Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/8469 E. 2023/2216 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8469
KARAR NO : 2023/2216
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 06.06.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilin beraatine karar verilen ceza dava dosyası kapsamında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 24.03.2017 – 21.02.2018 tarihleri arasında tutuklu kalması sebebiyle 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

2. Davalı vekili 18.07.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir. Dava dilekçesinde tazminat talebi hiçbir belgeye dayandırılmamıştır, bu nedenle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Talep edilen manevi tazminat miktarı fazladır..” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.01.2019 tarihli ve 2018/348 Esas, 2019/58 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 16.01.2020 tarihli ve 2019/2271 Esas, 2020/182 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 05.11.2021 tarihli ve 2020/23267 sayılı, esastan ret görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğuna, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Davacı …’nın Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama suçlaması ile yürütülen soruşturma kapsamında soruşturulduğu ve 23/03/2017 tarihinde gözaltına alındığı ve Kırkağaç Sulh Ceza Hakimliğinin 24/03/2017 tarih ve 2017/56 sayılı kararı ile tutuklandığı, daha sonra Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/57 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda 21/02/2018 tarihinde verilen beraat kararı ile birlikte tahliyesine de karar verildiği, beraat kararının istinaf edilmeden 01/03/2018 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme şerhli beraat kararının 15/03/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı vekilince müvekkilinin haksız tutuklanmasından kaynaklı olarak 24/03/2017 tarihi olan tutukluluk tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 100.000,00-TL maddi ve 100.000,00-TL manevi tazminatın tahsilinin talep edildiği anlaşılmış olup; dosya mahkememiz esasına kaydedilerek yargılaması yapılmıştır.

Davacının hurdacılık yaptığı ve hurdacılıktan elde ettiği 800,00 TL – 1.000,00 TL aylık gelir dışında herhangi bir gelirinin olmadığının yapılan sosyal ekonomik durum araştırması ile tespit edildiği, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama suçlaması ile soruşturma yürütülüp 23.03.2017 tarihinde gözaltına alındığı, 24.03.2017 tarihinde tutuklandığı ve toplamda 334 gün tutuklu kaldığından bahisle 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu görülmüştür.

Aylık net asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama neticesinde; davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.969,33 TL maddi tazminatın tutuklama tarihi olan 24.03.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nefaset ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekmesi sebebiyle; davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede; davacının atılı suç nedeniyle tutuklu kaldığı sürede duyduğu üzüntü ve ızdırap ile manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi dikkate alınmak suretiyle, davacının talebi kısmen kabul edilerek haksız olarak tutuklu kaldığı süre yönünden bu sürenin başka bir suçtan mahsup edilmediğinin anlaşılması karşısında, talebinin kısmen kabulüyle; 16.700,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 24.03.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 25.08.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemelerin Yapılması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin 144 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası gereği belirlenen 3.920,03 TL nisbi vekalet ücretinin davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

21.01.2019 tarihli duruşma gün ve saatinde yapılan duruşmada karar verilmiş, ancak verilen karar sonrası 21.01.2019 tarihinde saat 16:45’te UYAP üzerinden Kırkağaç Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/92 Esas sayılı dosyasından gönderilen ek karara istinaden tazminata konu tutuklulukta geçen sürenin mahsubuna dair bildirim yapılmış olup hükme esas alınamamıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Davacının gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreler Kırkağaç Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/92 Esas, 2017/519 Karar sayılı ve 22.01.2019 tarihli ek kararıyla mahsup edildiği anlaşılmakla, mahsup durumu tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerde gözaltı ve tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nefasetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak gözaltında ve tutuklu kalınan sürelerin tamamının mahsup edildiğinin tespit edilmesi halinde davacı lehine makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmolunması, bir kısmının mahsup edildiğinin tespiti halinde ise mahsup edilmeyen kısmına ilişkin olarak maddi ve manevi zarar dikkate alınıp, mahsup edilen kısım için ise makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin” de belirtildiği dikkate alındığında ve davacının tutukluluğunun tamamının mahsup edildiği dikkate alınarak haksızlığı belirlemek amacıyla makul bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden bu kriterlere uymayan ve fazla miktarda tazminata hükmedilmiş olması, buna bağlı olarak “1.056,00 TL” nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken “3.920,03 TL” nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin kanuna aykırılık oluşturduğu anlaşılmakla;

Hükmün maddi tazminata ilişkin (1) numaralı bendinde yazılı “15.969,33 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “1.000,00 TL” ibaresinin getirilmesine, manevi tazminata ilişkin (2) numaralı bendinde yazılı “16.700,00 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “1.000,00 TL” ibaresinin getirilmesine, vekalet ücretine ilişkin (4) numaralı bendinde yazılı “3.920,03 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “1.056,00 TL” ibaresinin getirilmesi suretiyle istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/57 E., 2018/92 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak veya sağlamak suçundan 23.03.2017 – 21.02.2018 tarihleri arasında 335 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 01.03.2018 tarihinde kesinleştiği, davacının gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürenin tamamının Kırkağaç Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/92 Esas, 2017/519 Karar sayılı ceza dava dosyasındaki hükümlülüğünden mahsubuna karar verildiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Davacı vekilinin temyiz isteği yönünden;
Haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nefasetin sağlanması amacıyla; tutuklu kalınan sürenin tamamının mahsup edildiği halde makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği göz önünde bulundurularak takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının eksik olmadığı anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 16.01.2020 tarihli ve 2019/2271 Esas, 2020/182 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.06.2023 tarihinde karar verildi.