Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/231 E. 2022/5971 K. 27.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/231
KARAR NO : 2022/5971
KARAR TARİHİ : 27.09.2022

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan sanık …’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3. maddesi delaletiyle 179/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair… Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2019 tarihli ve 2019/151 esas, 2019/414 sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 08/06/2020 tarihli ve 2020/1168 esas, 2020/2051 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi sonucu kesinleşmesini müteakip, 5271 sayılı Kanun’un geçici 5. maddesinin d bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararını takiben, söz konusu iptal kararı üzerine oluşan yeni duruma göre lehe olan hükümlerin uygulanmasına yönelik sanık tarafından yapılan uyarlama talebinin hüküm verilmiş ve kesinleşmiş dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanamayacağı sebebiyle reddine dair… Asliye Ceza Mahkemesinin 13/01/2021 tarihli ve 2019/151 esas, 2019/414 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası dosyanın basit yargılama usulü yönünden değerlendirme yapılması gerektiğinden bahisle kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii… Ağır Ceza Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli ve 2021/571 değişik … sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 251. maddesinde yer alan, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki,
Geçici 5. maddesinde yer alan, “(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; …c) 250 nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252 nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklindeki düzenlemeler ile,
Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararı ile geçici 5. maddenin d bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde,
Somut dosya kapsamında, sanığın mahkumiyetine konu suçun, 5271 sayılı Kanunu’nun 251. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğu, kararın 26/12/2019 tarihinde verildiği, Anayasa Mahkemesi’nin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararının 19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiği, 1982 Anayasasının 153/5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, anılan kararın kovuşturma evresinin ise iptal kararı yürürlüğe girmeden sona erdiği ve mahkemesince karar verildiği anlaşılmakla, yürürlük tarihinden önce hükme bağlanmış veya kesinleşmiş kararlar hakkında yeniden uyarlama yargılaması yapılamayacağı gözetildiğinde, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek … Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 09/11/2021 gün ve 94660652-105-07-17295-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24/12/2021 gün ve 2021/138208 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yüzüne karşı TCK’nın 179/3 maddesi delaletiyle 179/2, 62/1, 53/1, 58 maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ilişkin verilen… Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2019 tarihli ve 2019/151 esas, 2019/414 karar sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11.Ceza Dairesi’nce 08/06/2020 tarihli ve 2020/31168 esas, 2020/2051 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği, 5271 sayılı Kanun’un geçici 5. maddesinin d bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresinin aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararını takiben, söz konusu iptal kararı üzerine oluşan yeni duruma göre lehe olan hükümlerin uygulanmasına yönelik … Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan uyarlama talebinin reddine dair Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 13/01/2021 tarihli ve 2019/151 esas, 2019/414 karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası dosyanın basit yargılama usulü yönünden değerlendirme yapılması zorunlu olduğundan bahisle… Ağır Ceza Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli 2021/571 değişik … sayılı kararıyla kabulüne karar verildiği anlaşılarak yapılan incelemede,
5271 sayılı Kanun’un 251. maddesinde yer alan, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki,
Geçici 5. maddesinde yer alan, “(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; …c) 250 nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252 nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklindeki düzenlemeler ile,
Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararı ile geçici 5. maddenin d bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda uyarlama istenen hükmün iptal kararının yürürlüğe girmesinden önce kesinleştiği anlaşılmakla, yürürlük tarihinden önce kesinleşmiş kararlar hakkında yeniden uyarlama yargılaması yapılamayacağı gözetildiğinde, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden… Ağır Ceza Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli ve 2021/571 değişik … sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin kabulü ile, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/09/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ:
Kanun Yararına Bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarname kapsamına nazaran… Ağır Ceza Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli ve 2021/571 değişik … sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma talebinin CMK’nın 309. maddesi uyarınca kabulüne ilişkin çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılınmamıştır.
04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı CMK’ya 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi ile eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinin “1.1.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümünün Anayasanın 10 ve 38. maddelerine aykırılığı sürülerek iptali talep edilmiş. Anayasa Mahkemesi 2020/16 Esas, 2020/33 Karar ve 25.06.2020 tarihli kararıyla itiraz konusu kuralın bulunduğu bentte yer alan “… kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresinin “basit yargılama usulü yönünden iptaline karar vermiştir anılan kararda kovuşturma evresinde olup henüz hüküm kurulmamış olan dosyalarda yeni usulün uygulanabilir olduğunun tespiti yapılmıştır. Bununla birlikte basit yargılama usulünün uygulanması durumunda somut cezanın sanık lehine indirilmesinin zorunlu olması nedeniyle suçta ve cezada kanunilik ilkesi kapsamında lehe kanunun geçmişe yürütülmesi ilkesinin geçerli olduğu ifade edilerek söz konusu kararda belirli bir tarih itibariyle kovuşturma aşamasında olan dosyalarda lehe hükümler içeren basit yargılama usulünün uygulanmasını önleyen kuralın Anayasa’nın 38. maddesi ile bağdaşmadığı tespiti yapılmıştır.
Yine Anayasa Mahkemesi 2020/81 Esas, 2021/4 Karar ve 14.01.2021 tarihli kararında da; 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi ile eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan “… hükme bağlanmış..” ibaresinin de yargılama aşamasında olup henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış, dolayısıyla yeni yargılama usulünün uygulanabileceği dosyalarda ceza miktarı üzerinde fail lehine etkisi olan basit yargılama usulünün belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış dosyalarda uygulanmamasını öngörmek suretiyle Anayasa’nın 38. maddesinin ihlal edildiği belirlenerek “.. hükme bağlanmış..” ibaresinin “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Görüldüğü üzere Anayasa Mahkemesi lehe kanunun geçmişe yürütülmesi ilkesinin ihlal ettiği gerekçesiyle kanunun geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “… kovuşturma evresine geçilmiş…” ve “… hükme bağlanmış..” ibarelerinin Anayasa’nın 38. maddesine aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesinin bu iptal gerekçelerinde, ceza yargılamasında lehe olan kanun hükümlerinin geçmişe yürütülmesi, Anayasa’nın 38. maddesinde güvenceye alınan suç ve cezaların kanunilik ilkesinin zorunlu bir sonucu olduğu belirtilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de ceza miktarına etki eden yargılama usulü kurallarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7. maddesinin 1. paragrafının kapsamında olduğunu belirtmiştir. AİHM İtalya’ya karşı yapılan bir başvuruda, basit yargılama usulüne benzer şekilde ceza miktarını lehe etkileyen bir yargılama usulünü (summary procedure) maddi ceza kuralı olarak değerlendirmiş, dolayısıyla fail lehine uygulanması gerektiğine karar vermiştir (Scoppola/İtalya 17.09.2009).
Ceza davasının tamamlanmış ve kararın kesinleşmiş olması sonradan yapılan lehe düzenlemenin geçmişe yürütülmesine ve uygulanmasına engel değildir. 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesinin 2 numaralı fıkrası “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” şeklindeki düzenlemesiyle lehe kanun geriye yürütülmesi ilke ve zorunluluğu açıkça gösterilmiştir.. Yine 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98. maddesi uyarınca, sonradan yürürlüğe giren kanun hükmünün TCK’nın 7. maddesi kapsamında değerlendirmesi gerekiyorsa hükmü veren mahkemeden yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için karar isteneceği düzenlenmiştir.
Buna göre ceza miktarını etkileyen usul kurallarının kesinleşmiş dosyalarda da geriye yürütülmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır. Aksine kişilerin daha az ceza almasını sağlayacak yargılama usulüne ait bir kuralın kesinleşmiş dosyalarda uygulanması Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve hukuk devletinin gereklerindendir.
Tüm bu nedenlerle… Ağır Ceza Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli ve 2021/571 değişik … sayılı kararı uyarınca kesinleşmiş dosyada basit yargılama usulü yönünden değerlendirme yapılması gerektiğine ilişkin kararı yerinde bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. 27.09.2022