Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/8423 E. 2023/1978 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8423
KARAR NO : 2023/1978
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2017/3639 E., 2019/4836 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
KARAR : Davanın kısmen kabulü

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 08.04.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilin beraatine karar verilen ceza dava dosyası kapsamında 14.03.2007 – 26.06.2007 tarihleri arasında haksız olarak 3 ay 13 gün tutuklu kalması sebebiyle 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

2. Davalı vekili 08.08.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davacının nüfus ve adli sicil kaydının getirilmesini, davanın süresinde açılıp açılmadığının ve davacı tarafından davanın açılması için avukatına yetki verip vermediğinin, mükerrer dava açıp açmadığının, kendi kusurlu hareketi ile tutuklanıp tutuklanmadığının, aylık kazancının, davacı hakkında verilen beraat kararının gerekçesinin araştırılmasını talep ederiz. Talep edilen manevi tazminat miktarı fahiştir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.09.2017 tarihli ve 2016/239 Esas, 2017/216 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 24.12.2019 tarihli ve 2017/3639 Esas, 2019/4836 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 01.11.2021 tarihli ve 2020/13398 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen tazminat miktarlarının azlığına, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/141 Esas, 2012/9 Karar sayılı 25.01.2012 tarihli kararı ile davacı … hakkında açılan kamu davasında yapılan yargılaması sonucunda üzerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatine karar verildiği, İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/141 Esas, 21.11.2016 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki karar ve kesinleşme şerhinden, kararın 13.04.2015 tarihinde kesinleştiği ve herhangi bir mahsup kararına rastlanmadığı bildirilmiştir.

Davacının tutuklu kaldığı dönem içerisinde maddi zararının hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, raporda davacının asgari ücretin üzerinde bir gelir elde ettiği tespit edilemediğinden asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı belirtilmiş, davacının 107 gün tutuklu kaldığı dosya kapsamından anlaşılmakla bir günlük ücret olan 13,43 TL ile çarpımı sonucu 1.437,01 TL olarak hesaplanan maddi tazminatın haksız tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Dosya kapsamı, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, davacıların sosyal ve ekonomik durumu, üzerlerine atılı suçun niteliği, tutuklu kaldıkları süre, hükmedilecek miktarın zenginleşme sonucu doğurmayacak şekilde hak ve nefaset kurallarına uygun, makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiği, davacının müsnet suçtan dolayı tutuklu kaldıkları süre göz önünde bulundurularak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın haksız tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Davacının 107 gün hürriyetinden yoksun kaldığı anlaşılmakla, tutuklanmadan önce Sayanora isimli tesiste çalışmakta olduğu, davacı kazancını belgeleyemediğinden, maddi tazminat belirlenmesinde tutuklulukta geçen süre zarfında yürürlükte olan 16 yaşından büyükler için öngörülen yasal asgari ücret tarifesinin göz önüne alınarak hesaplama yapılması gerekmiştir. Bu durum itibariyle davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı, bizzat infaz gören gün sayısı ile net asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada 1.397,17 TL maddi kaybı hesaplanmıştır. Bu miktarın maddi tazminat olarak hüküm altına alınmasına ve tutuklama tarihi olan 14.03.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı hazine idaresinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, koruma tedbirleri nedeniyle hükmedilecek manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, davacının sosyal ve ekonomik durumunun yanında üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınıp tutuklanmasına neden olan olayların cereyan tarzı, gözaltında ve tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değerlerin dikkate alınıp hak ve nefaset ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, ilk derece mahkemesince 107 gün hürriyetinden yoksun kalan davacıya bu kıstaslarla bağdaşmayacak biçimde az manevi tazminata hükmolunması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, bu kriterlere göre davacı lehine 4.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 14.03.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı hazine idaresinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre ilk derece mahkemesince hükmedilmesi gereken 770,00 TL vekalet ücreti ile istinaf aşamasında hükmedilmesi gereken 1.362,00 TL olmak üzere toplam 2.132,00 TL vekalet ücretinin davalı hazine idaresinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/141 E., 2012/9 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak ile insan ticareti yapmak suçlarından 14.03.2007 – 26.06.2007 tarihleri arasında 104 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 13.04.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye dava açıldığı anlaşılmıştır.

Davacı hakkında düzenlenen yakalama, olay, gözaltı ve sevk – serbest bırakma müzekkerelerinin, sorgu zaptının Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

Davacı vekilinin temyiz isteği yönünden;
Gözaltında ve tutuklu kaldığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacı lehine tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden maddi tazminatın hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Kabul ve uygulamaya göre; nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nefaset ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (2), (3) ve (5) paragraflarında açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 17.10.2019 tarihli ve 2019/428 Esas, 2019/3961 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, davacının kazanılmış hakkı da gözetilmek suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.06.2023 tarihinde karar verildi.