Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/4441 E. 2023/4769 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4441
KARAR NO : 2023/4769
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/147 E., 2022/123 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Davacı hakkında dairemizce verilen bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 18.01.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesinde Engin Aktürk’ün kasten öldürülmesine ilişkin yargılandığını ve 2014/19 Esas, 2014/67 Karar sayılı kararı ile beraat ettiğini, 29.07.2008 tarihinde tutuklanarak 6 aya yakın süreyle tutuklu kaldığını, 28.01.2009 tarihinde tahliye edildiğini, müvekkilinin teminat yatırmak zorunda kaldığını, müvekkilimin haksız yere tutuklulukta kalarak kısıtlanmasına binaen maruz kaldığı psikolojik depresyonlar sebebiyle uğradığı manevi zararın tazminini giderme gereğinin hasıl olduğunu, 50.000,00 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın tutuklandığı tarihten itibaren en yüksek kredi faizi uygulanarak ödenmesi, yargılanma giderleri ile ücret vekaletin karşı tarafa yükletilmesini, talep etmiştir.

2.Davalı vekili 12.02.2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığından reddi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu, davacının sabıka kaydının araştırılması gerektiğini, ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini, öne sürmüştür.

3.Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.03.2016 tarihli ve 2016/9 Esas, 2016/123 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulü ile 3.207,00 TL maddi, 7.200,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

4.Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.03.2016 tarihli ve 2016/9 Esas, 2016/123 Karar sayılı kararının davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25.01.2021 tarihli ve 2019/2159 Esas, 2021/589 Karar sayılı kararı ile; .. Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacı hakkında düzenlenen tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, kabul ve uygulamaya göre de; dava dilekçesinde davacının tutuklandığı tarihte asgari ücretten daha yüksek bir ücret karşılığında çalıştığının belirtildiği, sosyal ekonomik araştırma tutanağında da davacının tutuklandığı tarihte sigortalı olarak çalıştığı tespitine yer verildiği dikkate alınarak, davacının tutuklandığı tarihte sigortalı olarak çalışıp çalışmadığı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından sorulup araştırılarak, hizmet döküm belgeleri ve ücret bordrolarının onaylı birer sureti de temin edilip davacının ücret miktarı belirlenerek sonucuna göre gelir kaybının tayin ve tespiti gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, davacının 10.000,00 TL nakdi kefalet ile tahliye edildiği belirtilerek ödenen nakdi kefaletin faizinin de maddi tazminat kapsamında talep edildiğinin anlaşılması karşısında, davacının nakdi kefalet karşılığında tahliye edilip edilmediği araştırılarak, nakdi kefalet karşılığında tahliye edildiğinin tespiti halinde hangi tarihte ne kadar kefalet ödendiği, ödenen kefaletin hangi tarihte davacıya iade edildiği belirlenerek, kefaletin yatırıldığı tarih ile iade tarihi arasındaki süreye ilişkin olarak hesaplanacak yasal faiz miktarının da maddi zarar kapsamında hüküm altına alınması gerektiğinin gözetilmemesi, nedeniyle davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bozulmasına karar verilmiştir.

5.Uşak 2. Ağır Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.03.2022 tarihli ve 2021/147 Esas, 2022/123 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak 3.207,00 TL maddi ve 7.200,00 TL manevi tazminat tazminatın tutuklama tarihinden faizi ile, nakdi kefalet faizi olan 6.275,34 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

6.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın 13.06.2022 tarihli tebliğnamesi ile davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Davalı vekilinin temyiz istemi;
Hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna, tutuklama tarihinden faiz uygulanmaması gerektiğini, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, belirtmiştir.

B.Davacı vekilinin temyiz istemi;
Müvekkilinin toplumda rencide olduğunu, saygınlığını yitirdiğinden hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğunu, hükmedilen maddi tazminatın eksik olduğunu, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirtmiştir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminat talebinin dayanağı olan Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/19 esas, 2014/67 karar sayılı ceza dosyası kapsamında kasten öldürme suçundan 29.07.2008- 29.01.2009 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 07.12.2015 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacının tutuklu kaldığı sürelerin infaz edildiği, mahsup kaydı bulunmadığı, davacının 10.000,00 TL nakdi kefalet ile tahliyesine karar verildiği, 19.01.2016 tarihinde söz konusu nakdi kefaletin red ve iade edildiği,ödenen kefaletin yatırıldığı tarih ile iade tarihi arasındaki süreye ilişkin olarak hesaplanan yasal faiz miktarının da maddi zarar kapsamında hüküm altına alınması gerektiği, davacı adına yatırılan 10.000,00 TL tutarlı teminat/kefaletin 29.01.2009-19.01.2016 tarihleri arasındaki yasal faizin 6.275,34 TL olduğu, davacının tutuklu kaldığı dönemde asgari ücretten daha fazla bir gelirinin bulunmadığından asgari ücret üzerinden maddi kaybının bulunduğu ve manevi zarara uğradığı belirlenerek ve bozma ilamına da uyularak 3.207,00 TL maddi, 7.200,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden faizi ile nakdi kefalet faizi olan 6.275,34 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/19 esas, 2014/67 karar sayılı ceza dosyası kapsamında kasten öldürme suçundan 29.07.2008- 29.01.2009 tarihleri arasında tutuklu 184 gün kaldığı, davacının 10.000,00 TL nakdi kefalet ile tahliye olduğu, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 07.12.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve Kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

A.Davalı vekilinin temyiz istemi;
1.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edilmesi gerekirken eksik manevi tazminata hükmolunduğundan davalı vekilin manevi tazminatın eksik olduğuna yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiş ve asgari ücreti aşan bir geliri olduğunu belgeleyemeyen davacı lehine asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiş olup, davalı vekilinin maddi ve manevi tazminatın eksik olduğuna, faiz başlangıç tarihine dair temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

2.Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 Esas, 63 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceğinden, davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

B.Davacı vekilinin temyiz istemi;
1.Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.

2.Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiğinden davacı vekilinin manevi tazminatın eksik olduğuna yönelik temyiz talebi yerinde görülmemiştir.

3. Nakdi kefalet yönünden;
Davacının yatırmış olduğu 10.000,00 TL nakdi teminat için yatırma tarihi olan 29.01.2009 tarihinden ödeme tarihi olan 19.01.2016 tarihine kadar işleyen yasal faizin 6.275,34 TL olduğu belirlenerek, bu miktarının ödeme tarihi olan 19.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerekirken, faize hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B-3) nolu bendinde açıklanan nedenle Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.03.2022 tarihli ve 2021/147 Esas, 2022/123 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının (1-b) bendinde yer alan; “6.275,34” ibaresi çıkartılarak yerine “6.275,34 TL’nin ödeme tarihi olan 19.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2023 tarihinde karar verildi.