Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/3657 E. 2023/5121 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3657
KARAR NO : 2023/5121
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/39 E., 2022/102 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Davacı hakkında dairemizce verilen bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 09.02.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/07/2013 tarihinde göz altına alındığını, 23/07/2013 tarihinde tutuklandığını ve 19/08/2014 tarihinde tahliye edildiğini, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/415 Esas sayılı dosyasında yargılandığı, yargılama sonunda 29/09/2015 tarih ve 2015/338 sayılı kararı ile beraat ettiğini kararın 27/10/2015 tarihinde kesinleştiği, müvekkilinin haksız yere gözaltı ve tutuklu kalması nedeniyle 40.000 TL. maddi tazminat ile 40.000 TL. manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, talep etmiştir.

2. Davalı vekili 26.02.2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını ve Yasadan kaynaklanan gözaltı ve tutuklama işleminin yapıldığını belirterek talebin yersiz, istenen tazminat miktarının da fahiş olduğunu belirtmiş ve davanın reddini, öne sürmüştür.

3. Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.03.2016 tarihli ve 2016/53 Esas, 2016/129 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulü ile 6.181,69 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın infaz başlama tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

4. Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.03.2016 tarihli ve 2016/53 Esas, 2016/129 Karar sayılı kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 20.12.2021 tarihli ve 2020/9674 Esas, 2021/8972 Karar sayılı kararı ile; .. manevi tazminatın eksik olduğu ve maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan “10.690,87” TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın altında kalacak şekilde “6.181” TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine eksik maddi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmadığını,Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada davacının tutuklu ve hükümlü olduğu başka suç kayıtlarına da rastlanıldığı dikkate alınarak, gözaltına alındığı gün farklı olay ve soruşturma dosyaları nedeniyle de hakkında tutuklama kararı verilip verilmediği, verilmiş olması halinde bahse konu soruşturma dosyalarının sonuçlarının araştırılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi gerektiği ve mahsup yapılmadığından bahisle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bozulmasına karar verilmiştir.

5. Adana 7. Ağır Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.03.2022 tarihli ve 2022/39 Esas, 2022/102 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak 6.181,69 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat tazminatın infaz başlama tarihinden faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

6. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın 23.05.2022 tarihli tebliğnamesi ile davalı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davalı vekilinin temyiz istemi;
Yerel mahkemece eksik inceleme yapıldığını, usule, mükerrerliğe, hak düşürücü sürede açılmadığına dair itirazlarının incelenmediğini, davacının kusurunun olduğu göz önüne alınmadığını, davanın reddi gerektiğini, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğunu, faiz uygulanmaması gerektiğini, belirtmiştir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/415 Esas – 2015/338 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünü 27/10/2015 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacının 22.07.2013 tarihinde göz altına alındığı, 23.07.2013 tarihinde tutuklandığı, 19.08.2014 tarihinde tahliye edildiği, gözaltı ve tutuklulukta geçen sürelerin başka bir suçtan mahsubuna karar verilmediği, Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun 20.08.2014 tarih ve 2014/44647 sayılı yazısına göre de davacı hakkındaki Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 23.07.2013 tarih ve 2013/253 sayılı tutuklanmasına ilişkin tevkif müzekkeresinin infazına 21.12.2013 tarihinde başlandığı 19.08.2014 tarihinde tutukludan tahliye edildiği, davacının haksız olarak gözaltı ve tutuklulukta 243 gün kaldığı, paranın satın alma gücü, gözaltı-tutuklulukta kaldığı süre, şahsi ve sosyal durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafete uygun ancak sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak miktarda maddi tazminat talebinin kabulü gerektiği, derdest dosya bulunmadığı belirlenerek ve bozma ilamına da uyularak 6.181,69 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat tazminatın infaz başlama tarihinden faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/415 Esas – 2015/338 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan 22.07.2013 gözaltına alındığı, 23.07.2013 tarihinde tutuklandığı, 19.08.2013 tarihinde tahliye edildiği, tutukluluğun infazının 21.12.2013 – 19.08.2013 tarihleri arasında 243 gün olduğu, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün 27.10.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Davalı vekilinin temyiz istemi;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği ve asgari ücreti aşan bir geliri olduğunu belgeleyemeyen davacı lehine asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiş olup davalı vekilinin temyiz talepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün açıklanan nedenle Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.03.2022 tarihli ve 2022/39 Esas, 2022/102 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesi neticesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2023 tarihinde karar verildi.