Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/8581 E. 2023/2288 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8581
KARAR NO : 2023/2288
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 15.05.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin terör örgütüne üye olma suçundan 23.11.2018 tarihinde gözaltına alındığını, 26.11.2018 tarihinde tutuklandığını, yapılan yargılama neticesinde beraat kararı verildiğini belirterek haksız yakalama, gözaltı ve tutuklama nedeniyle 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın yakalama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini” talep etmiştir.

2. Davalı vekili 24.05.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın yasal süre içerisinde açılıp açılmadığının mahkemece re’sen incelenmesi gerektiğini, istenilen manevi tazminatın yüksek olduğunu ayrıca davacılarıın kendi kusurlu ve ihmali hareketleri sonucu tutuklanmasına sebebiyet verdiklerini, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak davacı hakkında birden fazla dava açılıp açılmadığının tespitinin gerektiğini, dava konusu tazminata faiz yürütülmesi isteminin hukuka ve hakkaniyet ilkesine uygun olmadığını savunarak davanın reddi gerektiğini” beyan etmiştir.

3. Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.09.2019 tarihli ve 2019/285 Esas 2019/369 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 24.01.2020 tarihli ve 2019/3674 Esas 2020/282 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davac vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 14.11.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/42 Esas 2019/73 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 18.01.2019 tarih ve 2019/1461 Esas sayılı iddianamesi ile davacının TCK’nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 maddeleri ile cezalandırılmasının talep edildiği, davacının bu süreçte 23.11.2018 tarihi ile 26.11.2018 tarihleri arasında gözaltına alındığı, 26.11.2018 tarihinde tutuklandığı ve 13.03.2019 tarihinde tahliye edildiği, davacı hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, verilen kararın 19.04.2019 tarihinde itirazın reddi sonrasında kesinleştiği görülmüştür.

Her ne kadar davacı vekili aracılığı ile 15.05.2019 tarihinde açmış olduğu dava ile Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/42 esas sayılı dava dosyasında beraat ettiğinden bahisle CMK’nın 141 uyarınca tazminat talebinde bulunulmuş ise de Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/42-73 esas ve karar sayılı ilamında davacı … ile ilgili olarak silahlı terör örgütüne üye olma suçundan değişen suç vasfı ile 3713 sayılı yasanın 7/2-1 maddesi gereğince neticeten 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve CMK’nın 231 madde gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yerleşik Yargıtay uygulamaları ve bu anlamda Yargıtay 12. Ceza Dairesinin emsal 04.04.2016 tarih, 2015/9742 esas 2016/5571 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı durumlarda ancak deneme süresi sonrasında davanın düşmesine karar verilmesi durumunda fazladan tutuklu kalınan süreler için tazminat talebinin değerlendirilebileceğinden bu aşamada koşulları oluşmamakla davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2019 tarih ve 2019/285 Esas, 2019/369 Karar sayılı koruma tedbirleri nedeni ile tazminat davasının reddi kararında, usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu saptandığından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/42 Esas 2019/73 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 23.11.2018-13.03.2019 tarihleri arasında 3 ay 21 gün gözaltı/tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacı sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın eyleminin silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu oluşturduğu kanaatine varılarak eylemine uyan 3713 sayılı Kanunun 7/2-1 cümle uyarınca neticesi itibariyle 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 19.04.2019 tarihinde kesinleştiği, gözaltı/ tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
5271 sayılı Kanun’un “tazminat isteyemeyecek kişiler” başlıklı 144 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre

“… (c) Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülenler.”

Tazminat talep edemeyeceğinin düzenlendiği, somut olay değerlendirildiğinde; davacı hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, mahkeme kararında belirtilen 5 yıllık denetim süresi sonunda davanın düşmesine ya da beraatine karar verilmesi ya da denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlendiğinde mahkumiyet hükmünün açıklanması halinde tazminat şartlarının ve miktarının değerlendirilmesinin mümkün olacağı, ancak somut olayda kararın 19.04.2019 tarihinde kesinleştiği, temyiz incelemesi sırasında da bu sürenin dolmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı durumlarda deneme süresi sonrasında davanın düşmesine karar verilmesi durumunda fazladan tutuklu kalınan süreler için tazminat talebinin değerlendirilebileceğinden bu aşamada koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davacının tazminat talebinin reddine karar verilmesinde ve kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 24.01.2020 tarihli ve 2019/3674 Esas 2020/282 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.06.2023 tarihinde karar verildi.