YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8383
KARAR NO : 2023/2334
KARAR TARİHİ : 03.07.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/266 E., 2018/327 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın ve temyiz dilekçesinin tebliği üzerinde 13.09.2021 tarihinde verdiği dilekçesinde hükme ilişkin temyiz sebeplerini bildirerek katılma yolu temyiz isteminde bulunduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 31.03.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; öğretmen olan müvekkilinin silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütü propagandası yapmak suçundan 19.02.2013 tarihinde 1 gün gözaltında kaldığını, 26.02.2013 tarihinde tutuklanmasına karar verildiği, 03.07.2013 tarihinde tahliye edildiği ve hakkında beraat kararı verildiği, haksız ve hukuka aykırı tutuklama nedeniyle ek ders ücreti zararı olan 1.500,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminata zarar doğum tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2.Davalı vekili 21.04.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığından reddi gerektiğini, dava dilekçesinin eklerinin tebliği gerektiğini, davanın yetkili mahkemede açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının haksız tutuklanmasına kendisi sebebiyet verdiğinden tazminata hak kazanamayacağını, talep edilen tazminat miktarı fahiş olduğundan reddi gerektiğini, öne sürmüştür.
3.Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.12.2017 tarihli ve 2016/127 Esas, 2017/332 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4.Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.02.2018 tarihli ve 2018/266 Esas, 2018/327 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın 02.11.2021 tarihli tebliğnamesi ile davalı vekilinin temyiz isteminin kesin olduğundan dolayı reddini, davacı vekilinin temyiz isteminin ise esastan reddi ile hükmün onanması talep edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Davalı vekilinin temyiz istemi;
Davacının tutuklanmasına kendi eylemleri ile sebebiyet verdiğinden davanın reddedilmesi gerektiğini, hükmedilen maddi ve manevi tazminatın fazla olduğundan reddi gerektiğine, ilişkindir.
B.Davacı vekilinin temyiz istemi;
Hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğuna, ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Davacının tazminata esas Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/32 Esas – 2015/443 Karar sayılı dava dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütü propagandası yapmak suçundan yargılandığı, 19.02.2013 tarihinde 1 gün gözaltında kaldığı, 26.02.2013 – 03.07.2013 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 05.01.2016 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacı hakkında tutuklu kalınan sürelerin mahsubuna karar verilmediği ve aynı sebebe dayalı olarak derdest dosyasının bulunmadığı, ek ders ücreti kaybının maddi zarar olarak verilmesi gerektiği belirlenerek, 431,71 TL maddİ, 12.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/32 Esas – 2015/443 Karar sayılı dava dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütü propagandası yapmak suçundan yargılandığı, 19.02.2013 tarihinde 1 gün gözaltında kaldığı, 26.02.2013 – 03.07.2013 tarihleri arasında 128 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 05.01.2016 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin 10.09.2021 tarihinde tebliği üzerine davalı vekilinin 13.09.2021 tarihinde verdiği dilekçesinde hükme ilişkin temyiz sebeplerini bildirerek katılma yolu ile temyiz isteminde bulunduğu anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz isteminin reddini isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
A.Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden;
1. Hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiğinden davacı vekilinin manevi tazminatın eksik olduğuna yönelik temyiz talebi yerinde görülmemiştir.
B.Davalı vekilinin temyiz talebi yönünden;
1.Davanın reddi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Davacının tazminata esas ceza yargılaması sırasında suçlamaları inkar ettiğinin anlaşılması karşısında 5271 sayılı Kanun’un 144 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki koşullar oluşmadığından davacının kendi kusuruyla tutuklanmasına neden olduğuna yönelik davalı vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
2.Hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğu yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiğinden davalı vekilinin manevi tazminatın fazla olduğuna yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
3. Hükmedilen maddi tazminatın fazla olduğundan reddi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Davacının öğretmen olduğu, gözaltında ve tutuklu kaldığı dönemde alamadığı ek ders ücretinin muhtemel zarar kapsamında bulunduğu anlaşılmakla; 5271 sayılı Kanun’un 141 inci ve devamı maddeleri gereğince hesaplanması gereken maddi zarar kapsamında olmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.02.2018 tarihli ve 2018/266 Esas, 2018/327 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin gereği hüküm fıkrasının maddi tazminata ilişkin 1 nolu bendinde yer alan “431,71 TL maddi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “maddi tazminat talebinin reddine” ibaresinin eklenmesi ve buna göre değişen vekalet ücreti bakımından hükmün üçüncü fıkrasında yer alan “1.491,80 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “1.440,00 TL” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.07.2023 tarihinde karar verildi.