Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/9793 E. 2023/2197 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9793
KARAR NO : 2023/2197
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı

Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi ile değişik 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olduğu belirlenmiştir.

Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden; İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün; 6100 sayılı Kanun’un 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği hükmün temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 26.06.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının haksız olarak gözaltına alınıp ardından tutuklandığını, daha sonra müvekkili hakkında Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.04.2018 tarih ve 2017/163-2018/163 E. K. sayılı kararı ile beraatine karar verildiği, haksız tutuklama sebebiyle müvekkilinin manevi zarar gördüğü gerekçesi ile davacı yönünden 210,000,00 TL manevi, 25.000,00 TL maddi tazminatın müvekkilinin gözaltına alındığı tarihten itibaren faizi ile ödenmesini talep etmiştir.

Davacı vekilinin 20.12.2018 tarihli duruşmada maddi tazminat talebinden feragat edildiğini belirttiği anlaşılmıştır.

2. Davalı vekili 12.10.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

3. Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.12.2018 tarihli ve 2018/516 Esas, 2018/469 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 05.02.2020 tarihli ve 2019/1752 Esas, 2020/109 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 08.12.2021 tarihli, davalı vekilinin temyiz talebinin kesinlikten reddi ile davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Davalı vekilinin temyiz sebepleri
1.Davanın reddi gerektiğine,

2.Hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğuna,

3.Faizin karar tarihinden itibaren başlaması gerektiğine,
ilişkindir.

B. Davacı vekilinin temyiz sebepleri
1.Hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğuna,

2.Hükmedilen vekâlet ücretinde davacının adının hatalı yazıldığına,
ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü:
Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/04/2018 tarih ve 2017/163-2018/163 E. K. sayılı beraat kararının 18.04.2018 tarihinde kesinleştiği, davacı hakkında verilen beraat kararı akabinde davacının mesleğine geri döndüğü, bu sebeple geriye dönük olarak alamadığı maaşlarını aldığı, davacı vekili Av. Mahir Kırmızı’nın maddi tazminat talebinden vazgeçtiğini beyan ettiği bu sebeple davacı vekilinin maddi tazminat talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

Davacının Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/163-2018/163 E. K. sayılı dosyası kapsamında, davacının tahkikat aşamasında 08.05.2017 tarihinde gözaltına alındığı, 09.05.2017 tarihinde Sivas Sulh Ceza Hakimliğinin 2017/404 sorgu sayılı kararı ile tutuklandığı, davacının Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.12.2017 tarihli ara kararı ile de bihakkın tahliyesine karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.04.2018 tarih ve 2017/163-2018/163 E. K. sayılı karar sayılı kararı ile sanığın üzerine atılı FETÖ-PDY örgüt üyeliği suçundan beraatine karar verildiği, kararın 18.04.2018 tarihinde kesinleştiği, Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesine davacı hakkındaki beraat kararının ve kesinleşme şerhinin sanığa tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise hangi tarihte tebliğ edildiği hususunun sorulduğu, cevaben mahkeme kararının sanığın yüzüne karşı verilmiş olduğundan kararın kesinleşmesini takiben sanığa tebliğ edilemediğinin bildirildiği tespit edilmiştir.

Manevi tazminat tutuklanan şahsın sosyal çevresinde itibarın sarsılması, hürriyetinden yoksun kalınması nedeniyle duyulan elem ve ıstırap ve ruhi sıkıntıların bir nebzede olsa giderilmesi amacına yöneliktir. Manevi zararın tümüyle giderilmesi olanaksız ise de tayin edilecek manevi tazminat kişinin acı ve ıstıraplarının dindirilmesinde, sıkıntıların azaltılmasında etken olacağı, bu nedenle kişinin cezaevinde kaldığı süre, sosyal ve ekonomik durumu, toplumsal konumu, atılı suçun niteliği dikkate alınarak zenginleşme sonucu doğurmayacak, adalet ve hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşması gerektiği, manevi zararın verilmesinde objektif bir kriter bulunmamakla makul ve makbul bir miktar tespit edilmesi gerektiği, somut olayda davacının tutuklu kaldığı süre, tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu, toplumsal konumu, suçun niteliği, olayın cereyan tarzı, adalet ve hakkaniyet ilkeleri nazara alınarak zenginleşme sonucu da doğurmaması açısından tüm dosya kapsamı da birlikte değerlendirilerek 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden (talep doğrultusunda) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü:
Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının 15.000,00 TL’ye indirilmesi ve değişen vekâlet ücretinin düzeltilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/163 Esas, 2018/163 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 08.05.2017-06.12.2017 tarihleri arasında 212 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama üzerine 09.04.2018 tarihinde beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 17.04.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.

A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının 72.070,00 TL olması, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükmün Bölge Adliye Mahkemesince düzeltilerek 15.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi nedeniyle toplam tazminat miktarının 15.000,00 TL olduğu, 6100 sayılı Kanun’un, 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi ile değişik 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca davalı açısından kesin olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
B.1. Hükmedilen manevi tazminatın az olduğuna ilişkin temyiz istemi yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, bozmayı gerektirmiştir.

B.2.Hükmedilen vekâlet ücretinde davacının adının hatalı yazıldığına ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Hükmün vekâlet ücretine ilişkin kısmında davacının adının hatalı gösterilmesi suretiyle tereddüte yol açılması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 05.02.2020 tarihli ve 2019/1752 Esas, 2020/109 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünün ikinci (B.1, B.2) paragrafında açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 05.02.2020 tarihli ve 2019/1752 Esas, 2020/109 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2023 tarihinde karar verildi.