinde bulunan sanık …’nın vasıtasının hızını mahal şartlarına göre ayarlayamadığı, önündeki araçla arasına güvenli takip mesafesi bırakmadığı, ön ilerisinde seyreden araca arka tarafından çarptığı anlaşılmakla; Sanık …’nın taksirle iki kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına sebep olmak suçundan dolayı, asli ve tam kusurlu olması da dikkate alınarak TCK’nın 85/2. maddesi gereğince takdiren ve artırılarak cezalandırılmasına,müsnet suçu alkolün etkisinde bilinçli taksirle işlemesi nedeniyle cezasının TCK’nın 22/3. maddesi gereğince takdiren 1/3 oranında arttırılmasına, sanığın duruşmadaki hali ve tavırları, geçmişteki hali lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek cezasından TCK’nın 62. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılmasına, alkol ve uyuşturucu madde etkisi altındayken … kullanmak sureti ile trafik güvenliğini tehlikeye sokma eylemiyle ilgili suçun bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma eylemi içerisinde eriyeceğinden, hüküm kurulmasına yer olmadığına…” denilmiştir.

2. Sanığın alınan savunmasında, 17.07.2018 günü saat:10:00-12:00 arasında köyde alkol aldığını ve 17.07.2018 günü akşam saatlerinde aracı alarak işe gitmek için yola çıktığını, .istikametinde seyir halinde iken …’da bir köprünün altına girdiğini, köprüden çıktığında birden önüne aracın çıktığını, frene bastığını fakat duramadığını … ile çarpıştıklarını, araca çarptığını anlayamadığını, heyecandan aracı ile …’a döndüğünü, arabanın kilitlendiğini, araçtan inip telefon ile kuzeni …’yu aradığını, “abi gel beni al kaza yaptım” dediğini, aracın yanında tarlada oturduğunu, kaza yaptığında araçta tek başına olduğunu, bir süre sonra polislerin geldiğini ve kendisini aldıklarını, kaza yaptıktan sonra kuzeni …’i arayarak polislere kaza yapan kişinin Volkan Kaplan olduğunu söylemesini istediğini, çünkü 18 gün sonra düğünü olacağını, nişanlısının ailesinin alkollü olduğunu öğrenmesini istemediğini böyle büyük bir kaza geçirdiğini bilmediğini, beyan ettiği görülmüştür.

3. Dosya kapsamında bulunan iki adet alkol ölçüm raporuna göre, sanığın 18.07.2018 tarih ve 05:27’de ölçülen alkol miktarının 2,07 promil olduğu, 18.07.2018 tarih saat 06:01’de ölçülen alkol miktarının ise 1,53 promil olduğu görülmüştür.

4. … hakkında düzenlenen 18/07/2018 tarihli Ölü Muayene Tutanağına göre, “…ölümün geçirdiği … içi trafik kazası sonucu oluşan kafa ve genel beden travması ile buna bağlı gelişen intrakranial kanama, pnömotoraks sonucu meydana geldiği…”,

… hakkında düzenlenen 18/07/2018 tarihli Ölü Muayene Tutanağına göre ise “…ölümün geçirdiği … içi trafik kazası sonucu oluşan kafa ve genel beden travması sonucu gelişen intrakranial kana ve hayati kemik kırıkları sonucu gerçekleştiği…”, belirtilmiştir.

5. Katılan … hakkında düzenlenen 21.04.2021 tarihli … Adli Tıp Şube Müdürlüğü raporuna göre hayati tehlike geçirecek, 6 derece kemik kırığı oluşacak ve organlardan birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde, katılanlar … ve …’nın ise 18.07.2018 tarihli Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporlarına göre basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandıkları anlaşılmıştır.

6. Katılanların aşamalarda sanık hakkında şikayetçi oldukları ve katılma talebinde bulundukları görülmüştür.

7. Soruşturma aşamasında kolluk güçlerince tanzim olunan 18.07.2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağına ve tek kişilik Trafik Bilirkişi … .. Raporuna göre, sanığın arkadan çarpma, alkollü … kullanma ve hızını olay mahalline uydurmama kurallarını ihlal ettiği ve tam kusurlu olduğu, katılan sürücü …’nın kazaya etken kural ihlali bulunmadığı belirtilmiştir.

8. Sanığın güncel adlî sicil kaydı dava dosyasına eklenmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
… Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi gerekçesinde “…Olay günü saat 03:40 sıralarında, sanık …’nın . plaka sayılı aracı ile seyir halinde bulunduğu sırada önünde seyreden . plaka sayılı araca arkadan çaptığı, çarpma sonucunda . plaka sayılı araçta bulunan … ve … isimli şahısların ağır şekilde yaralandıkları ve kaldırıldıkları . Araştırma Hastanesinde vefat ettikleri,. plaka sayılı aracın sürücüsü olan katılan … ile aracın sağ ön koltuğunda oturan katılan …’nın basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, aracın arka koltuğunda oturan katılan …’nın ise adli raporunda belirtildiği üzere ağır şekilde yaralandıkları, sanığın olay yerinden aracıyla kaçtığı ve kazadan yaklaşık 45 dakika sonra sanığın kullandığı otomobilin hasarlı ve terkedilmiş şekilde bulunduğu, sanığın da araca yaklaşık 300 metre uzaklıkta otlar arasında kıvrılmış vaziyette kolluk ekiplerince bulunduğu, sanığın aynı gün 05:27’de ölçülen alkol durumunun 2,07 promil, saat 06:01’de ise 1,53 promil olduğunun görüldüğü, dosyada bulunan kusura ilişkin Dairemizce de oluş ve dosya kapsamına uygun kabul edilen bilirkişi raporuna göre, sanığın olayda asli ve tam kusurlu, sürücü Sezgin ve ölenlerin ise kusurlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.

Olayda, suçun işleniş şekli, kusur durumu ile hak ve nesafet kuralları da gözetilmek sureti ile sanık hakkında TCK’nın 85/2. maddesinde yer alan temel cezadan uzaklaşılması, sanığın suçu bilinçli taksirle işlemesi nedeniyle TCK’nın 22/3.maddesinin tatbiki, sanığın kazadan sonra olay yerinden kaçması ve suçu başkasının üstlenmesi için girişimde bulunması sebebiyle sanık hakkında TCK’nın 62/1. maddesinin takdiren uygulanmaması gerektiği vicdani kanaatına varılarak ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeni bir hüküm kurulmuştur….” denilmiştir.

II. GEREKÇE
A. Tebliğname Yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12.01.2022 tarihinde oy birliğiyle verdiği 2021/133 esas, 2022/6 karar sayılı kararında özetle “….temyiz dilekçesinde maddi hukuka aykırılık iddiasının ileri sürüldüğü hâllerde, temyiz nedeni olarak gösterilen maddi hukuka aykırılıklar yanında dilekçede açıklanmış olmasa dahi dosyaya yansıyan tüm maddi hukuka aykırılıkların temyiz denetiminde incelenmesi gerektiği, yine temyiz nedeni olarak ileri sürülmemekle birlikte inceleme sırasında saptanan mutlak hukuka aykırılıklar ile 5271 sayılı CMK’nın 289. maddesinde yazılı hukuka kesin aykırılıklar nedeniyle kararın bozulması yoluna gidileceği, bu nedenle “usul ve yasaya aykırı hükmün bozulması” talebini içeren temyiz dilekçesinin incelenmesi gerektiği ….” şeklindeki Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı karşısında; Sanık müdafiilerinin 05.10.2021 tarihli süre tutum dilekçelerinde kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz ettiklerini belirtmeleri sebebiyle, temyiz sebepleri gösterilmediğinden temyiz istemlerinin CMK’nın 298. maddesi gereğince reddine ilişkin, tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.

B. Sanık Müdafiilerinin Temyiz Sebepleri;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

C. Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri;
1. Olası Kast Yönünden
Oluşa ve dosya kapsamına göre sanığın, olursa olsun kastı ile hareket ettiğine, meydana gelen sonucu kabullendiğine dair somut bulgular olmadığı, eylemin olası kast olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Ceza Miktarı Yönünden
Sanığın dosyada bulunan deliller kapsamında tayin olunan eylemi bakımından, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, sanığın taksirinin yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak sanık hakkında belirlenen temel cezanın sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edildiği görülmekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

III. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 05.10.2021 tarihli ve 2019/2790 Esas, 2021/2814 Karar sayılı kararında sanıklar müdafileri ve katılanlar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 11. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.04.2023 tarihinde karar verildi.