YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8510
KARAR NO : 2023/2228
KARAR TARİHİ : 19.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebebine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 20.11.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 03.04.2016 tarihinde gözaltına alındığını, 05.04.2016 tarihinde tutuklandığını, 26.07.2016 tarihinde serbest bırakıldığını, yapılan yargılama sonunda beraat kararı verildiği, haksız tutuklama nedeniyle 100.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminata gözaltı tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı asil 21.02.2019 havale tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini bildirir dilekçe sunmuştur.
2.Davalı vekili 11.02.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın kanunda belirtilen şartlar oluşmadığından reddi gerektiğini, davanın kanuna uygun sürede açılmadığından reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı maddi zarar hususunda delil sunmadığından maddi tazminatın reddi gerektiğini, tazminat talebinin fazla olduğunu, tazminata esas dosyada ödenen vekalet ücretinin zarar kapsamında davaya verilmemesi gerektiğini, öne sürmüştür.
3.İstanbul Anadolu 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.04.2019 tarihli ve 2019/129 Esas, 2019/135 Karar sayılı kararı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
4.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 09.12.2019 tarihli ve 2019/3205 Esas, 2019/4265 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2021 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin temyiz isteminin reddini talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;
Davayı usul ve yasaya uygun vekaletname ile açtığını, davacı asilin feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi nedeniyle yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davacı asilden alınması gerektiğine ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Davacı vekilinin 20.11.2018 havale tarihli dilekçesinde, ayrıntılı sebep ve gerekçelerine, ilişkin bulunduğu maddi olgulara değinilmek suretiyle yer verildiği şekli ile neticeten 100.000,00 TL maddi tazminat ve 200.000,00 TL de manevi tazminat isteminde bulunulmuş ise de; aşamalarda davacı asilin bu kez yönetime uygun biçimde, kimlik bilgileri derkenar edilmiş dilekçesi ile mezkur davanın, vekili tarafından bilgisi dışında açılmış olduğundan bahisle, davadan feragat ettiğini bildirmiş bulunması karşısında; feragat beyanının davaya son veren usul işlemlerinden olması ve bu husustaki nihai irade beyanının da davacı asilin inhisarında kalması gözetilerek, vaki feragat beyanına istinaden davanın reddine karar verildiği, davacının haberi olmadan vekili tarafından davanın açıldığı bu nedenle davanın açılmasında kendi kusuru bulunmadığı anlaşılmakla A.A.Ü.T’ gereğince 5450 TL vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacı vekilinden alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/172 Esas – 2016/244 Karar sayılı dava dosyasında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan yargılandığı, 03.04.2016 – 26.07.2016 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 12.07.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı Vekilinin Temyiz Talebi Yönünden;
Davanın davacı asilin usulüne uygun feragat dilekçesi nedeniyle tümüyle reddedilmesi karşısında, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı kurum lehine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yerine davacı vekilinden alınmasına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 09.12.2019 tarihli ve 2019/3205 Esas, 2019/4265 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin gereği hüküm fıkrasının vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin olan ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “davacı vekilinden alınarak” ibaresi çıkarılarak, yerine “davacıdan alınarak” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 14. Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2023 tarihinde karar verildi.