YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9987
KARAR NO : 2022/3225
KARAR TARİHİ : 25.04.2022
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereği açıklanması ile; TCK’nın 85/1
62/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK’nın 85/1, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Aybastı Asliye Ceza Mahkemesinin 15/05/2013 tarihli ve 2012/48 esas, 2013/159 karar sayılı kararının 04/06/2013 tarihinde kesinleşmesine müteakip, sanığın denetim süresi içinde 24/07/2013 tarihinde TCK’nın 257/2 maddesinde tanımlanan görevi kötüye kullanma suçunu işlediği ve Aybastı (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 13/05/2014 tarih ve 2013/206 Esas, 2014/117 karar sayılı ilamı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün 24/06/2021 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alınarak önceki hükmün açıklanmasına dair kararı kapsayan dosya incelendi.
Olay tarihinden önce olayın meydana geldiği yerde Alankent Beldesi Belediye Başkanlığı tarafından Alankent Beldesi – Korgan ilçesi Yeşilyurt köyü arasındaki yol yapım çalışmalarına başlandığı, yol yapım çalışmalarının yapıldığı yerde açık bırakılan kısma suların biriktiği, olay tarihinde 11 yaşında olan maktül …’ın yüzmek amacıyla su biriken bu kısma girdiği, ancak suda boğulması sonucu öldüğü, Adli Tıp Kurumu Trabzon Grup Başkanlığının 02/08/2007 tarih, 794-391 sayılı raporunda maktülün ölümünün suda boğulma sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarına göre Kabataş ilçesi Alankent Belediye Başkanı olarak görev yapan sanık …’in, Yeşilyurt halkının ve ihtiyar heyetinin talebi doğrultusunda olay yerinde yol yapımı gerçekleştirirken derelerden akan suların birikmesini ve oluşmasını önlemek üzere gerekli teknik tedbirleri almadığı,yolun geçtiği yerlere gerekli büz-menfez koymayarak ya da bu yönde talimat vermeyerek kusurlu hareket ettiği, bu kusur neticesinde yapılan yol kenarında göletin oluşmasına ve de bu gölete girerek boğulan …’ın ölümüne yol açtığı anlaşıldığından, tali kusurlu olduğunun kabul ve tespit edildiği olayda;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusur tespitine, sanığın olay tarihinde izinli olduğuna, olay yerinin yerleşim yerlerine kilometrelerce uzakta ve asla hiç kimse tarafından hayatın olağan akışı içerisinde karşılaşılabilineceği öngörülecek bir olay olmadığına, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2018/12-399 Esas – 2020/154 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saiki” gerekçesine ve (b) bendinde yer alan ”suçun işlenmesinde kullanılan araçlar” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan, üküm fıkrasının birinci paragrafında yer alan ”suçun işlenmesinde kullanılan araçlar” ve “failin güttüğü amaç ve saiki” ibarelerinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.