Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/3117 E. 2022/7654 K. 31.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3117
KARAR NO : 2022/7654
KARAR TARİHİ : 31.10.2022

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin ilk hükmün sanık müdafii ve katılan tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 09/03/2020 tarih ve 2019/5876 – 2020/2480 sayılı kararı ile katılanın temyiz istemi yönünden yapılan inceleme neticesinde, temyiz isteminin Kanunda öngörülen yasal süre içinde yapılmadığı anlaşıldığından reddine karar verildiği, sanığın temyiz istemi yönünden yapılan inceleme neticesinde ise uzlaşma kapsamında olan suç hakkında uzlaştırma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devam edildiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği göz önünde bulundurulduğunda, sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkı oluştuğu anlaşılmakla;
5271 sayılı CMK’nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan ”Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği, bu karara sanık müdafii ve katılan vekili tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine mahkemenin genel hükümler uyarınca yargılamaya devam ettiği anlaşılarak yapılan incelemede;
Sanığın asma tavan yapımı işini üstlendiği dairede sanığın çalışanı konumundaki 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş olan katılanın, olay günü asma tavanın yapımında kullanılan 6 metre boyundaki profil demirleri binanın 2. katından 4. katına çekerken, balkon duvarından yaklaşık 4 metre uzaklıktaki orta gerilim hattının elektrik direklerine dokundurması neticesinde elektrik akımına kapılması şeklinde meydana gelen ve sanığın asli kusurlu olarak bir kişinin hayati tehlike geçirecek ve 1. derece kemik kırığı olacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde yürürlükte bulunan … Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğine göre olayın meydana geldiği işyerinin tehlikeli sınıfta yer aldığı, Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılması Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelikte genç işçilerin çalıştırılabileceği … kollarının belirtildiği, bu işler arasında asma tavan işlerinin bulunmadığı dolayısıyla anılan mevzuat hükümleri kapsamında 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş olan ve genç işçi kategorisinde yer alan katılanın asma tavan işlerinde çalışmasının yasak olduğu, ayrıca Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmelikte de yapı işlerinde çalışacakların mesleki eğitim almalarının zorunlu olduğuna ilişkin düzenlemelere yer verilmesine karşın sanık tarafından katılanın, yapı işlerinde eğitim alınmasını sağlamaksızın ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını temin etmeksizin çalıştırıldığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında koşulları oluşan bilinçli taksir hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini,
Kabul ve uygulamaya göre;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi haline ilişkin uygulama maddesinin, 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesi yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup; hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 31/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.