Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/9696 E. 2023/688 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9696
KARAR NO : 2023/688
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

Her ne kadar 03/12/2021 tarihli, 2020/7133 sayılı tebliğname ile sanık müdafiilerinin temyiz taleplerinin yasal süresinde olmadığından bahisle temyiz istemlerinin süre yönünden reddine dair görüş belirtilmişse de, düzenlenen iki farklı vekaletname ile sanık tarafından Av. … ve Av. …’ın ayrı ayrı temsile yetkili kılındığı, sanık ve müdafiilerin yokluğunda açıklanan hükme ilişkin gerekçeli kararın Av. …’ye 01/12/2019 tarihinde, Av. …’a ise 10/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafii Av. … tarafından öğrenme yolu ile gerekçeli karar tebliğinden önce 29/11/2019 havale tarihli temyiz dilekçesi sunulmak suretiyle, bir diğer sanık müdafii Av. … tarafından da gerekçeli kararın tebliğinden sonra 20/12/2019 havale tarihli temyiz dilekçesi sunulmak suretiyle temyiz isteminde bulunulduğu, dolayısı ile sanık müdafiilerince 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre içerisinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla, tebliğnamenin süreden ret öneren görüşüne iştirak edilmemiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. 1.Ağır Ceza Mahkemesinin, 13/09/2018 tarihli ve 2018/300 Esas, 2018/430 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 2 yıl süre ile geri alınmasına karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 19/11/2019 tarihli ve 2019/852 Esas, 2019/2873 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanık müdafiilerinin istinaf başvurusu üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 03/12/2021 tarihli ve 2021/9696 sayılı, yasal temyiz süresi içeresinde başvurulmadığından bahisle ret görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiilerinin temyiz nedenleri;
1. Sanığın kusuru bulunmadığından hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulduğuna, bilinçli taksir unsurlarının oluşmadığına ve fazla ceza verildiğine,

2.Diğer temyiz nedenlerine,

ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Suç tarihinde sanığın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile … yolunu takiben St. Pierre ışıklı kavşağı istikametine doğru seyretmekte iken, Cumhuriyet Sokak kavşağına geldiğinde kendisi ile aynı yönde bölünmüş yolun sağını takiben seyir halinde bulunan sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı çöp kamyonuna arkadan çarpması sonucunda kamyonette yolcu olarak bulunan … ile çöp toplama aracının arkasında bulunan ve çöpleri toplayan …’ın ölümleri ile neticelenen trafik kazasının meydana geldiği, yapılan ölçümde sanığın 2,26 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, belirtilmiştir.

2.Sanık aşamalardaki beyanlarında, kaza öncesi alkol aldığını, arkadaşları ile gezmeye çıktığı esnada aniden önüne çıkan çöp kamyonuna arkadan çarptığını beyan etmiştir.

3. Katılan şikayetçi olduğunu ve davaya katılma talebinin bulunduğunu beyan etmekle hakkında katılma kararı verilmiştir.

4.Kaza tespit tutanağında; kaza yerindeki azami hız limitinin 50 km/saat olduğu, gece vakti, havanın yağmurlu, zeminin ıslak, olay mahalli yolun düz, eğimsiz olduğu ve aydınlatmanın bulunduğu, kazanın oluşumunda sanık sürücünün, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun’un (2918 sayılı Kanun) 84 üncü maddesinde düzenlenen “arkadan çarpma” kuralını ihlal ettiği ve asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.

5.Dosyada mevcut bulunun ve kovuşturma aşamasında dosyanın tevdii üzerine düzenlenen 14/08/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda, yola gereken dikkati vermeyen, hızını mahal şartlarına göre ayarlamayan, önündeki vasıta ile takip mesafesinde seyretmeye özen göstermeyen, kontrolsüz ve mevcut hızı ile yaklaşmış olduğu önünde seyir halinde bulunan çöp kamyonuna arkadan önlemsiz vaziyette çarpan sanığın, asli kusurlu olduğu, çöp kamyonu sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.

6…. Cumhuriyet Başsavcılığının olay tarihli ölü muayene raporları ile , maktul … için kişinin ölümünün künt genel beden ve kafa travmasına bağlı kafatası kırığı, beyin doku hasarı ve iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu, maktul … için ise kişinin ölümünün künt genel beden travmasına bağlı etraf kemik kırıkları ile büyük damar yaralanması ve komplikasyonları sonucu meydana gelmiş olduğu görüş ve kanaati belirtilmiştir.

7.Sanık …’a ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Mahkemenin kararında, usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından, katılan vekili ve sanık müdafiilerinin istinaf başvurusu üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği, belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesi ve ilk derece mahkemesinin kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

1. Sanığın Kusuru Bulunmadığından Hakkında Beraat Kararı Verilmesi Gerekirken Mahkumiyet Hükmü Kurulduğuna, Bilinçli Taksir Unsurlarının Oluşmadığına ve Fazla Ceza Verildiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Olay ve olgular bölümünde yer verilen ve oluşa uygun bulunan kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu doğrultusunda asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilen ve … Devlet Hastanesince düzenlenen doktor raporu ile kaza anında 2.26 promil alkollü olduğu saptanan sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin ikinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 2 yıl süre ile geri alınmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı hukuka uygun bulunmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinin, 19/11/2019 tarihli ve 2019/852 Esas, 2019/2873 Karar sayılı kararında sanık müdafiilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.03.2023 tarihinde karar verildi.