Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/2094 E. 2023/2323 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2094
KARAR NO : 2023/2323
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının
kaldırılarak yeniden kurulan mahkûmiyet, Temyiz isteminin reddine

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı,

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 18.01.2022 tarihli ve 2019/9755 Esas, 2021/6047 Karar sayılı, 31.01.2022 tarihli ve 2019/9755 Esas, 2021/6047 Karar sayılı ek kararların; 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin ek kararları temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.01.2017 tarihli ve 2015/1 Esas, 2017/20 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 20.05.2014 tarihli eyleme ilişkin olarak, aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi, 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiş; sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 26.01.2015 tarihli eyleme ilişkin olarak, aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci cümlesi, 74 üncü maddesinin ikinci cümlesi, 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan aynı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair kurulan mahkumiyet hükümlerinin 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açıklanmalarının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 05.04.2018 tarihli ve 2017/3129 Esas, 2018/1228 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince 20.05.2014 tarihli eyleme ilişkin olarak kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın 2863 sayılı Kanunu aykırılık suçundan, aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına dair kurulan mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

3. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 05.04.2018 tarihli ve 2017/3129 Esas, 2018/1228 Karar sayılı kararının 11.07.2018 tarihinde kesinleşmesine müteakip, sanığın denetim süresi içinde 10.10.2018 tarihinde parada sahtecilik suçunu işlediği sabit kabul edilerek Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.03.2019 tarihli ilamı ile mahkumiyetine karar verilmiş, anılan karar, istinaftan feragat nedeniyle 19.03.2019 tarihinde kesinleşmiştir.

4. Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.05.2019 tarihli ve 2019/265 Esas, 2019/593 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar açıklanarak sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 20.05.2014 tarihli eyleme ilişkin olarak, aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 26.01.2015 tarihli eyleme ilişkin olarak, aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına; 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan aynı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca uyarınca 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

5. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 23.12.2021 tarihli ve 2019/9755 Esas, 2021/6047 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 20.05.2014 tarihli eyleme ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile 05.04.2018 tarihli, 2017/3129 Esas, 2018/1228 Karar sayılı açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanarak, sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 26.01.2015 tarihli eyleme ilişkin olarak ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekili ile sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

6. İstinaf başvurularının esastan reddi kararlarının katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 18.01.2022 tarihli ve 2019/9755 Esas, 2021/6047 Karar sayılı ve 31.01.2021 tarihli ve 2019/9755 Esas, 2021/6047 Karar sayılı ek kararları ile 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği “temyiz isteminin kabule değer sayılmamasından dolayı reddine” karar verilmiştir.

7. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 10.04.2022 tarihli 2022/25269 sayılı ve temyiz taleplerinin tamamının esastan reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan kurum vekilinin temyiz istemi, temyiz isteminin reddine dair ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

2. Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın atılı suçu işlemediğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına, vekalet ücretine, temyiz isteminin reddine dair ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü saat 00.30 sıralarında Konya ili, Meram ilçesi, Kavak mahallesi, Çat mevkii, 1. derece arkeolojik sit alanında bulunan höyükte izinsiz kazı yapıldığı ihbarını alan kolluk kuvvetlerince olay mahalline gidildiğinde höyük içerisinde bir kepçenin çalışır vaziyette görüldüğü, yapılan kontrolde kepçeyi temyiz dışı sanık … Oğul’un kullandığı, temyiz dışı sanıklar … , … ve …’in höyük içerisinde oldukları, höyüğün yaklaşık 75 metre kuzeyinde … plakalı aracın içerisinde sanık … ile temyiz dışı sanıklar… ,… ile … ‘nın bulunduğu ve kazı yapılan kepçeyi takip ettikleri tespit edilerek, yapılan kaba üst kontrolünde sanık …’den bulundurma ruhsatlı tabanca, tabancaya ait bir adet şarjör ile 15 adet fişek ele geçirilmiş, olay yerinde … plakalı Dacia marka beyaz renkli Dacia Logan ve siyah renkli … plakalı 2010 model Renault Megane marka araçların olduğu belirlenmiştir.

2. Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yapan sanık … kolluk beyanında, 19.05.2014 günü saat 17.00 sıralarında sanık…’ın İstanbul’dan Konya’ya misafir olarak geldiğini, birlikte Kilistra Antik Kenti’ne gittiklerini, Hatunsaray ve Gökyurt’taki antik yerleri gezdikten sonra Çumra ilçesi, Alibey Höyüğü’nde bulunan akrabalarına akşam yemeği için giderken Çat mevkii daha kısa olduğundan o güzergâhtan gitmeye karar verdiklerini, kendilerine ait Dacia marka … ile giderken jandarmanın aracı durdurduğunu, kazıyla bir ilgilerinin bulunup bulunmadığı sorulduğunda tesadüfen oradan geçtiklerini söylediğini, tabancasının nasıl temizlendiğini bilmediğinden misafirliğe gittiği yerde temizletmek ve bakımını yaptırmak amacıyla yanına aldığını, silahının bulundurma ruhsatlı olduğunu beyan etmiştir. Sanık mahkemece alınan savunmasında, bulundurma ruhsatlı silahını taşıdığının doğru olduğunu ancak kazı yapmadığını, 19 Mayıs tatili nedeniyle İstanbul’dan ziyaretine gelen sanık… ile gezmeye çıktıklarını, önce Hatunsaray’a gittiklerini, oradan Alibey Höyüğü’ne giderken kestirme yola girdiklerini, araçlarının Kavak çıkışında arıza yaptığını, Dacia marka bir aracı durdurup yardım istediklerini, araca bindiklerini, jandarmanın iddia edildiği gibi 75 metre değil 500 metre mesafede önlerine geçtiğini, ismini bilmediği … sahibinin yemek götürdüğünü söylediğini, jandarmanın onunla birlikte kendileri hakkında da işlem yaptığını, kazı yapmadıklarını, kazıyı kontrol etmediklerini, jandarmanın olay sırasında kendilerini 2-3 saat yerde yatırdığını, üzerlerine doğru ateş açtığını, 3.750 TL parasının kaybolduğunu, bu nedenle kolluk personeli hakkında şikayetçi olduğunu, ancak personel hakkında takipsizlik kararı verildiğini, şikayetinden vazgeçmediği takdirde suça konu olayda kendi adının da yazılacağını söylediklerini beyan etmiştir.

3. Sanık… Gündoğdu kolluk beyanında, 19.05.2014 günü saat 20.00 sıralarında Konya’ya geldiğini, sanık …’in kendisini otogardan aldığını, Konya’da gezdiklerini, sanık …’in teyzesiyle tanışmak için Kavak mahallesine gittiklerini, aracın sanık …’in bir arkadaşına ait olduğunu, Kango tipi koyu renkli bir … olduğunu, otomobilin lastiği patlayınca Kavak mahallesinde kaldıklarını, saat 22.00 sıralarında isimlerini sonradan öğrendiği temyiz dışı sanıklar … ve… ‘ın otomobille gelerek kendilerini aldıklarını, bu şahısları kimin çağırdığını bilmediğini, stabilize bir yola girdiklerinde jandarmanın aracı durdurduğunu, kaçak kazı ile bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir. Sanık mahkemece alınan savunmasında, kolluk beyanının doğru olduğunu, kazı yapmadığını beyan etmiştir.

4. Sanık … kolluk beyanında, temyiz dışı sanık … ‘ın arkadaşı olduğunu, 18.05.2014 günü kendisine ait … plakalı Daica Logan marka … ile yanında sanık … bulunduğu halde İstanbul’dan yola çıkıp Afyon’da temyiz dışı sanık …’i de alıp Konya’ya geldiklerini, Konya iline gelme nedenlerinin Çat mevkiinde bulunan höyüğü doldurmak olduğunu, 18.05.2014 günü araçta uyuduklarını, 19.05.2014 günü sanık …’in iş makinesi kiraladığını, sit alanına gittiklerini, kepçe hazırlanırken kendisi ile birlikte sanıklar …, …, kepçe operatörü … ve daha önceden tanımadığı sanık … Bilici’nin olay yerinde olduklarını, saat 22.45 sıralarında kepçenin höyüğü doldurmaya başladığını, daha sonra sigara almak için Kavak mahallesine gittiğini, sanıklar…,… ve …’in aracını durdurduklarını, höyüğün kepçe ile doldurulmasını seyretmek istediklerini söylemeleri üzerine kendilerini kıramayıp adı geçen sanıkları olay yerine götürdüğünü, 20.05.2014 günü saat 00.30 sıralarında stabilize yolda jandarmanın aracı durdurduğunu, kepçenin kazı yapmadığını, höyüğü doldurduğunu beyan etmiştir. Sanık talimat mahkemesince alınan savunmasında, sanıklardan sadece …’i tanıdığını, diğer sanıkları tanımadığını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmemiştir.

5. Sanık… Dündar kolluk beyanında, sanık …’i daha önceden tanımadığını, Konya ilinde ikâmet eden ve ismini vermek istemediği bir arkadaşı aracılığı ile sanık … ile 19.05.2014 günü saat 16.00 sıralarında tanıştıklarını, tanıştıklarında ismini vermek istemediği arkadaşı ve sanık … ile isimlerini sonradan öğrendiği sanıklar … ve …’ın birlikte oturmakta olduklarını, arkadaşının işi çıktığından, kendisine “Bu arkadaşlarla gider misin?” diye sorduğunu, kendisinin de “Tabi giderim” dediğini ancak nereye ve niçin gideceklerini sormadığını, saat 18.00 sıralarında sanık …’in de yanlarından ayrıldığını, nereye gittiğini sormadığını, Dacia marka araçla yola çıktıklarını, otomobilde kendisiyle birlikte sanıklar …, …, … ve…’ın olduğunu, araçtaki şahısları ilk kez gördüğünü, nereye gittiklerini sormadığını, 20.05.2014 günü saat 00.30 sıralarında stabilize yolda jandarmanın aracı durdurduğunu, kepçenin kime ait olduğunu bilmediğini, kepçeyi kullanan ve oraya getiren şahısları tanımadığını, sadece ismini vermek istemediği arkadaşının ricası üzerine olay yerine gittiğini, kazı yapıldığını bilmediğini beyan etmiştir. Sanık mahkemece alınan savunmasında, lokanta işlettiğini, şahısların yemek yedikten sonra sipariş vermeleri halinde yemek getirip getiremeyeceklerini sorduklarını, kendisinin de getiririm, dediğini, yakalandığı yerde kazı yapılmadığını beyan etmiştir.

6. Sanık …kolluk beyanında, İstanbul ilinde ikâmet ettiğini, Çat mevkiinde bulunan ve önceden kazılıp tahrip edilen höyüğü doldurmak için … isimli şahıstan kepçe kiraladığını, 19.05.2014 günü saat 22.45 sıralarında kepçeyle höyüğü doldurmaya başladıklarını, tam o sırada jandarmanın geldiğini, sanıklardan …, …, … ve operatör …’i tanıdığını, diğer sanıkları tanımadığını, toplam 8 kişinin olduğunu, define aramadıklarını beyan etmiştir. Sanık talimat mahkemesince alınan savunmasında, daha önceki ifadesini tekrar ettiğini, suçsuz olduğunu beyan etmiştir.

7. Sanık … kolluk beyanında, sanık …’in arkadaşı olduğunu, 18.05.2014 günü sanık … ile ismini daha sonradan öğrendiği sanık …’ın, ikâmet ettiği Afyon iline geldiklerini, Konya’ya gelmesini teklif ettiklerini, Konya’ya neden ve niçin gideceklerini sormadığını, birlikte yola çıktıklarını ve akşam saatlerinde Konya’ya vardıklarını, gece araçta uyuduklarını, 19.05.2014 günü saat 22.30 sıralarında sanıklar … ve … ile birlikte höyüğe gittiklerini, kepçeyi kimin ayarladığını bilmediğini, diğer sanıkları tanımadığını, ilk defa höyükte gördüğünü, onların höyüğe neden geldiklerini bilmediğini, sanık … höyüğe gidelim dediği için gittiklerini, höyüğe gelir gelmez jandarmanın durdurduğunu beyan etmiştir. Sanık talimat mahkemesince alınan savunmasında, nasıl bir beyan verdiğini hatırlamamakla birlikte hazırlık beyanını tekrar ettiğini söylemiştir.

8. Sanık … Bilici kolluk beyanında, olay nedeniyle yakalanan kepçenin çalıştığı şirkete ait olup kendi sorumluluğunda bulunduğunu, 19.05.2014 günü sanık …’in yanında iki şahısla şirkete gelerek çardak temeli düzenlemek istediğini söyleyip kepçe kiraladığını, yanındaki iki kişinin bu sırada araçta beklediklerini, saat 19.00 sıralarında kepçeyi kamyona yükleyerek Çat mevkiindeki höyüğe gittiklerini, kepçenin höyüğe gireceği şekilde iki kepçe kum attıklarını, kepçeyi çukurdan çıkarırken jandarmanın geldiğini, sanıklardan sadece kepçe operatörü sanık …’i tanıdığını, diğer altı sanığı tanımadığını beyan etmiştir. Sanık mahkemece alınan savunmasında, kazı yapıldığını jandarma gelince öğrendiğini, gecenin bir saatinde arazide düzleme yaptıklarını, kazı yapmadıklarını beyan etmiştir.

9. Sanık … Oğul kolluk beyanında, 19.05.2014 günü saat 18.00 sıralarında ismini sonradan öğrendiği sanık …’in şirkete gelerek patronu olan sanık …’ya, “Bir yerde kazı yapacağız, kepçeyi kiraya verir misiniz?” diye sorduğunu, kira sözleşmesi yaptıklarını, sözleşme yapıldıktan sonra hep birlikte saat 22.30 sıralarında kazının yapılacağı yere gittiklerini, iki kez kepçeyle kazı yaptığını, çukurun kazılamayacağını anlayınca çukurdan çıktığını, jandarmanın olay yerine geldiğini, sanıklardan sadece sanık …’yı tanıdığını, diğer 6 şahsı tanımadığını beyan etmiştir. Sanık mahkemece alınan savunmasında, kazı yaptıklarının doğru olduğunu, ancak kaçak kazı olduğunu jandarma gelince öğrendiğini beyan etmiştir.

10. Mahkemece 16.10.2015 günü icra edilen keşif sonrası dosyaya sunulan arkeolog bilirkişi raporunda, Konya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 14.12.2012 tarih ve 1017 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen höyüğün boydan boya yarılarak ana zemine kadar tahrip edildiği, kültür varlıkları parçalarının etrafa dağılmış vaziyette olduğu tespit edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanık hakkında, 2863 sayılı Kanuna Aykırılık Suçundan 20.05.2014 tarihli kazı eylemine ilişkin olarak; “Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı Dairemizin 05.04.2018 gün ve 2017/3129 Esas, 2018/1228 Karar sayılı kararıyla verildiğinden, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle dosyanın yeniden ele alınmasında hükmün açıklanıp açıklanmayacağına Dairemizce karar verilmesi gerektiğinden, sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf istemlerinin kabulü ile sanık hakkında Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesince 20.05.2014 tarihinde işlediği kabul olunan kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz olarak kazı yapmak suçundan verilen ve hukuka aykırı bulunan 28.05.2019 gün, 2019/265 Esas, 2019/593 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 280/2-2. cümlesi uyarınca kaldırılmasına, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle 20.05.2014 tarihinde işlediği kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz olarak kazı yapmak suçundan Dairemizce verilen 05.04.2018 gün ve 2017/3129 Esas, 2018/1228 Karar sayılı açıklanması geri bırakılan hükmün 5271 Sayılı CMK’nın 231/11. maddesinin 1. cümlesi gereğince aynen açıklanmasına karar verilmiştir. Sanık …’nın 20.05.2014 tarihinde kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz olarak kazı yapmak suçunu işlediği sübuta erdiğinden müsnet suç nedeniyle sanığın cezalandırılması cihetine gidilmiş, temel cezanın tayininde asgari hadden uzaklaşmayı gerektirir faile ve fiile bağlı kanuni ve takdiri herhangi bir şiddet sebebi görülmemiş, verilen cezanın geleceği üzerindeki muhtemel etkisi gözetilerek sanığın cezasında takdiri indirime gidilmiştir. Sanığın Vakıflar Bölge Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığından bahisle, 2863 sayılı Kanunun 74/2-2 madde bendinin uygulanması istenilmişse de, sanığın kültür varlıklarının korunmasında görevli kişilerden olmadığı dikkate alınarak cezasında artırıma gidilmemiştir.” şeklinde hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Sanık Müdafinin ve Katılan Vekilinin, Temyiz İstemlerinin Reddine Dair Ek Kararlara İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanık hakkındaki 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 26.01.2015 tarihli eyleme ilişkin olarak ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurularının, hükmün 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi gereğince kesin kararlardan olduğu gerekçesiyle reddine ilişkin, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 18.01.2022 ve 31.01.2022 tarihli ek kararlarında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanık Müdafinin, 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık Suçundan 20.05.2014 Tarihli Kazı Eylemine Dair Kurulan Mahkumiyet Hükmüne İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden

A. Sanığın Atılı Suçu İşlemediğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 20.05.2014 tarihinde 1. derece arkeolojik sit alanında bulunan höyükte izinsiz kazı yapılmasına ilişkin olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.

B. Lehe Hükümlerin Uygulanmadığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Denetim süresi içerisinde suç işleyen sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin, 5237 sayılı Kanun’un 50 ve 51 inci maddelerinin yasal imkânsızlık nedeniyle uygulanmamasına karar verilmesinde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Vekâlet Ücretine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Katılan kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, katılan lehine vekâlet ücreti hükmedilmesinde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

D. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
1. Gerekçe bölümünde (1) numaralı bentte açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 18.01.2022 tarihli ve 2019/9755 Esas, 2021/6047 Karar sayılı ile 31.01.2022 tarihli ve 2019/9755 Esas, 2021/6047 Karar sayılı ek kararlarında hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARLARIN ONANMASINA,

2. Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte bendinde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 23.12.2021 tarihli ve 2019/9755 Esas, 2021//6047 Karar sayılı hükmünde sanık müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Konya 6. Asliye. Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.06.2023 tarihinde karar verildi.