Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/3491 E. 2023/630 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3491
KARAR NO : 2023/630
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında Dairemizin bozma ilamı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Sivaslı Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.02.2016 tarihli 2014/215 Esas, 2016/64 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, 89 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddenin birinci fıkrası, 52 nci maddenin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 8.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.Sivaslı Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.02.2016 tarihli 2014/215 Esas, 2016/64 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 14.09.2021 tarihli ve 2019/10547 Esas, 2021/5736 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulünün değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Sivaslı Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.02.2022 tarihli 2021/456 Esas 2022/63 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası, 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a), (b), (d) ve (e) bendleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddenin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18.05.2022 havale tarihli ve 2022/69559 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1.Erteleme, uzlaştırma, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve sair lehe olan hükümlerin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken yasaya aykırı olarak sanık aleyhine hüküm kurulduğuna,

2.Sanığın olay nedeniyle kusuru olmadığına, katılanın kendi kusurlu eylemi ve hava koşullarının etkisi ile kazanın meydana geldiğine, çalışanlara … güvenliği eğitimleri verildiği ve koruyucu ekipmanların teslim edildiğine, müştekinin demir ayakları kimseye haber vermeden söktüğüne, haksız olarak eksik inceleme neticesinde ve sanığın asli kusurlu olduğundan bahisle verilen cezayı kabul etmediklerine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Yerel Mahkemenin Kabulü
Katılan …’un, sanığın şantiye şefi ve aynı zamanda mesul müdürü olduğu … inşaat sanayi ve ticaret limited şirketince Sivaslı ilçesi Pınarbaşı kasabası Kuruçay mevkiinde inşa edilen Tüprag kireç fabrikası inşaatında elektrik işlerini yapmak üzere çalıştığı, bu kapsamda 18.06.2013 tarihinde söz konusu inşaat alanında kurulmuş olan iskelenin üzerinde elektrik tesisatını döşediği sırada iskelenin devrilmesi sonucu düşerek yaralandığı olayda, sanığın dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak yanında çalışmakta olan katılanın yaralanmasına neden olduğu kabul edilmiştir.

2…. Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 04.11.2013 tarihli raporda …’un hayat fonksiyonlarını ağır (6.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı belirtilmiş olup, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da işlevinin yitirilmesi ve yüzde sabit iz tayini açısından olay tarihinden itibaren 18 ay sonra muayenesinin gerektiği bildirilmiştir.

3.Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 23.10.2015 tarihli raporda, kişide tespit edilen lomber bölge ile kalça hareketlerindeki fonksiyonel kısıtlılığın ayrı ayrı organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olduğu belirtilmiştir.

4…. Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 06.04.2015 tarihli raporda …’un yaralanmasının yüzde sabit iz niteliğinde olduğu belirtilmiştir.

5.Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 06.09.2013 tarihli yazısı ile … ili … ilçesi … kasabası ve çevrelerinde 09.00-12.00 saatleri arasında havanın parçalı az bulutlu olmasına, rüzgarın genel olarak kuzeyli yönlerden saatte 40-60 km lokal ve hamleli olarak saatte 65-70 km hızla kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklinde esebilmesine uygun meteorolojik şartların mevcut olduğu belirtilmiştir.

6.İnşaat mühendisi, elektrik mühendisi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Emekli … müfettişi bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 14.08.2013 tarihli raporda;

“İnceleme konusu olayda İşveren vekili konumundaki …’ın, işçilere eğitim verilmesi, güvenlik ekipmanları (emniyet kemeri, baret v.s) verilmesi, işçinin ikaz edilmesi gibi konularda yasal hükümlülüklerini yerine getirmiş olmakla birlikte, iskelenin güvenliğini tehlikeye sokan destek ayaklarının sökülmesi, işçiye verilen emniyet kemerinin çok uygun olan çelik konstrüküsyon çatı elemanlarına bağlanması gerekirken bunun yapılmaması, iskelenin aynı şekilde çatıya bağlanarak güvenliği sağlanabilecekken bunların yapıldığını kontrol etmediği nedenlerle sorumludur.

Müşteki … ise … güvenliği eğitimi almasına karşın bizzat kendisinin güvenli olmadığını iddia ettiği iskelede itiraz etmeksizin çalışması, … arkadaşlarının; iskelede yapılan destek ayaklarının kendisi tarafından söküldüğünü belirtmeleri, kendisine verilen emirleri ve kendisine yapılan ikazları dinlememesi, emniyet kemerini sabitlemeksizin fonksiyonunu yok etmesi nedenleriyle sorumlu bulunmaktadır.

Kazaya aniden çıkan fırtına ve hortumun da kaçınılmazlık etkisi yapmışsa da bunun hukuki değerinden bahsedebilmek için … sağlığı güvenliği konularında tüm önlemlerin alınmış olması gerekirdi. Dolayısı ile kaza yalnızca bu nedenle değil işveren ve işçinin yukarda sayılan ihmallerinden kaynaklanmıştır. Dosyanın incelenmesinden ve beyanlar doğrultusunda ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesinden, üst bölümlerde ayrıntıları belirtildiği üzere;

1….; Sorumlu,

2…. Sorumlu oldukları değerlendirilmiştir” şeklinde rapor düzenlenmiştir.

7.Her üçü de A sınıfı … güvenlik uzmanı olup ikisi inşaat yüksek mühendisi ve bir elektrik mühendisi bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 28.07.2015 tarihli raporda;

“A)Kazalının çalışma yapacağı yüksekliğe erişebilmesi için ergonomik şartlar da dikkate alınarak yeterli sağlamlıkta ve genişlikte çalışma platformu olan korkuluklu bir çalışma iskelesinin temin edilerek kullandırılmaması, iskelenin devrilme tehlikesine karşı bir yere sabitlenmemesi, iskelenin fenni yeterliliği bulunan teknik bir bilirkişinin gözetim ve kontrolünde kurdurularak işçiler iskele üzerinde çalışmaya başlamadan evvel ve daha sonra belirli aralıklarla sağlamlığının kontrol edilmemesi, işçilerin çalışma koşulları değerlendirilerek emniyet kemerlerinin kullanılabilmesine olanak sağlayacak tedbirlerin alınmaması, (emniyet kemerinin takabileceği kılavuz halatların – sabit iki nokta arasında gerilecek halatlar- çekilmesi, iskele elemanları haricinde bağlantı yerlerinin tesis edilmesi vb önlemler) kontrol ve denetim görevini yeterince yerine getirmemesi nedeniyle … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin şantiye şefi ve mesul müdürü …’ın ASLİ derecede kusurlu bulunduğu,

B)İşyeri yetkililerinden kendisine teslim edilen emniyet kemerinin bağlantı yerlerinin tesis edilmesini talep etmemesi, yüksekte yapılan çalışma sırasında şahsi güvenliğini korumada yeterince dikkatli ve tedbirli davranmaması nedeniyle kazalı …’un TALİ derecede kusurlu bulunduğu,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.

8.Tanık … 19.02.2014 tarihli oturumda “…… İnşaatta elektrikçi olarak sigortasız çalışıyorum, yıkılan iskeleyi müşteki ve diğer arkadaşlarla birlikte kurduk, iskeleyi kurduğumuzda … Bey ve … geldi, aralarında konuştular, … Bey böyle olmaz bu iskele çok sakıncalı dedi, sonra … Bey gidince … gelerek bize hitaben ”öğleye kadar bir iskele mi kurdunuz, bir şey olmaz çıkın çıkın” dedi, iskelenin altı sabit değildi, tekerlekliydi, herhangi bir sabitleyicisi yoktu, iskeleyi kurmakla alakalı … eğitimi görmedik,” şeklinde beyanda bulunmuştur.

9. Tanık … 19.02.2014 tarihli oturumda “…iskeleyi müşteki ve diğer arkadaşlarla birlikte kurduk, iskelenin altı sabit değildi, tekerlekliydi, herhangi bir sabitleyicisi yoktu, iskeleyi kurmakla alakalı … eğitimi görmedik, iskeleyi kurduktan sonra 5-6 gün üzerinde çalıştık, olay günü çay içmeye müşteki ile birlikte gitmiştim, sonra ben lavobaya gittim, müşteki … iskeleye gitti, ben lavodayken müşteki düşmüş, çalışırken belimizde emniyet kemeri olur, bu kemeri düşmemek için çatıdaki demirlere takıyorduk, bu şekilde düşme olayına karşı önlem alınıyordu, müştekinin düşme esnasında kemerinin takılı olup olmadığını görmedim, … takılı olsa idi müşteki belki düşmeyebilirdi, müştekinin iskeleye çıkarken mi çıktıktan sonra işe başladığında mı düştüğünü görmedim, … yerinde çalışmaya başladığımız zaman müşteki ile beraber emniyet kemerlerimizi takıyorduk,” şeklinde beyanda bulunmuştur.

10.Olay nedeniyle yaralanan … sanıktan şikayetçi olup davaya katılmasına karar verilmiştir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

11.Sanık savunmasında, kusuru olmadığını, … güvenliği eğitimlerini verdiklerini, iskelenin destek ayaklarının müşteki tarafından söküldüğünü beyan etmiş olup, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep etmiştir.

12.Katılanın … sağlığı ve güvenliği eğitimi katılım belgesi ile kişisel koruyucu malzeme zimmet tutanağı, olay yeri inceleme raporu, olay yeri görgü tespit tutanağı dosya içerisindedir.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkeme kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1.5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, mahkemece yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle erteleme hükümlerinin uygulanmamasında, katılanın uğradığı somut ve giderilebilir zararı aynen iade, tazmin yada eski hale getirme sureti ile gidermediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasında, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamaması gerekçesiyle uzlaştırma hükümlerinin uygulanmamasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Tüm dosya kapsamı, Olay ve Olgular başlığı altında ayrıntılarına yer verilen 28.07.2015 tarihli bilirkişi raporu, taraf anlatımları dikkate alındığında, sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunu işlediği sabit görülmekle, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin kusur durumuna, eksik inceleme yapıldığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik diğer temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Sivaslı Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.02.2022 tarihli ve 2021/456 Esas 2022/63 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

01.03.2023 tarihinde karar verildi.