YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2954
KARAR NO : 2023/3435
KARAR TARİHİ : 27.09.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/167 E., 2021/286 K.
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Afşin 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2021 tarihli ve 2019/167 esas, 2021/286 sayılı kararı ile; sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının atfıyla ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci ile dördüncü fıkraları uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 15.12.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 16/03/2022 tarihli ve 94660652-105-46-1565-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.05.2022 tarihli ve KYB-2022/47952 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.05.2022 tarihli ve KYB-2022/47952 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, kovuşturma sırasında sanığa iddianame ve ekleri okunmadan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147. maddesinde yer alan yasal hakları hatırlatılmadan savunma hakkının kısıtlanması suretiyle mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1.Olay günü sanık …’in sevk ve iradesindeki 46 AR 756 plaka sayılı aracı ile Afşin İlçesi Beyceğiz Mahallesinde seyir halinde olduğu sırada durdurulduğu, alınan kan numune örneklerine göre sanığın 116 promil alkollü olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
2.Sanığın her aşamada atılı suçlamayı kabul ettiği ve yargılama aşamasında kimlik tespiti yapılmadan, iddianame okunmadan ve savunmaya ilişkin hakları hatırlatılmadan alınan savunmasında da;
“Ben bu olaya ilişkin daha önceden savunma yapmıştım, Aynen tekrar ederim. Olay günü alkol almıştım. Alkol aldıktan sonra … kullandım. Pişmanım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Öncelikle beraatimi, mahkeme aksi kanaatteyse lehime olan hükümlerin uygulanmasını isterim” şeklinde savunma yaptığı, iddia makamının esas hakkındaki mütalaası okunduktan sonra sanığın mütalaaya karşı diyecekleri sorulduğunda da, “Aleyhe olan hususları kabul etmiyorum. Önceki beyanlarımı aynen tekrar ederim, beraatime karar verilsin” şeklinde beyanda bulunduğu tespit edilmiştir.
3.İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; sanığın 05.11.2021 tarihinde yapılan duruşmada, kimlik tespiti yapılmadan, iddianame okunmadan ve savunmaya ilişkin hakları hatırlatılmadan sorgusu yapılarak mahkûmiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 5271 sayılı Kanun’un 147 inci ve 191 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendine aykırı olup kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2.Afşin 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2021 tarihli ve 2019/167 esas, 2021/286 karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.09.2023 tarihinde karar verildi.