Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/8413 E. 2023/2226 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8413
KARAR NO : 2023/2226
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebebine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekilinin 27.05.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasten öldürme suçundan yargılandığı, 04.01.2013 tarihinde tutuklandığını, yapılan yargılamada mahkumiyetine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi ile hükmün bozulmasına karar verilmesi üzerine 26.04.2018 tarihinde tahliyesine karar verildiğini, bunun üzerine yapılan yargılama ile beraatine karar verildiğini, haksız tutuklama nedeniyle 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2.Davalı vekili 01.07.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, yetkili mahkemede açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının rızasının olup olmadığını, davacının özel vekaletnamesinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, mükerrer dosyasının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, tutuklu kaldığı kaldığı sürelerin mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu, davacı kendi kusurlu hareketleriyle tutuklanmasına sebep olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesi halinde vekalet ücretine ilişkin kanun değişikliğinin dikkate alınması gerektiğini, öne sürmüştür.

3.Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.09.2019 tarihli ve 2019/441 Esas, 2019/314 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4.Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 28.11.2019 tarihli ve 2019/171 Esas, 2019/135 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.11.2021 tarihli tebliğnamesi ile davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile onanmasını talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davalı vekilinin temyiz istemi;
Davacının 5271 sayılı kanun 144 üncü maddesinde belirtilen tazminat istemeyecek kişilerden olduğundan davanın reddi gerektiğine, davacının tutuklanmasına kendi kusurlu eylemleri nedeniyle sebep olduğundan davanın reddi gerektiğine, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fazla olduğuna, karşı vekalet ücreti istemine, faiz talebinin reddi gerektiğine, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminat talebinin esasını oluşturan Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/387 Esas, 2018/340 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının kasten öldürme suçundan yargılandığı, 04.01.2013 – 26.04.2018 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 06.02.2019 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacı hakkında aynı talep nedeniyle açılan davanın bulunmadığını, tutuklu kalınan sürelerin mahsup edilmediği belirlenerek, 70.726,92 TL maddi ve 106.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/387 Esas, 2018/340 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının kasten öldürme suçundan yargılandığı, 04.01.2013 – 26.04.2018 tarihleri arasında 1938 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 06.02.2019 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edilmesi gerekirken eksik manevi tazminata hükmedilmesi temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.

A.Davalı vekilinin temyiz sebepleri yönünden;
1.Davanın reddi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ve devamı maddelerine göre, maddi ve manevi tazminat hakkı bulunduğu davacının tazminata esas dosyada aşamalarda alınan beyanında atılı suçlamaları kabul etmediği, kendi kusurlu hareketleri ile tutuklanmasına neden olduğuna dair durumun bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin, tazminat talebinin reddi gerektiğine dair temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.

2.Hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğu yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edilmesi gerekirken davacı bakımından eksik manevi tazminata hükmedildiğinden, davalı vekilinin manevi tazminatın fazla olduğuna yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

3.Davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle davalı lehine karşı vekalet ücreti verilmesi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 Esas, 63 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceğinden, davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmamıştır.

4.Faiz talebinin reddi gerektiğine ilişkin temyiz sebebi yönünden
Davacının talebi de gözetilerek hükmedilen tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren faiz işletilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

5.Hükmedilen maddi tazminatın fazla olduğu yönünden;
Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamış olup, tutuklu kalınan döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesap edilen “70.057,63 TL” yerine hatalı hesaplama ile bu miktarın üzerinde kalacak şekilde “70.726,92 TL” olarak tayin edilmesi suretiyle davacı lehine fazla maddi tazminata hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (A-5) paragrafında açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 28.11.2019 tarihli ve 2019/171 Esas, 2019/135 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hüküm fıkrasının birinci paragrafında yer alan “70.726,92 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “70.057,63 TL” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2023 tarihinde karar verildi.