Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/8590 E. 2023/699 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8590
KARAR NO : 2023/699
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.03.2018 tarihli ve 2017/899 Esas, 2018/226 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkrasının b bendi uyarınca 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve altıncı uyarınca hak yoksunluklarına, iki yıl süre ile ehliyetinin geri alınmasına, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 13.12.2018 tarihli ve 2018/1844 Esas, 2018/3210 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekilinin, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkrasının b bendi, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62. maddesi uyarınca neticeten 16 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl süre ile ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 14.1.2021 tarihli, 2019/54402 sayılı temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilin temyiz istemi;

Sanığa verilen cezanın az olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü saat 15.30 sıralarında sanığın yaya kaldırımında park halindeki kamyonetini beyanına göre 10-15 metre geri geri hareket ettirdiği esnada kaldırımda bekleyen katılana aracının arka tamponuyla çarptığı, kaza nedeniyle katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilemez, 4. Derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda mahkemece kazanın meydana gelmesinde sanığın asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek uygulama yapılmıştır.

2. Katılan sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.

3. Sanık savunmasında ”olay tarihinde orada bulunan bir … yerine malzeme getirmiştim, valenin yönlendirmesiyle kaldırıma çıkarak malzemeleri oradan indirdim, geri geri manevra yaptığım sırada müşteki kör noktamda kaldığı için göremedim, bu nedenle bir ses duymam üzerine frene bastım, aracıma az ileri aldım, daha sonra müştekinin aracın altında olduğunu anlamam üzerine ambulans çağırdım, eşim ve çocuğum da arabanın içindeydi, herhangi bir maddi ödeme gerçekleşmiş değilim, suçsuzum, beraatimi talep ederim” demiştir.

4. Kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporunda sanığın asli ve tam kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.

5. Katılanın yaralanmasına ilişkin kesin … raporunun, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına ilişkin belgelerin, sanığın adli sicil kaydının dosyada olduğu görülmüştür.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk derece mahkemesinin olayın sübutuna, sanığın kusur durumuna ilişkin değerlendirilmesinde bir eksiklik bulunmadığı, ancak sanığın sabıkasındaki kasıtlı suçlardan mahkumiyetlerine ilişkin ilamlar gözetilerek taksirli suçtan verilen cezanın TCK’nın 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin, ayrıca sanığın eyleminin bilinçli taksirle işlenip işlenmediğinin tartışmasız bırakılmasının hukuka aykırı olduğu belirtilmiş,

Tamamen yayalara ayrılmış olan ve her türlü önceliğin yayalara ait olduğu kaldırıma yük boşaltmak amacıyla giden sanığın aracını hareket ettirirken çok tedbirli ve özenli davranması gerektiği, kontrolsüz hareket edilmesi halinde herhangi bir yayaya çarpabileceğinin öngörülmesi gerektiği, sanığın bu hususu ön gördüğü halde sürücülük yeteneğine, beceresine güvenerek hareket etmek suretiyle katılanın yaralanmasına sebebiyet verdiği ve bilinçli taksirden dolayı arttırım yapılması gerektiği kabul edilerek uygulama yapılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Yapılan inceleme neticesinde bölge adliye mahkemesinin kararında, oluş ve kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

2. Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 61/2. maddesine aykırı olarak, 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesinin aynı Kanunun 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, sonuç cezaya etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.’

3. Katılan Vekilinin Cezanın Az Olduğuna İlişkin Temyiz İstemi Yönünden;
5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer verilen, suçun işleniş biçimi, sanığın taksirinin yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak asli kusurlu olarak ölüme sebebiyet veren sanık hakkında belirlenen temel ceza miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılarak hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Diğer Temyiz sebepleri bakımından;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 13.12.2018 tarihli ve 2018/1844 Esas sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 12. Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.03.2023 tarihinde karar verildi.