Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/8603 E. 2023/2346 K. 03.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8603
KARAR NO : 2023/2346
KARAR TARİHİ : 03.07.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/264 E., 2019/226 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 17.07.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilin çocuğun cinsel istismarı suçundan beraatine karar verilen ceza dosyası kapsamında, 27.11.2017 – 15.05.2019 tarihleri arasında tutuklu kalması sebebiyle 80.000,00 TL maddi, 120.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

2. Davalı vekili 25.07.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davanın görevli ve yetkili mahkemede, süresinde açılıp açılmadığı, davalı idareye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği araştırılmalıdır. Uygulanan koruma tedbiri sebebiyle idareye kusur izafe edilemez. Davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmaya neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kalınan süre gibi hususların mahkemece araştırılması, bu hususların araştırılmasından sonra makul bir miktar tazminatın belirlenmesi gerekmektedir. Faiz talebi yersizdir. Hükmedilecek vekalet ücreti açısından mevzuat dikkate alınmalıdır. Reddedilen kısım üzerinden hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.09.2019 tarihli ve 2019/391 Esas, 2019/457 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabülüne karar verilmiştir.

4. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 18.12.2019 tarihli ve 2019/264 Esas, 2019/226 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 04.11.2021 tarihli ve 2020/18867 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davalı vekilinin temyiz istemi; davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmaya neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kalınan süre gibi hususların mahkemece yeterince araştırılmadığına, bu hususların araştırılmasından sonra makul bir miktar tazminatın belirlenmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Dosyada toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının çocuğun cinsel istismarı suçundan 27.11.2017 tarihinde gözaltına alındığı serbest bırakılmaksızın 29.11.2017 tarihinde tutuklandığı, 15.05.2019 tarihinde tahliye edildiği, kovuşturma sonucunda Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.01.2019 tarih, 2018/340 Esas, 2019/17 Karar sayılı kararı ile çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırıldığı, söz konusu kararın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 15.05.2019 tarih, 2019/828 Esas, 2019/509 Karar sayılı ilamı ile kaldırılarak davacının beraatine karar verildiği, kararın 18.06.2019 tarihinde kesinleştiği, gözaltında ve tutuklulukta kaldığı sürelerin mahsuba konu edilmediği, tutuklulukta geçirdiği sürelerin infaz gördüğü, davanın yetkili mahkemede süresinde açıldığı, anlaşılmıştır.

Davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerde sabit düzenli bir gelirinin bulunduğu tespit edilemediğinden gözaltında ve tutuklu kaldığı süreler için uğradığı maddi zarar gözaltında ve tutuklu kaldığı dönemdeki net asgari ücret tarifesi üzerinden yapılan hesaplama sonucunda maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 29.226,29 TL maddi tazminatın 27.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; davacının üzerine atılı suçun niteliği, sosyo-kültürel durumu, uzun süren gözaltı ve tutukluluk süresi gözetilerek hak ve nefaset kuralları çerçevesinde zenginleşmeye sebep olmayacak şekilde manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 45.000,00 TL manevi tazminatın 27.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmamıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/340 E., 2019/17 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının çocuğun cinsel istismarı suçundan 27.11.2017 – 15.05.2019 tarihleri arasında 534 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda atılı suçlardan beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 18.06.2019 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nefaset ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.

Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;
Tazminat talebinin dayanağı olan Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/340 E., 2019/17 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının çocuğun cinsel istismarı suçundan 27.11.2017 – 15.05.2019 tarihleri arasında 534 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 18.06.2019 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Gözaltında ve tutuklu kaldığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacı lehine tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden maddi tazminatın hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nefaset ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiği göz önünde bulundurularak, hükmedilen manevi tazminat miktarının eksik olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebebi reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 18.12.2019 tarihli ve 2019/264 Esas, 2019/226 Karar sayılı kararında davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.07.2023 tarihinde karar verildi.