Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/1770 E. 2022/7542 K. 27.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1770
KARAR NO : 2022/7542
KARAR TARİHİ : 27.10.2022

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, suç işlemek amacıyla örgüt
kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma
Hüküm : 1-Sanık … hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık
suçu açısından açılan kamu davası hakkında; CMK’nın223/7. maddesi gereğince davanın reddi
2-Sanıklar …, …, …, … , …, …, …, … , …, …, hakkında; suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan; CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
3-Sanık … hakkında, 2863 sayılı Kanunun 67/2 ve 74/1. maddelerine aykırılık suçlarından, sanık …hakkında, 2863 sayılı Kanunun 67/2. maddesine aykırılık suçundan; CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
4-Sanık … hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, 2863 sayılı Kanunun 67/1 ve 74/1. maddelerineaykırılık suçlarından; CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar …, …, …’ın beraatine, sanık … hakkında açılan kamu davasının reddine, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …’ün beraatine, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan sanık …’ın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Katılan vekilinin suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan sanık …, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında;
Kültür ve Turizm Bakanlığının, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçları nedeniyle açılan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmaması karşısında; … vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2-Katılan vekilinin 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık … hakkında açılan kamu davasının mükerrerlik nedeniyle reddine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
Sanık …’ın 10/01/2009 tarihli izinsiz kazı eylemine ilişkin olarak Demirci Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/70 Esas, 2011/209 Karar sayılı dosyasında yargılandığı, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 16/01/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla;
Yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
Demirci Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/70 Esas, 2011/209 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında aynı eylem nedeniyle 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, gerekçeleri gösterilerek, mükerrer açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı yön bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3-Katılan vekilinin 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar …, …, …’ın beraatine ilişkin hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Sanıklara isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 2863 sayılı Kanunun 67/1, 67/2, 74/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem, 29/06/2010 tarihli savunma olup, anılan tarihten itibaren 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı inceleme tarihinden önce 29/06/2018 tarihinde gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, hükmün, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 27/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.