Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/9398 E. 2023/2533 K. 04.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9398
KARAR NO : 2023/2533
KARAR TARİHİ : 04.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/4280 E., 2021/805 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Esastan Ret

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 12.04.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; ” müvekkilinin tasarlayarak kasten öldürme suçundan ötürü 19.09.2011 tarihinde tutuklandığını, 21.07.2017 tarihinde tahliye edildiğini, yargılama neticesinde beraat ettiğini, haksız gözaltına alınması ve tutuklanması nedeniyle 250.000 TL maddi tazminat ile 300.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihten tarihinden itibaren işleyecek en yüksek kredi faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini” talep etmiş, davacı vekili 16.05.2019 tarihli dilekçesi ile “faiz başlangıcının gözaltı tarihi olan 17.09.2011 tarihinden itibaren karar verilmesini” talep etmiştir.

2. Davalı vekili 24.05.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde ve yetkili mahkemede açılmadığının tespiti gerektiğini, tazminat talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, istenilen tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ve davanın reddi gerektiğini” beyan etmiştir.

3. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.10.2019 tarihli ve 2019/235 Esas 2019/339 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 26.03.2021 tarihli ve 2019/4280 Esas 2021/805 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

5. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 12.10.2021 tarihli ve 2019/4280 Esas 2021/805 Karar sayılı ek kararı ile davalı vekilinin itiraz talebinin reddine karar verilmiştir.

6. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 20.10.2021 tarihli ve 2021/129 D. İş sayılı kararı ile CMK’nın 271 inci maddesi gereğince davalı vekilinin itiraz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

7. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 28.11.2021 tarihli, davacı ve davalı vekillerinin temyiz isteminin esastan reddi görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğuna ve faiz başlangıcına ilişkindir.

Davalı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğuna ve vekalet ücretine ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; davacının 17.09.2011-18.09.2011 tarihleri arasında gözaltında, 19.09.2011-21.07.2017 tarihleri arasında tutuklulukta kaldığı suça ilişkin olarak Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/169 E- 2018/211 K. sayılı dosyasında yapılan yargılamada, hakkında 21.06.2018 tarihinde beraat kararı verildiği, kararın sanığın yüzüne karşı tefhim edildiği ve temyiz mahkemesi kararı doğrultusunda 05.02.2019 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme kararının davacıya tebliğ edilmediği, tazminat talebini içeren davanın 12.04.2019 tarihinde açıldığı gözetilerek; maddi tazminata ilişkin talebin kısmen kabulu ile; davacının tutuklandığı tarihte herhangi bir yerde çalışması olmadığı nazara alınarak tutuklulukta geçirdiği sürelerde yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 67.482,14 TL maddi tazminatın, taleple bağlılık kuralı gereği haksız tutuklama tarihi olan 19.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hazineden alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminata ilişkin talebin kısmen kabulu ile; taleple bağlılık kuralı gereği haksız tutuklama tarihi olan 19.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 100.000 TL manevi tazminatın hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; maddi tazminat yönünden; davacının koruma tedbirlerine maruz kaldığı döneme ait net asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan hesaplama yapıldığında, hesap hatası sonucu tazminatın eksik belirlenmesinin, manevi tazminat yönünden ise güncel koşullara göre eksik belirlenmesinin kanuna aykırı gerekçesiyle 67.482,14 TL olarak hükmedilen maddi tazminat miktarının 68.431,29 TL’ye çıkarılması, 100.000 TL olarak hükmedilen manevi tazminat miktarının 170.000 TL’ye çıkarılması suretiyle düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine kabul edilen maddi tazminat miktarı ve karar tarihi itibariyle davalı hazine yönünden, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin, kabul edilen manevi tazminat için davalı hazine yönünden, reddedilen maddi ve manevi tazminat için davacı yönünden temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/169 Esas 2018/211 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kasten öldürme suçundan 17.09.2011-21.07.2017 tarihleri arasında
5 yıl 10 ay 4 gün gözaltı/tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 05.02.2019 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

A. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
1. Maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltı süresi, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiği anlaşıldığından, davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiştir.

3. Faiz başlangıcına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı vekilinin 16.05.2019 tarihli dilekçe ile faiz başlangıcının gözaltı tarihi olan 17.09.2011 tarihi olarak kabul edilmesine ilişkin talebi de gözetilerek hükmedilen tazminat miktarlarına zarar doğum tarihi olan gözaltı tarihinden itibaren faiz işletilmemesi hukuka aykırılık bulunmuştır.

B. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
1. Manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltı süresi, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğuna ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.

2. Vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 Esas, 63 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceğinden, davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (A-3) paragrafında açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 26.03.2021 tarihli ve 2019/4280 Esas 2021/805 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hüküm fıkrasının birinci ve ikinci bendinde yer alan “19.09.2011” ibaresinin çıkarılarak yerine “17.09.2011” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.09.2023 tarihinde karar verildi.