Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2022/150 E. 2023/4942 K. 13.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/150
KARAR NO : 2023/4942
KARAR TARİHİ : 13.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/3239 E., 2020/1127 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı 24.06.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilin beraatine karar verilen ceza dava dosyasında uzun süre tutuklu kalması sebebiyle oluşan zararın karşılığı olarak 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
2. Davalı vekili 05.07.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Derdestlik ve yetki araştırması yapılmalıdır. Dava süresinde açılmamıştır. Davacının tazminat isteyemeyecek kişilerden olup olmadığı araştırılmalıdır. Davacı kendi eylemleriyle tutuklamaya sebebiyet vermiştir. Doktor raporuyla tespiti yapılmayan psikolojik tahribat sebebiyle manevi tazminat isteminde bulunulamaz. Vekalet ücreti yönünden mükerrer ödeme yapılmaması için gerekli araştırmaların yapılması gerekmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.10.2019 tarihli ve 2019/174 Esas, 2019/216 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 18.09.2020 tarihli ve 2019/3239 Esas, 2020/1127 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 31.12.2021 tarihli ve 2020/100824 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/85 E. sayılı dosyasında usulden ret kararı verilmiş olup, dava esastan reddedilmediği için derdestlik durumunun söz konusu olmadığına, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Dava konusu Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/14 Esas, 2015/150 Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacı …’in kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten öldürme suçlarından yargılandığı, 05.02.2013 tarihinde tutuklandığı, 06.06.2013 tarihinde tahliye edildiği, davacının yapılan yargılama sonucunda beraat ettiği, bu kararın 07.05.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada; davacının aynı talebe ilişkin Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesine 22.02.2016 tarihinde dava açtığı, Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/85 esas, 2016/89 Karar sayılı ilamı ile Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/14 esas sayılı dosyasının kesinleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, iş bu karara karşı Yargıtay ilgili ceza dairesine temyiz yoluna başvurulduğu, dosyanın Yargıtay 12. Ceza dairesinin 2019/1872 esas sırasında kayıtlı ve halen Yargıtayda olması nedeniyle henüz kesinleşmediği görülmüştür.

Derdest bir davadan söz edilebilmesi için davaların, taraflarının, konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir. Somut olayda, iş bu dava ile 2016/85 esas, 2016/89 Karar sayılı dosyanın tarafları, konusu ve dava sebebi aynıdır. Bu durumda derdestlik koşulları oluşmuştur. Bu nedenle sonradan açılan davanın mükerrer olduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Dava dilekçesi ile duruşma gününün davalı kurum vekiline 28.06.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına karşın, dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmayan ve duruşmaya katılmayan hazine lehine vekalet ücreti verilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi, hukuka aykırı bulunarak; hüküm fıkrasındaki vekalet ücretine ilişkin ikinci paragrafın tamamen çıkarılması suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/14 E., 2015/150 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kasten öldürme suçundan 05.02.2013 – 06.06.2013 tarihleri arasında 121 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 07.05.2019 tarihinde kesinleştiği, davanın tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’a tabi olduğu anlaşılmıştır.

Davacının aynı talebe ilişkin Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesine 22.02.2016 tarihinde dava açtığı, Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/85 E., 2016/89 K. sayılı ilamı ile tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasının kesinleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 2019/1872 E., 2020/5276 K. sayılı kararı ile tazminat davasının dayanağı olan Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/14 E., 2015/150 K. sayılı beraat hükmünün, hükümden sonra davacı (sanık) yönünden kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, dava açma şartının yargılama aşamasında gerçekleşmiş olması ve davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa’nın 141 inci maddesinin son fıkrası gereğince, yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesinde zorunluluk bulunması, gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmakla; davanın reddine ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığından tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.

Davacı vekilinin temyiz isteği yönünden;
Davacının aynı talebe ilişkin Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesine 22.02.2016 tarihinde dava açtığı, Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/85 E., 2016/89 K. sayılı ilamı ile tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasının kesinleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 2019/1872 E., 2020/5276 K. sayılı kararı ile tazminat davasının dayanağı olan Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/14 E., 2015/150 K. sayılı beraat hükmünün, hükümden sonra davacı (sanık) yönünden kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, dava açma şartının yargılama aşamasında gerçekleşmiş olması ve davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa’nın 141 inci maddesinin son fıkrası gereğince, yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesinde zorunluluk bulunması, gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmakla; davanın reddine ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 18.09.2020 tarihli ve 2019/3239 Esas, 2020/1127 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.11.2023 tarihinde karar verildi.