Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/18 E. 2023/4939 K. 13.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/18
KARAR NO : 2023/4939
KARAR TARİHİ : 13.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/4877 E., 2020/1008 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 01.10.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilin beraatine karar verilen ceza dava dosyası kapsamında kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama, silahlı terör örgütüne üye olmak, kamu malına zarar vermek, görevi yaptırmamak için direnme suçlarından haksız olarak gözaltında ve tutuklu kalması sebebiyle oluşan zararının karşılığı olarak 50.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

2. Davalı vekili 07.11.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Dava süresinde açılmamıştır. Davanın yetkili mahkemede açılıp açılmadığı araştırılmalıdır. Kanunda yazılı koşullar davacı yönünden gerçekleşmemiştir. Meydana gelen olayda idarenin kusuru yoktur. Talep edilen tazminat miktarları fahiştir. Faiz talebinin hukuki dayanağı yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.07.2019 tarihli ve 2018/613 Esas, 2019/397 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 02.06.2020 tarihli ve 2019/4877 Esas, 2020/1008 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 30.12.2021 tarihli ve 2020/61154 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğuna, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.05.2018 tarih, 2017/669 E., 2018/197 K. sayı ile beraatine karar verilen davacı …’in, 02.11.2012 – 05.11.2012 tarihleri arası gözaltında kaldığı, 05.03.2013 tarihinde tutuklanarak 24.05.2013 tarihinde tahliye olduğu, böylece adı geçen davacının 3 gün gözaltı, 80 gün de tutukluluk olmak üzere toplam 83 günü haksız bir şekilde cezaevinde geçirdiği gözetildiğinde; kendisine takdiren 67,32 + 1865,60 = 1932,92 TL toplam maddi (o süreçte 16 yaşından büyükler için geçerli asgari ücret tarifesi üzerinden hesap edilerek) ve davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına/tutukluğuna neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre, tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer gibi hususlarla hak ve nefaset ilkeleri birlikte gözetilerek 83 gün için 90,00 + 2.400,00 = 2.490,00 TL toplam manevi tazminata hükmedilmesine, her iki tazminata yönelik fazlaya ilişkin talebinin reddine, hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara yasal faiz yürütülmesine (157,32 TL için gözaltına alındığı 02.11.2012 tarihinden, 4.265,60 TL için tutuklandığı 05.03.2013 tarihinden geçerli yasal faiz) karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Davacı …’in koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebine ilişkin kurulan hüküm yönünden;
Dosya kapsamına göre; davacının 02.11.2012 ila 05.11.2012 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, 05.03.2013 ila 24.05.2013 tarihleri arasında ise tutuklu kaldığı, bu dönemlere ilişkin kazanç kaybı miktarı konusunda itibar edilebilecek herhangi bir belge ve somut delil ibraz edemeyen davacının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen net asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre gözaltında kaldığı döneme ilişkin olarak “73,97 TL”, tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak “2.061,36 TL” maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek sırasıyla “67,32 TL” ve “1.865,60 TL” olarak eksik maddi tazminata hükmedilmesi,

Davacının 02.11.2012 ila 05.11.2012 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, 05.03.2013 ila 24.05.2013 tarihleri arasında ise tutuklu kaldığı, davanın yapılan yargılaması sonucunda beraatına karar verildiği, maddi olay nedeniyle hükmedilecek manevi tazminatın, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçların niteliği, gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında ve tutuklu kaldığı süre, haksız gözaltı ve tutuklamanın başlangıç tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesinden dolayı tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ile benzeri hususlarda gözetilerek, zenginleşme sonucunu doğurmayacak biçimde hak ve nefaset kurallarına uygun makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiği halde davacı yararına tutuklu kaldığı döneme ilişkin bu ölçütlere uymayacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması, hukuka aykırı bulunarak, hükmün;

a-İki nolu bendinin (a) fıkrasında yazılı maddi tazminat miktarları olan “67.32 TL” ve “1.865,60 TL” ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine sırasıyla “73,97-TL” ve “2.061,36-TL” ibarelerinin eklenmesi,

b-İki nolu bendinin (b) fıkrasında yazılı tutuklu kaldığı döneme ilişkin manevi tazminat miktarı olan “2.400,00 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “4.000-TL” ibaresinin eklenmesi sureti ile istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/669 Esas, 2018/197 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 02.11.2012 – 05.11.2012 tarihleri arasında 3 gün gözaltında, 05.03.2013 – 24.05.2013 tarihleri arasında 80 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, kararın 27.06.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye dava açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Davacı vekilinin temyiz isteği yönünden;
Gözaltında ve tutuklu kaldığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacı lehine tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden maddi tazminatın hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nefaset ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiği göz önünde bulundurularak, takdir edilen manevi tazminat miktarı yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 02.06.2020 tarihli ve 2019/4877 Esas, 2020/1008 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.11.2023 tarihinde karar verildi.