YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8593
KARAR NO : 2023/2230
KARAR TARİHİ : 19.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, davalı vekilinin, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği üzerinde 13.05.2019 tarihinde verdiği dilekçesinde hükme ilişkin temyiz sebeplerini bildirerek katılma yolu temyiz isteminde bulunduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 05.02.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiline … plakalı aracına ülkemize giriş yaparken 20.11.2013 tarihinde alıkonulmak suretiyle el konulmasına karar verilerek gümrük idaresine teslim edildiği, yapılan yargılama sonunda müvekkilinin beraatine ve söz konusu aracın müsaderesine yer olmadığına karar kesinleştiğinde aracın tasfiye edilmişse de değerinin sahibine ya da yetkilisine iadesine karar verilerek kararın kesinleştiği, müvekkilinin taksicilik yaptığı, haksız alıkoyma nedeniyle zararının olduğunu, el konulan aracın 29.04.2014 tarihinde tasfiye edildiğini, haksız tasfiye edilen … gelirinin Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu 16 ıncı maddesini 2 inci bendi uyarınca gelirinin iade edilmesi gerektiğini, bu olay nedeniyle 1 gün gözaltında kaldığı maddi ve manevi zararının bulunması nedeniyle … değerinin bedeli 90.000,00 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden faizi ile, el koyma nedeniyle kazanç kaybı 25.000,00 TL ve 1 gün gözaltı, aracının haksız elinden alınması, müşteri kaybı, ağır üzüntü ve çöküş kaybı nedeniyle 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2.Davalı vekili 25.04.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığından reddi gerektiğini, hükmedilecek tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye yol açmaması gerektiğini, davacının kanunda tazminat istemeyecek kişilerden olup olmadığının araştırılması gerektiğini, vekalet ücretinin kanuna uygun olması gerektiğini, kararın kesinleşmeden tazminat davasının açılmaması gerektiğini, öne sürmüştür.
3.Rize Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2018 tarihli ve 2018/150 Esas, 2018/523 Karar sayılı kararı ile davanın reddine kararı verilmiştir.
4.Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.03.2019 tarihli ve 2019/324 Esas, 2019/541 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2021 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin temyiz isteminin reddini, davalı vekilinin temiz isteminin de vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
ADavacı vekilinin temyiz istemi;
Müvekkilinin aracına haksız şekilde el konulduğu ve haksız yere tasfiye edilip mülkiyet hakkının ihlal edildiği, davanın reddi kararı ile de davacının mülkiyet hakkının bir kez daha ihlal edildiğini, müvekkilinin aracın tasfiye bedelini almış olsa dahi arabasının zararına karşılık olmayacağını, müvekkilinin teminat karşılığı arabasını almasının yargılama devam ederken bir kez daha aynı araçtan alması anlamına geldiğini, haklı olduğu ve hukuk sistemine güvendiği için teminat ile aracını geri almadığını, beraat ettiğinde aracını alabileceğini düşündüğü, davacının zararının tazmini gerektiğini beyan etmiştir.
B.Davalı vekilinin temyiz istemi;
Mahkemece davanın reddine karar verilmesine rağmen davalı kurum lehine vekalet ücretine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine, ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminata esas Hopa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/1034 Esas – 2014/818 Karar sayılı dava dosyasında 5607 sayılı yasaya muhalefet suçundan davacıya ait … plakalı aracına 20.11.2013 tarihinde alıkonulmak suretiyle el konulduğu, aracın 29.04.2014 tarihinde 30.454,41 TL’ye tasfiye edildiği, yapılan yargılama sonunda davacı sanığın beraatine karar verildiği ve kararın 09.11.2017 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, Her ne kadar davacı vekilinin 05/10/2018 tarihli dilekçesiyle davacının alıkonulan ve sonrasında Trabzon Tasviye İşletme müdürlüğü tarafından satılan aracı ve gözaltında kaldığı süre ile ilgili olarak 25.000,00 TL maddi tazminat ve 25.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de; Hopa 1. Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında tedbir kararı verilen “ASV007” plakalı aracın Gürcü plakalı … olduğu, bu araca 5607 sayılı kanunun 10/2. Maddesine göre sadece yabancı plaka olması koşuluyla “alıkoyma” kararı verildiği, bu kararın bir el koyma tedbiri olmadığı, aracın yabancı plakalı olması nedeniyle sicile şerh düşürülemediğinden … ile ilgili 5607 sayılı kanundan doğan zorunlu bir alıkoyma kararı olduğu, … sahibine … değeri kadar teminatı yatırarak isterse aracı gümrükten 30 gün içinde alıbileceği, yargılama sonucunda karara göre tazminat isteminde bulunulabileceği, teminat yatırılmazsa aracın tasfiyenin yapılabileceği, yargılama sonucuna göre tasfiye bedeli üzerinden işlem görüceği, açılacak olan davada “Haksız Alıkoymadan Kaynaklı Mülkiyet hakkının ihlali” olabileceği, emredici niteliteki kanun hükümleri dikkate alındığında ASV007 plakalı araca üzerinde yapılan el koyma işleminin hukuka uygun olduğu, aracın Trabzon Tasviye İşletme Müdürlüğü tarafından 29.04.2014 tarihinde satış işlemi yapılarak satış bedeli emanet hesabına alındığı, davacının bu bedelin alınması yönünde herhangi bir müracaatının olmadığının anlaşılması, isnat edilen tasviye işlemlerinin 5607 Sayılı Yasanın 10/2. Maddesinden kaynaklı olduğu, davacının istediği taktirde 30 gün içerisinde teminat bedelini yatırma şartıyla aracını alabilecekken bunu yapmadığının anlaşılması ve her ne kadar dava dilekçesinde davacının 1 gün gözaltında kaldığı belirtilmiş ise de, Hopa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/1034 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı ile ilgili olarak sadece yakalama işlemi yapıldığı, herhangi bir gözaltına alınma işleminin yapılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tazminata esas Hopa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/1034 Esas – 2014/818 Karar sayılı dava dosyasında 5607 sayılı yasaya muhalefet suçundan davacıya ait … plakalı aracına 20.11.2013 tarihinde alıkonulmak suretiyle el konulduğu, aracın 29.04.2014 tarihinde 30.454,41 TL’ye tasfiye edildiği, yapılan yargılama sonunda davacı sanığın beraatine karar verildiği ve kararın 09.11.2017 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.
A.Davacı Vekilinin Temyiz Talebi Yönünden;
5271 sayılı CMK’nın 141/1-j maddesinde eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine koşulları oluşmadığı halde el konulan veya zamanında geri verilmeyen, kişilerin tazminat isteyebilecek olduğu düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 128. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen el koyma kararlarının sicile şerh verilmek suretiyle icra olunacağı belirtilmiştir. Bunun istisnası ise 5607 sayılı Kanunun 10. maddesinde düzenlenmektedir. 10. maddenin 2 numaralı bendinde yer alan düzenlemeye göre “13 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girmesi, Türkiye’de sicile kayıtlı olmaması ya da soruşturma ve kovuşturma devam ederken, kaçakçılık suçunun işlenmesinde tekrar kullanılması halinde, elkonulan taşıt, elkoyma kararı veren mercilerce alıkonulur. Sahibinin taşıtın değeri kadar teminatı alıkoyma tarihinden itibaren otuz gün içinde gümrük idaresine teslim etmesi halinde, taşıt sahibine iade edilir. Aksi takdirde, tasfiye idaresi tarafından soruşturma ve kovuşturma sonucu beklenmeksizin derhal tasfiye olunur” hükmünün yer aldığı, söz konusu mevzuat hükümlerine göre alıkoyma ve tasfye sürecine ilişkin işlemlerin kanuna uygun olarak yürütüldüğü, davacının teminat bedeli yatırıp aracını almadığı, tasfiye edildikten sonra da tasfiye bedelinin alınmasına yönelik herhangi bir müracaatının olmadığının anlaşıldığından, dolayısıyla tazminat koşullarının oluşmadığının anlaşılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
B.Davalı vekilinin temyiz talebi yönünden;
Davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı kurum lehine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) nolu paragrafında açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.03.2019 tarihli ve 2019/324 Esas, 2019/541 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin gereği hüküm fıkrasının 2 nolu bendinden sonra gelmek üzere “Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.360,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı … Hazinesine verilmesine ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Rize Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.06.2023 tarihinde karar verildi.