YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9385
KARAR NO : 2023/2537
KARAR TARİHİ : 04.09.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/1105 E., 2020/589 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Esastan Ret
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 05.01.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin 15.11.2009 tarihinde gözaltına alındığını, 16.11.2009-25.05.2010 tarihleri arasında tutuklu kaldığını, yapılan yargılama neticesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan beraat kararı verildiğini, uyuşturucu madde kullanmak suçundan HAGB kararı verildiğini ve kararında 25.01.2017 tarihinde kesinleştiğini belirterek haksız koruma tedbiri uygulanması nedeniyle 20.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminatın gözaltına alındığı tarihten tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini” talep etmiştir.
2. Davalı vekili 14.03.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde açılmadığını, tazminat talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini” beyan etmiştir.
3. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.10.2018 tarihli ve 2018/38 Esas 2018/327 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
4. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 20.03.2020 tarihli ve 2019/1105 Esas 2020/589 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 22.11.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/456 – 2017/23 e.k. sayılı dosyasında yargılanan davacının 15.11.2009 tarihinde gözaltında, 16.11.2009 – 25.05.2010 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, mahkemece yargılama konusu suç olan uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunun vasıf değiştirdiği, davacı (sanığın) eyleminin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak olarak suçunu oluşturduğu gerekçesiyle 10 ay hapis cezası verildiği, verilen cezanın CMK’nın 231/5 maddesine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, davacı hakkında haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açma şartlarının bulunmadığının anlaşılması karşısında davacının tazminat hakkının doğmadığı belirlenerek davanın CMK’nın 144/1-c maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; reddedilen tazminat miktarı üzerinden davalı lehine 4.360 TL vekalet ücreti hükmedilmesi gerekmesine rağmen 845 TL vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm fıkrasından vekalet ücretine ilişkin “845 TL” ibaresinin çıkartılıp yerine “4.360 TL” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan kararın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/456 Esas 2017/23 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan 15.11.2009- 25.05.2010 tarihleri arasında 6 ay 10 gün gözaltı/tutuklu kaldığı,yapılan yargılama sonunda söz konusu suçun kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçuna dönüşmesi nedeniyle 10 ay hapis cezasına mahkumiyeti ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 25.01.2017 tarihinde kesinleştiği, gözaltı/tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Davacının 20.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, ilk derece mahkemesince yasal şartları oluşmadığından bahisle davanın reddine hükmedilmesi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunun kabullü ile düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de;
Davacının tazminata esas dosyası incelendiğinde davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan 6 ay 10 gün gözaltında ve tutuklu kalıp, yapılan yargılama sonunda söz konusu suçun kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçu kapsamında kaldığından bahisle 10 ay hapis cezasına mahkumiyeti ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 25.01.2017 tarihinde kesinleştiği, dairemiz incelemesi sırasında denetim süresinin dolduğu gözetilerek, mahkeme kararında belirtilen 5 yıllık denetim süresi sonunda davanın düşmesine ya da beraatine karar verilmesi halinde tazminat şartlarının değerlendirilmesinin mümkün olduğu, bu kapsamda davacı hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin 5 yıllık denetim süresinin sonucunda ne şekilde karar verildiği araştırılıp, düşme kararı verilmiş ise, davacının tutuklulukta geçirmiş olduğu sürenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen dosyadaki ceza miktarından fazla olduğu, böylelikle davacının fazladan tutuklulukta geçirdiği süreler bakımından tazminata hak kazanabileceği, davacının beraatine karar verildiğinin anlaşılması halinde ise tutuklu kaldığı süreye ilişkin maddi ve manevi tazminata hak kazanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 20.03.2020 tarihli ve 2019/1105 Esas 2020/589 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.09.2023 tarihinde karar verildi.