Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/4978 E. 2023/1707 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4978
KARAR NO : 2023/1707
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir 17.Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.10.2019 tarihli 2018/1144 Esas 2019/625 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 inci maddesi, 50 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 inci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 12.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 15.06.2021 tarihli 2019/5837 Esas 2021/1796 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanık müdafinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak sanığın taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 22.06.2022 havale tarihli ve 2021/111269 sayılı, hükmün esastan reddi ile onanması görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
Sanığın kırmızı ışıkta geçtiği konusunda şüphe bulunduğuna, çelişkili tanık beyanı ile hüküm kurulduğuna vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü:
1.”Sanığın üzerine atılı suç tedbirsiz dikkatsiz … kullanarak katılanların yaralanmasına sebep olma eylemidir.

Kaza tespit tutanağı, adli raporlar bir bütün olarak incelendiğinde sanığın, ışıklı bölümü aracı ile gelirken yolun soldan ilk iki şeridinin araçların durması sebebiyle kapalı olduğu, sağ şeridin boş olduğu bu bölümde durmadan hareket ederek yaya geçidinden geçişlerini tamamlamaya çalışan yayalara çarparak, yayaların raporlarında belirtildiği şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği iddia edilmiştir.

Hazırlık aşamasında alınan bilirkişi raporunda yayaların yolun geliş kısmındaki geçişi tamamlayıp refüjü geçip gidiş kısmında geçişi tamamlamadan kendilerine kırmızı, araçlara yeşil yanması ile kavşağa geldiğinde duran araçları gören ve sonra bu araçların hareketlenmesi ile yavaşlamadan yoluna sağ şeriitten devam eden sanığın yayaları gördüğü an itibariyle 7.20 metre fren izi yapacak şekilde fren yapmasına rağmen yayalara çarptığının belirlendiği ve veriler ile teknik hesaba göre bu fren izinin ışıklara geldiğinde yavaşlayan bir araçtan yapılması halinde yayalara çarpmadan durabileceği için bu aracın yavaşlamadan seyrine devam ettiği belirtilerek sanığın asli kusurlu, katılanların kusursuz olduğu rapor edilmiştir.

Rapora itiraz sebebi ile dosya adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesine gönderilmiş oradan gelen raporda sanığın kırmızı ışıkta durmayarak yeşil ışıkta geçişini tamamlamaya çalışan yayalara çarptığı gerekçesi ile asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.

Bu açıklamalar ışığında sanığın asli ve tam kusurlu olduğu konusunda raporlar arasında tam bir uyumun bulunduğu katılanların hiçbir kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından sanığın eylemde asli kusurlu olarak sorumlu olduğu mahkememizcede kabul edilmiş atılı eylemi ışıklı yola gelirken yavaşlamayarak yoldaki yayaları görüp kontrollü hareket etmeyerek gerçekleştirdiği eylemi ile katılanların yaralanmasına sebep olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiştir.

Sanığın kırmızı ışıkta geçip geçmediği konusunda yani olay sırasında bilinçli taksirle hareket edip etmediği hususunda yapılan değerlendirmede: Sanığın ışık yönünden farklı da olsa ışıklara yaklaşırken duran araçların hareket etmesi sebebiyle durmayarak yoluna devam ettiğini anlattığı,

Yayaların da yeşil ışık ile başladığı geçiş de yolun geliş kısmını geçtikleri orta refüjü aştıkları ve gidiş kısmında iki şeridi geçip üçüncü şeride kadar süren bir hareket yaptıkları ve yeşil ışık yanmasından sonra bu aşamaya kadar yanan bir sürenin geçtiğinin anlaşıldığı,

Olay yerinde inceleme yaparak hazırlıkta rapor sunan bilirkişi …’in kroki ile belirlediği çarpma noktasında yani geçişin tamamlanmasına sanığın aracının eni kadar bir mesafe kaldığı anda kazanın meydana geldiği dikkate alındığında yeşil ışıkta başlayan geçişin yolun sonuna kadar giden yayalar yönünden yayaların geçişi tamamlaması esnasında araçlara sarı yayalara ise kırmızı yanarak yoldaki araçların hafifçe hareketlenmesi ihtimalini ortaya koyduğunu belirttiği,

Tanığın çarpma anında yeşil yandığından emin olan anlatımı var ise de, geçiş yapan kişilerin sürekli kırmızı ışığa bakarak yürümelerinin beklenemeyeceği ve son anda yanan kırmızı ışıkla beraber çarpma gerçekleştiğinden yayalara kırmızı ışığın yandığını görmemiş olabileceği, yayaların ışığında sarı bekleme ışığının olmadığı kırmızının doğrudan yanmış olabileceği ve ayrıca hareketlenen araçların yanından geçen sanığın solunda kalan araçların kaza sebebiyle kaza yerini geçmeden durmalarının olağan olduğu bunu da tanığın araçları durmuş olarak gördüğüne yönelik anlatımını izah ettiği hususları değerlendirildiğinde,

Sanığın kırmızı ışıkta geçmeyip hazırlık aşamasındaki araçlara sarı yandığı için hareketlenen araçların etkisiyle yoldaki yayaları görmeden hızını kesmeden yoluna devam ettiği anda yayaları görmesi ile 7.20 metrelik fren izi oluşturacak şekilde frene basmasına rağmen kazaya engel olamadığı hususununda olaya ve dosyadaki bilgilere uygun düştüğü bu konuda zemin incelemesi yapan bilirkişi …’in net tespitinin olduğu dikkate alındığında sanığın kırmızı ışıkta geçtiği konusunda şüphe oluştuğundan sanığın olası kast ile hareket ettiği hususu sabit olmadığından TCK 22/3 madde sanık aleyhine uygulanmamıştır.

Olayda meydana gelen yaralanmaların nitelikleri, birden fazla yaralananların olması, sanığın tam kusurlu olması, ve TCK 89/4 maddenin 3 yıla kadar hapis cezası içermesi, bu olayın bir otobüs dolusu yaralı olduğu zamanda verilebilecek en fazla cezanın 3 yıl olması hususu dikkate alındığında bir bütün halinde yapılan değerlendirme sonucunda alt sınırdan uzaklaşılarak sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasının uygun olacağı değerlendirilmiş, sabıkasız olan ve her fırsatta pişman olduğunu belirten sanığın yargılama sırasında gösterdiği tavır ve davranışlarda değerlendirilerek adli para cezası ile cezalandırılmasının olaya ve dosyaya uygun düşeceği değerlendirilmiş ve tüm hususları içerir şekilde aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” şeklindedir.

2.Olay nedeniyle …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, …’ın hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede , …’ın ağır (6) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandıklarına dair doktor raporları dosya içerisindedir.

3.Kaza tespit tutanağında, 01.01.2018 günü , meskun mahalde gündüz vakti bölünmüş caddede sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile üç şeritli caddede seyir halindeyken yaya geçidine geldiğinde, sürücü beyanında yeşil ışıkta geçtiğini iddia edip aracının sol ön tampon kaput ve ön cam kısımlarıyla yaya geçidinden geçen üç yayaya çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, her iki tarafın kendilerine yeşil ışık yandığını iddia etmesi nedeniyle kusur dağılımı yapılamadığı belirtilmiştir.

4.Hazırlık trafik bilirkişi raporunda sanığın asli kusurlu , müşteki yayaların kusursuz olduğu belirlenmiştir.

5.İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 22.05.2019 tarihli raporda kusur dağılımı;

“A)Sanık sürücü … idaresindeki otomobil ile yerleşim yeri içi yolda seyir halinde iken , yola gereken dikkat ve özeni göstermesi , güzergahına hitaplı olarak yanan kırmızı ışığı dikkate alarak durması gerekirken bu hususlara riayet etmediği kırmızı ışık ihlali yaparak kavşağa girdiğinde yeşil ışıkta yaya geçidi üzerinden geçiş yapan yayalara çarpması nedeniyle meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları nedeniyle asli ve tam kusurludur.

B)Müşteki yayalar …, … ve … olay mahallindeki kendilerine hitaplı yeşil ışıkta yaya geçidinden karşıdan karşıya geçtikleri sırada sanık sürücü idaresindeki aracın sadmesine maruz kaldığı olayda atfı kabil kusurları bulunmamaktadır.” şeklindedir.

6.Sanığın savunması ” olay günü arabamla seyir halinde iken kavşağa geldiğimde ben üç şeritli yolda en sağdaydım ve yanımdaki şeritler araçla dolu olduğu gibi onların önündede … vardı, benim önümdede … vardı, bize yeşil yandığında sağ taraftaki araçlara kırmızı yandığını görünce ve önümde ve soldaki şeritlerdeki araçlarda hareket edince bende hareket ettim, köprüdeki şeridin ortasına gelince tahminen iki metre kadar geçtikten sonra aracımın sol tarafından bir ses duydum, bir cismin vurduğunu anladım, aracı durdurdum, indim yaralıları gördüm, bir kişi yerde yatıyordu, iki kişi kenarda oturuyordu, ambulans çağırdım, ilk yardımı kendim yaptım, çevreden yardım istedim, bana yeşil yandığından ve bu anlamda yayalara geçiş yasağı olduğundan eminim, kusurum olduğunu düşünmüyorum, ”

“Hazırlık beyanı okundu çelişki üzerine soruldu, ben araçlar yürüdü diye bende yürüdüm şeklindeki beyanı şok halinde vermiştim, aslında ben yeşil ışık yandığını gördüm, yine şok halinde ifade verdiğimde yayaları gördüğüme yönelik verdiğim beyanımda doğru değildir, aslında ben yayaları kazadan sonra gördüm, önce görmedim, ” şeklindedir.

7.Katılan …’ın beyanı “olay günü eşim ve çocuğum ile yaya geçidinden karşıya geçerken bana göre solumdan gelen arabalara kırmızı yandığı için üç tane yanyana duran en öndeki arabaları geçip orta şeride geldiğimde bize hala yeşil yanıyordu, karşı şeritteki üç arabadan bana yakın olan iki tanesi duruyordu, biz o iki aracın önüne doğru yolumuza devam ederken en son şeritte … yoktu, baktığımda sanığın aracının geldiğini gördüğümde onun şeridine yeni girmiştik, tedbir almaya fırsat kalmadan sol taraftan bize vurdu, kontrollü yürüdüğüm için bize vurma anına kadar hala yayalara yeşil yandığından eminim, ben fren sesi duymadığım ve vuruş şekline göre sanığın hızlı geldiğini ve kavşakta durmadan kırmızı ışıkta geçerek bize vurduğundan eminim, sanıktan şikayetçiyim, kendim adına ve oğlum adına şikayetçiyim, avukatımla birlikte davalara müdahil olacağız ” şeklindedir.

8.Müşteki …’ın beyanı “eşimin anlattıklarına aynen katılıyorum, bende çarpma anına kadar olan herşeyi hatırlıyorum, geçişi tamamlarken biz yeşil ışıkta geçtik, çarpma anından önce bize herhangi bir şekilde kırmızı ışık yanmadı, biz son geçişi tamamlarken iki aracın durduğundan eminim, üçüncü şeritte yani kaza yapan aracın geldiği şeritte araba varmı yok mu hatırlamıyorum, kazadan sonrada birşey hatırlamıyorum, bende şikayetçiyim, davalara müdahil olmak isterim” şeklindedir.

9.Tanık … ‘ün beyanı “olay günü bende müştekilerin olduğu yerde karşıya gececektim, yaya gecidinde ışığında yanmasını bekliyordum, yeşil yandı müştekiler önde ben arkada yola girdik, solumuzda 3 … duruyordu onları geçtik, sağımızda iki … duruyordu, üçüncü … yeri boştu, geçerken aynı zamanda ışığı ve araçları kontrol ediyordum, bize yeşil yandığı bir ortamda boş olan şeritten bir … hızla geldi ve o şeride giren müştekilere çarptı, ben bu aracı vurma anında gördüm ve sesini duydum, … havaya kalktı ve camın üzerine düştü, vuran aracın nerde durdu hatırlamıyorum, fren sesi olup olmadığını hatırlamadım, yanlız yola girdiğimizde duran araçlar hala duruyordu, hiçbir şekilde hareket etmediler, ben olayla ilgili olarak 155 i aradım, 112 arandı, ben sanığın ilk etapta araçtan çıkmadığını, duran araçtakiler ona saldırınca başkalarınında ona saldıranları geri çektiğini gördüm, ondan sonra araçtan indiğini hatırlıyorum, polis ekipleri geldiğinde orda idim, ismimi telefonumu verdim, onların araması üzerine gidip ifademi verdim, ifademi tamamlayamadılar, daha sonra eve gelip evde yazdılar,” şeklindedir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü:
“Meydana gelen taksirle 3 kişinin yaralandığı olayda sanık veya katılanlarla daha önceden hiçbir tanışıklığı olmayan olayın tarafsız tanığı …’ün yargılamanın tüm aşamalarında katılanların hemen arkasından yayalara yeşil ışık yandığı için kendisinin de karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı sırada meydana gelen kaza anında ışıkları tekrar kontrol ettiğinde yayalara yine yeşil yanmakta olduğunu gördüğünü beyan etmiş olması karşısında kırmızı ışık ihlali yapmak suretiyle katılanların yaralanmasına sebebiyet veren sanığın eylemi bilinçli taksir ile gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tespiti açısından duruşma açılmasına karar verilmiştir.

Dairemizce duruşma açılmasına karar verilen dosyada mevcut olan tüm delillerin incelenmesinde;
Olay günü saat 15:40 sıralarında sanık …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile .. Caddesi üzerinde Üçyol yönünden Buca istikametine seyri sırasında olay mahalli Köstence köprüsü altında bulunan kavşağa girdiği sırada, otomobilin sol ön kısımları ile sol taraftan sağ tarafa geçmekte olan katılan yayalar …, … ve …’a çarpması neticesinde; katılan …’ın hayati tehlike geçirecek, vücudunda kemik kırığı oluşturacak biçimde, eşi …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek biçimde, 2006 doğumlu oğlu …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, vücutta kemik kırığı oluşturacak biçimde yaralanmalarına sebebiyet verdiği olayda,

Katılan … ve …’ın yeşil ışıkta yaya geçidinden geçmekte iken sanığın kendilerine çarptığına ilişkin aşamalardaki beyanları, tarafsız tanık …’ün yeminli anlatımı, sanığın trafik ışıklarını kontrol etmeden kavşağı geçmeye başladığına ilişkin kaçamak yollu ikrarı nazara alındığında, sanığın kırmızı ışıkta geçmesi sonucunda katılanlara çarptığı Dairemizce sabit kabul edilmekle, sanığın bilinçli taksirle birden fazla kişinin taksirle yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan mahkûmiyeti yerine taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan cezalandırılmasına karar verilerek eksik ceza tayini, katılan … vekilinin aleyhe istinafı gözetilerek hukuka aykırı görülmüş ve İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2019 tarih, 2018/1144 esas, 2019/625 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Sanığın sabit olan asli ve tam kusurlu olarak bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan TCK’nun 89/4.maddesi gereğince suçun işleniş biçimi ve özelliği, suç konusunun önem ve değeri, sanığın taksire dayalı kusurunun ağırlığı ile meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı da nazara alınarak teştiden cezalandırılmasına karar verilmiş, sanığın kırmızı ışık ihlali yapması nedeniyle de sanık hakkında bilinçli taksir hükümleri uygulanarak belirlenen temel cezadan TCK nın 22/3 maddesi gereğince taktiren 1/3 oranında artırım yapılmıştır. Ayrıca meydana gelen kazada yine sanığın asli ve tam kusurlu olması gözetilerek sürücü belgesinin TCK ‘nun 53/6. maddesi gereğince takdiren 1 yıl süreyle geri alınmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindedir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde bölge adliye mahkemesinin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

A.Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri Yönünden;
1.Dosya içeriğine göre, meskun mahalde, gündüz vakti, bölünmüş caddede sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile üç şeritli caddede seyir halindeyken olay mahalli kavşağa kırmızı ışıkta girdiği esnada otomobilin sol ön kısımları ile sol taraftan yayalara yanan yeşil ışıkta yaya geçidi üzerinden karşıdan karşıya geçmekte olan yayalara çarpması neticesinde asli kusurlu olarak bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, bir kişinin hayat fonksiyonlarını orta (2) derece, bir kişinin ağır (6) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmalarına neden olduğu olayda, sanık veya katılanlarla daha önceden hiçbir tanışıklığı olmayan olayın tarafsız tanığı …’ün yargılamanın tüm aşamalarında katılanların hemen arkasından yayalara yeşil ışık yandığı için kendisinin de karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı sırada meydana gelen kaza anında ışıkları tekrar kontrol ettiğinde yayalara yine yeşil yanmakta olduğunu gördüğünü beyan etmiş olması, katılan … ve …’ın yeşil ışıkta yaya geçidinden geçmekte iken sanığın kendilerine çarptığına ilişkin aşamalardaki beyanları, İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin sanığın kırmızı ışık ihlali yaptığına dair düzenlenen raporu nazara alındığında, Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiş hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Katılan …’ın kendisini bir vekille temsil ettirdiği gerekçesiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca sanığın katılana vekalet ücreti ödemesine hükmedilmiş ise de; katılanın suç ve karar tarihi itibarıyla on sekiz yaşını doldurmamış olması nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 234 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 239 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mahkemenin istemi üzerine Baro tarafından katılana bir vekil tayin edildiği, iki oturum süren duruşmanın bu vekil tarafından takip edildiği, katılanın bu vekile ayrıca bir vekalet verdiğine ilişkin vekaletnameye dosyada rastlanılmadığı anlaşılmakla, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 inci maddesi ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının koşulları oluşmadığından, sanık aleyhine katılan … lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin ve 5320 sayılı Kanunun 5560 sayılı Kanunla değişik 13 üncü maddesi gereğince Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2021 Yılı Tarifesine göre tespit edilecek zorunlu vekillik ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 15.06.2021 tarihli 2019/5837 Esas2021/1796 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hüküm fıkrasının sekizinci fıkrası hükümden çıkarılarak yerine “Yaşı küçük katılan …’a 5271 sayılı Kanunun 234 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 239 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca baro tarafından vekil atanmasından dolayı 5320 sayılı Kanunun 5560 sayılı Kanunla değişik 13 üncü maddesi gereğince Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafii ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2021 Yılı Tarifesine göre tespit edilen 1536,00 TL zorunlu vekillik ücretinin yargılama gideri olarak sanıktan tahsil edilmesine,” devamına “Katılan …’ın kendisini vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’e göre ilk derece mahkemesince hükmedilmesi 2.725 TL ve istinaf aşamasında hükmedilmesi gereken 4.080 TL olmak üzere toplam 6.805 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan …’a verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İzmir 17.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.05.2023 tarihinde karar verildi.