YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9072
KARAR NO : 2023/774
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
MAHKEMESİCeza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı 05.06.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; … Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda beraat kararı verildiği, yargılamaya konu dosyada 13.08.2016-15.08.2016 tarihleri arasında gözaltında, 15.08.2016-16.12.2016 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, hakkında 27.03.2018 tarihinde beraat kararı verildiği, haksız gözaltı ve tutuklanması nedeniyle 15,263,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı hazineden alınarak tarafına verilmesini talep etmiştir.
2. Davalının cevap dilekçesi sunmadığı tespit edilmiştir.
3. Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.02.2019 tarihli ve 2018/359 Esas, 2019/112 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 12.12.2019 tarihli ve 2019/1198 Esas, 2019/2658 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacının ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 30.11.2021 tarihli, davacının temyiz talebinin kabulü ile hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacının temyiz istemi; manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Davacının polis memuru olarak görev yapmakta iken tarihinde gözaltına alındığı, gelen cevabi yazıya göre 10.08.2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığı, uzaklaştırmaya kadar maaşının tamamını, uzaklaştırma sonrasında 2/3’ünü aldığı, gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerde herhangi bir maaş kesintisinin yapılmadığı, davacının 18.09.2017 tarihinde yeniden göreve başladığı ve halen polis memuru olarak görevine devam ettiği tespit edilmekle davacının gözaltı ve tutukluluk süresinde kamu görevlisi olduğu ve maaş kesintisinin yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davacının açığa alınmasının daha sonradan göreve devam ettiği de gözetilerek açıkta maaşının 2/3’ünü almasındaki maddi ve manevi sonuçların 5271 sayılı Kanun’un 141 inci ve davamı maddelerinde yer alan tazminat hukukunun değil idare hukukunun konusu olduğu gerekçeleriyle davacının maddi bir zarara uğradığını kabul etmenin mümkün olmadığı görülmekle maddi tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının kovuşturma dosyasının içeriği, suçun niteliği ve yaşadığı mağduriyet birlikte değerlendirildiğinde haksız göz altı ve tutukluluk nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin şartların oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı talebinde tutuklu bulunduğu esnada ailesinin kendisine ziyaret amacıyla gerçekleştirdiği yol masraflarını ve cezaevinde yaptığı harcamalarını, açıkta bulunmasından dolayı ödeyemediği düğün borçlarını maddi tazminatın hesaplanmasında dikkate alınmasını talep etmiş ise de, davacının açığa alınmasının idare hukukunun konusu olduğu, cezaevinde bulunmasaydı dahi başkaca günlük harcamalar yapacağının kabulü gerektiği, bu nedenlerle davacının talebinin kabulünün mümkün olmadığına kanaat edilmiştir.
Davacının tutuklulukta bulunduğu ceza infaz kurumuna yazılan müzekkere cevabında tutukluluğun infaz görmediğine ilişkin herhangi bir bilgi belge gönderilmemiş olup, davacının UYAP ekranından yapılan sorgulamasında infazı engelleyecek başkaca bir soruşturma yahut kovuşturmanın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacının haksız gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süreye ilişkin manevi zarar karşılığı olarak, manevi tazminat davasının, kişilik haklarına yapılan haksız saldırı dolayısıyla, kişideki ruhsal çöküntüyü ortadan kaldırma, duyduğu manevi acıların dindirilmesi, duyduğu elem ve acının unutulması gibi sonuçlar doğurmaya yönelik ve dava sonucu hükmolunacak tazminat miktarının orantısız bir şekilde zenginleşme sonucu doğurmaması gereken bir dava olduğu; bu hali ile davacının gözaltında ve tutuklulukta kaldığı sürede uğramış olduğu manevi elemi karşılamak amacıyla manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, sebepsiz zenginleşmeye neden olmayacak biçimde, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunun niteliği, gözaltına ve tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklulukta kaldığı kaldığı 4 ay gözetilerek, hak ve nesafet kurallarına uygun makul ve makbul bir miktar olarak, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince hükmedilen manevi tazminatın eksik belirlendiği gerekçesi ile manevi tazminatın 10.000,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan … Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/358 Esas, 2018/115 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 13.08.2016-16.12.2016 tarihleri arasında 125 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama üzerine 27.03.2018 tarihinde beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 04.04.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.
1. Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarının Az Olduğuna İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 12.12.2019 tarihli ve 2019/1198 Esas, 2019/2658 Karar sayılı kararında davacı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.03.2023 tarihinde karar verildi.