Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/1899 E. 2023/2261 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1899
KARAR NO : 2023/2261
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.12.2014 tarihli ve 2013/616 Esas, 2014/967 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 8.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın sürücü belgesinin aynı Kanunun 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6 ay süreyle geçici olarak geri alınmasına karar verilmiştir.

2.Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.12.2014 tarihli ve 2013/616 Esas, 2014/967 Esas, 2015/236 sayılı kararının katılanlar vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 09.06.2020 tarihli ve 2020/163 Esas, 2020/3300 Karar sayılı kararı ile ağır şekilde yaralandığı tutanaklara yansıyan katılan …’in kati adli raporunun aldırılmasının ardından hakkaniyet uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği ve suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin yasal olarak mümkün olmaması gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.12.2021 tarihli ve 2020/351 Esas, 2021/1069 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın sürücü belgesinin 6 ay süreyle geçici olarak geri alınmasına karar verilmiştir.

4. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.04.2022 tarih, 2022/44759 sayılı tebliğnamesi ile sanığın sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasına karar verilmesine rağmen uygulamaya esas kanun maddesi olan 5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin altıncı fıkrasının gösterilmediğinden bahisle ilgili maddenin hükme eklenmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılanlar vekilinin temyiz istemi, ceza ve tedbirlerin sanık lehine düşük uygulandığına, verilen cezanın meydana gelen neticenin ağırlığına göre yetersiz olduğuna ve resen gözetilecek sebeplere ilişkindir.

2.Sanığın temyiz istemi, kazadan dolayı pişman olduğuna zararı gidermek istediğine, uzlaşma hükümleri uygulanarak düşme kararı verilmesi gerektiğine, lehe hükümlerin yani adli para cezasına çevirme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmadığına, resen gözetilecek sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkeme gerekçesinde “…olay tarihinde … caddesi ile … caddesi kavşağında sanık …’in sevk ve idaresindeki… plakalı … ile katılan …’in sevk ve idaresindeki… plakalı aracın çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, kaza nedeniyle … sürücüsü katılan … ile katılanın arcında yolcu olarak bulunan katılanları … ve …’ın yaralandıkları… katılanların sanıktan şikayetçi oldukları, dosyaya ibraz edilen 12/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda sanık …’in asli kusurlu, katılan …’in kusurunun olmadığının belirtildiği, mahkememizce de olayın oluş şekli ile uyumlu olan kusur durumunun tespitine ilişkin rapora itibar edildiği, bu suretle sanığın tedbirsiz, dikkatsiz davranışı ve 1,86 promil alkollü şekilde bilinçli taksirli hareketi ile kazaya sebep olarak katılanların yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, sanık …’in üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği sabit görüldüğünden eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 89/4, 22/3 maddeleri gereğince takdiren ve teşdiden cezalandırılmasına karar vermek gerekmiş…” denilmiştir.
2.Katılanlar aşamalarda sanığın hızla kavşağa sağdan girerek kendilerine çarptığını, şikayetçi olduklarını, zararın giderilmediğini beyan etmişlerdir.

3.Sanık savunmasında, polise yakalanmamak için hızla giderken kazanın meydana geldiğini, korktuğu için olay yerinden kaçtığını beyan etmiştir.

4. Dörtyol Devlet Hastanesinin 13.10.2013 tarihli raporunda sanığın 1,86 promil alkollü olduğu belirlenmiştir.

5. Dörtyol Devlet Hastanesinin 13.10.2013 tarihli raporuna göre katılan …’in yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu, Hatay Adli Tıp Kurumunun 14.11.2014 tarihli raporuna göre katılan …’nin yaralanmasının yaşam fonksiyonlarına etkisinin orta (3) derece kırık olacak şekilde olduğu, Hatay Adli Tıp Kurumunun 25.10.2021 tarihli raporuna göre katılan …’in yaralanmasının yaşamını tehlikeye soktuğu, katılanda meydana gelen kırığın yaşam fonksiyonlarına etkisinin ağır (5) derece, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesi niteliğinde olduğu, iyileşme olanağı bulunmayan hastalığa (parapleji) yol açtığı belirlenmiştir.

6.Kolluk görevlileri tarafından tanzim edilen kaza tespit tutanağına göre geçiş önceliğine uymadan kavşağa giren sanığın tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.

7.Mahkemece icra edilen keşif sonrası düzenlenen 13.05.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna göre geçiş önceliğine riayet etmeyen ve yasal sınırların üzerinde alkollü olduğu anlaşılan sanığa tam kusur atfedildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
Sanığın 1,86 promil alkollü şekilde sevk ve idaresinde bulunan otomobille geceleyin şehir içindeki aydınlatma bulunan yolda seyri sırasında kaza mahalli olan dört yönlü ışık kontrollü kavşağa geldiğinde, kendisine hitaben yanmakta olan kırmızı fasılalı ışığa rağmen geçiş önceliğine riayet etmeden kontrolsüzce ve kendi beyanına göre hızla girdiği bölünmüş yol üzerinde solundan kavşağa giren katılan … idaresindeki aracın sağ ön kısmına çarpması sonucu katılanların yukarıda yazılı şekilde yaralandıkları, geçiş önceliğine riayet etmeyen sanığın tam kusurlu olduğu ve güvenli biçimde … kullanmayacak şekilde 1,86 promil alkollü olan sanığın bilinçli taksirle hareket ettiği anlaşılmıştır.

A-Katılanlar vekilinin temyiz sebepleri yönünden;
Sanığın tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza sonucu ikisi ağır olmak üzere üç kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda kusur durumu, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırı nazara alındığında mahkemece hükmedilen ceza ve tedbir miktarında isabetsizlik görülmemiştir.

B.Sanığın temyiz sebepleri yönünden;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının miktarı itibariyle, 5237 sayılı Kanunun 50, 51, 231 maddelerinde düzenlenen lehe hükümlerin yasal olarak uygulanma olanağı bulunmadığından sanığın lehe hükümlere ilişkin temyiz istemi, katılanların sanıkla uzlaşmak istememeleri sebebiyle uzlaşmaya ilişkin temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

C.Katılanlar vekili ve sanığın resen gözetilecek temyiz sebepleri yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılanlar vekili ve sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiş, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, sanığın sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasına karar verilmesine rağmen uygulamaya esas kanun maddesi olan 5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin altıncı fıkrasının hükümde gösterilmemesi, dışında kararda bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (C) bölümünde açıklanan nedenle Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.12.2021 tarihli ve 2020/351 Esas, 2021/1069 Karar sayılı kararına yönelik temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan (6) numaralı paragraftaki “sürücü belgesinin” ibaresinden sonra “5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.