YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1948
KARAR NO : 2023/2309
KARAR TARİHİ : 22.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden sanık müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Sanık müdafii tarafından yapılan temyiz itirazının vekalet ücretine hasren olduğu anlaşılmakla;
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.12.2015 tarihli ve 2014/408 Esas, 2015/822 karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl süre ile sürücü belgesinin alınmasına karar verilmiştir.
2. İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.12.2015 tarihli ve 2014/408 Esas, 2015/822 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 05.07.2021 tarihli ve 2019/10709 Esas, 2021/5445 Karar sayılı kararı ile “…Kazadan sonra olay yerinden ayrıldığı için ölçüm yapılamamış ise de, tanıkların beyanına göre ayakta duramayacak derecede alkollü olduğu da dikkate alındığında, sanık hakkında bilinçle taksir hükmünün uygulanmaması…” gerekçesi ile bozulmasına ve ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının infazda gözetilerek saklı tutulmasına karar verilmiştir.
3.İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi 24.11.2021 tarih, 2021/595 Esas, 2021/732 Karar sayılı kararı ile Dairemizin bozma ilamına uyarak sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca eylemi bilinçli taksir ile işlediğinden cezasından 1/2 arttırılmak suretiyle 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, İlk hüküm sanık hakkında kazanılmış hak teşkil ettiğinden sanığın sonuç olarak 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl süre ile sürücü belgesinin alınmasına karar verilmiştir.
4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 13.04.2022 tarihli Onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin Temyiz Sebepleri;
Bilinçli taksir koşullarının oluşmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü;
1.Olay tarihinde sanığın idaresindeki otomobil ile kırmızı ışıkta duran önündeki araçlar gibi kendisinin de kırmızı ışıkta durması gerekirken durmayarak öndeki araca çarptığı bu çarpmanın etkisiyle bu aracında öndeki araca, onun da öndeki araca çarpmak suretiyle zincirleme kazaya sebep olduğu, olay nedeni ile şikayetçi olan 5 kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına asli ve tam kusurlu olarak neden olduğu , ayrıca alkol ölçümü yapılamamış ise de tanık anlatımlarına göre ayakta duramayacak derecede alkollü olduğu, bu sebeple eyleminin bilinçli taksir kapsamında bulunduğu, tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış sanığın sübut bulan eylemi nedeniyle cezalandırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
2. Dosya içerisinde mevcut Adli Tıp Kurumu İzmir Şube Müdürlüğünün ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının raporlarına göre olayda yaralanan katılanların (beş kişinin) basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandıkları anlaşılmıştır.
3.Müştekilerin kollukta ve savcılıkta verdiği ifadelerinde, sanık …’in kazadan sonra aracından çıktığı, sarhoş olduğu ve panik halinde kaçtığını beyan etmişlerdir.
IV. GEREKÇE
1. İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.12.2015 tarihli ve 2014/408 Esas, 2015/822 Karar sayılı kararı ile; sanığın neticeten 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ilk hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı oluştuğundan, ilk hükümde sanık hakkında tayin edilen ceza miktarının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği dikkate alınmaksızın, sanığın neticeten 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi sebebiyle, hüküm bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmuştur.
2. Olay günü saat 23:00 sıralarında sanık …’in sevk ve idaresindeki otomobili ile seyir halinde iken, olay mahalline geldiğinde, kendisi ile aynı istikamette ve kendi geliş istikametlerine hitaben kırmızı ışık yanması sebebiyle duraklamakta olan araçlara arkadan çarparak zincirleme kazaya sebebiyet verdiği olayda, aşamalarda dinlenen tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere ayakta duramayacak derecede alkollü olan sanığın, korkarak olay yerinden kaçtığı, kazayı işyerinde çalışanı olan Levent Kavadar’ın üstlendiği, arkadan çarpma kuralını ihlalle kazanın oluşumuna asli ve tam kusurlu olarak neden olduğu olayda; Mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi 24.11.2021 tarih, 2021/595 Esas, 2021/732 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün (4) numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine,“Bozma öncesi aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması suretiyle, 1 yıl hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün infaz aşamasında gözetilmesine” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2023 tarihinde karar verildi.