YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4502
KARAR NO : 2023/810
KARAR TARİHİ : 15.03.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, davacının temyiz dilekçesinin davalı vekiline 01.08.2021 tarihinde tebliğinin ardından davalı vekilinin 06.09.2021 tarihinde yaptığı temyiz isteminin katılma yoluyla temyiz olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği davacı vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu, 5271 sayılı Kanunun 331 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve 14.02.1934 tarihli ve 47-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre adli tatilde görülemeyen davalarla ilgili kararların, adli tatile rastlayan dönemde tebliği geçerli olmakla birlikte, tatilde süre işlemeyeceği için bu durumda mehil adli tatilin bitiminden itibaren başlayacağına göre davalı vekilinin adli tatil bitiminden sonra verdiği 06.09.2021 tarihli temyiz isteminin de süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 13.03.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; polis olan müvekkilinin 22.11.2016 tarihinde ihraç edildiğini, FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 19.04.2017 tarihinde gözaltına alındığını, 25.04.2017 tarihinde tutuklandığını ve 28.12.2017 tarihinde tahliye edildiğini, 12.01.2018 tarihinde mesleğe iade edildiğini, yapılan yargılama sonucunda hakkında beraate karar verildiğini belirterek, alamadığı maaşı, cezaevindeki kantin harcamaları, ziyaret masrafları, ödenemeyen telefon faturaları, kredileri, kredi kartları borçları, alamadığı promosyon ödemesi ve operasyon tazminatı, çocuk parası, gözaltına alınması sırasında el konulan telefon ücreti ile ailesinin kendisini ziyarete geldiklerinde araçlarında yapılan hırsızlık nedeniyle oluşan kayba ilişkin toplam 100.639,00 TL maddi ve süreçte yaşadığı manevi sıkıntılar nedeniyle ise; 900.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 04.05.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; tazminat isteme koşullarının oluşmadığını, kanuna aykırı işlem yapılmadığını, davacının zararının oluşmadığını, buna yönelik zararını ispat edemediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, aksi halde davacının sosyal ve ekonomik durumu araştırılarak makul bir miktar tazminata hükmedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
3. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.12.2018 tarihli ve 2018/250 Esas, 2018/551 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesinin, 25.06.2021 tarihli ve 2020/1048 Esas, 2021/1543 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.06.2022 tarih, 2021/115478 sayılı tebliğnamesi ile hükmün onanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Davacı vekilinin temyiz istemi, davacının yaşadığı yıpratıcı süreç nedeniyle hükmedilen manevi tazminatın yetersiz olduğuna ve dava dilekçesiyle maddi tazminat kapsamına alınmasını talep ettikleri meblağların maddi tazminat olarak ödenmesi gerektiğine yöneliktir.
2.Davalı vekilinin temyiz istemi, tazminat isteme koşullarının oluşmadığına, davanın süresinde olmadığına, eksik araştırmayla hüküm verildiğine, hükmedilen tazminatın fahiş olduğuna, davalı lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yöneliktir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminat talebinin esasını oluşturan … 24. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/305 Esas 2018/31 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 19.04.2017- 28.12.2017 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonucunda beraatine karar verildiği ve dolayısıyla tazminat koşullarının oluştuğundan bahisle doğum yardımı ve operasyon ücreti için 1.970,00 TL maddi ve 9.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Davacının maddi tazminat talebinin reddiyle davacı hakkında hükmedilen manevi tazminatın 24.000,00 TL, buna bağlı olarak da davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin 2.880,00 TL şeklinde değiştirilerek istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağını oluşturan … 24. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/305 Esas 2018/31 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 19.04.2017- 28.12.2017 tarihleri arasında 253 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama üzerine beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 01.02.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve kanunda öngörülen yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmıştır.
A.Davacı vekilinin temyiz istemine yönelik
1.Davacının ihraç edilmesinin ardından mesleğine iade edildikten sonra geriye dönük maaş ödemelerinin yapıldığı anlaşıldığından maaş alacağına ilişkin talebin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2.Davacının maddi tazminat talebine konu cezaevinde yapılan harcamalar, yakınlarının kendisini ziyaret için yaptıkları masraflar, ödenemeyen krediler, faturalar, doğum yardımı, operasyon ücreti gibi taleplerin 5271 sayılı Kanunun 141 inci maddesinde talep edilebilecek maddi zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu taleplerin maddi tazminat olarak ödenmemesi hukuka uygun bulunmuştur.
3. Davacının dosya arasında faturası da bulunan cep telefonuna el konulduğundan bahisle maddi tazminat talebi hakkında arama ve el koyma tutanakları getirtilerek söz konusu cep telefonuna el konulup iade edilmediğinin tespit edilmesi halinde cep telefonunun el koyma tarihindeki piyasa fiyatı araştırılarak davacının talep ettiği miktarla sınırlı olmak üzere bu talep hakkında tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
4.Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, hukuka aykırı bulunmuştur.
B.Davalı vekilinin temyiz istemine yönelik
1.Davacı hakkında verilen beraat hükmünün 01.02.2018 tarihinde kesinleşmesinin ardından 13.03.2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu ve kanunda öngörülen tazminat isteme koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından davalının süreye, koşulların oluşmadığına yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
2.Davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarı eksik bulunduğundan, davalı vekilinin tazminatın fahiş olduğuna yönelik temyiz talebi yerinde görülmemiştir.
3.Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 Esas, 63 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceğinden, davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmamıştır.
4.Davacının hangi suç veya suçlardan gözaltına alınıp tutuklandığının tespiti amacıyla gözaltı, tutuklama, tahliye evraklarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya arasına alınması gerektiği ile tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilerek tazminat koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek, eksik inceleme ile hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A-4) ve (B-4) paragraflarında açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesinin, 25.06.2021 tarihli ve 2020/1048 Esas, 2021/1543 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesine Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … 10. Ağır Ceza Mahkemesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.03.2023 tarihinde karar verildi.