YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8531
KARAR NO : 2023/2034
KARAR TARİHİ : 06.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 20.04.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından yakalandığını ve uzun tutukluluktan sonra tahliye edildiğini, yapılan yargılama neticesinde hakkında beraat kararı verildiğini ve davacının çiftçi olduğunu, tutuklama nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirtmiş, bu nedenle 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 10.12.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, mükerrer dava olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacının kendi eylemi nedeniyle koruma tedbirine neden olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu ve davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
3. Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.03.2019 tarihli ve 2018/566 Esas, 2019/99 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
4. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 25.11.2019 tarihli ve 2019/2724 Esas, 2019/3946 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 11.11.2021 tarihli tebliğnamesi ile temyiz taleplerinin esastan reddi ile hükmün onanmasını talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; davacının tutuklandığı suçtan beraat etmesi nedeniyle tazminata hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “Muş Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/79 Esas-2014/211 Karar sayılı dava dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacının Muş Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/79 esas, 2014/211 karar sayılı dosyasında yargılanıp beraatına dair karar verildiği ancak davacı …’ın gözaltı ve tutukluluk sürelerinin bulunmadığı, davacı …’ın 02/03/2007 tarihinde hakkında yakalama kararı çıkartıldığı, …’ın 10.06.2008 tarihinde kendiliğinden mahkemeye gidip ifade vermesi üzerine aynı gün serbest bırakıldığı ve hakkındaki yakalama kararının kaldırıldığının anlaşıldığı,
CMK 141 ve 142. maddelerden kaynaklanan tazminat davalarının açılabilmesi için 141. ve 142. Maddede belirtilen şartların mevcut olması gerektiği, öncelikle bu maddelere göre tazminat talep edilebilmesi için haksız ve hukuka aykırı bir gözaltı yada tutuklama işleminin söz konusu olmasının gerektiği, gözaltı yada tutuklama işleminin haksız olduğunun ise ancak Cumhuriyet Savcılığı tarafından verilecek bir Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar ile yada açılacak kamu davası sonucunda verilecek kesinleşmiş beraat kararı üzerine bahsedilebileceği, mevcut kovuşturma dosyasında ise her hangi bir gözaltı ve tutuklama bulunmadığı, bu hali ile CMK 141 ve 142. maddesi anlamında haksız ve hukuka aykırı bir gözaltı yada tutukluluktan söz edilemeyeceğinden bu aşamada CMK 141 ve 142.maddelerden kaynaklanan tazminat davası açmak hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, dava açma sebepleri bulunmadığından Davacı vekilince davalı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının tümden reddine karar verilmesi gerektiği hususunda vicdani ve hukuki kanaat hasıl olmuş … C.Savcısının görüşüne uygun oybirliği ile aşağıdaki şekilde kurulmuştur.” denilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1. Tazminat talebinin dayanağı olan Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/79 Esas – 2014/211 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından yargılanan davacının yapılan yargılama neticesinde beraat ettiği, beraat kararının 05.03.2018 tarihinde kesinleştiği, 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2. Tazminata esas ceza dava dosyasında davacı hakkında 02.03.2007 tarihinde yakalama emri düzenlenmesine rağmen bu yakalama emrinin infaz edilemediği, davacının 10.06.2008 tarihli duruşmaya kendisinin gelerek ifade vermesi üzerine hakkındaki yakalama emrinin kaldırıldığı, bu bağlamada hakkında yakalama, gözaltı veya tutuklama tedbiri uygulanmayan davacının tazminata hak kazanamadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin temyi istemi yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 25.11.2019 tarihli ve 2019/2724 Esas, 2019/3946 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2023 tarihinde karar verildi.