YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8372
KARAR NO : 2023/2171
KARAR TARİHİ : 14.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 12.06.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 15.08.2016 tarihinde gözaltına alındığını, 09.09.2016 tarihinde tutuklandığını, 23.11.2016 tarihinde tahliye edildiğini, yapılan yargılama neticesinde beraatina karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin tutuklulukta ve gözaltında kaldığı süre zarfında maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek 10.000 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 15.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi davalıdan tahsiline karar verilmesini” talep etmiştir.
2.Davalı vekili 07.07.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde açılıp açılmadığının ve mahkemenin yetkili olup olmadığının tespitinin gerektiği, tazminat talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini” beyan etmiştir.
3. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.11.2017 tarihli ve 2017/229 Esas 2017/412 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 16.03.2018 tarihli ve 2018/302 Esas 2018/892 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 04.11.2021 tarihli, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu gerekçesiyle hükmün bozulması görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen manevi tazminat miktarlarının düşük olduğuna ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; davacının15.08.2016 tarihinde gözaltına alındığı, 09.09.2016 tarihinde tutuklandığı, 23.11.2016 tarihinde tahliye olduğu, Diyarbakır 4.Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/598 esas ve 2017/354 karar hakkında beraat kararı verildiği, verilen kararın 05.06.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla CMK’nın 141. ve devamı maddelerindeki maddi tazminat koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Davacı asgari ücreti aşan bir geliri olduğunu belgeleyemediğinden maddi tazminat miktarı asgari ücret üzerinden hesaplanmıştır. Davacının 15.08.2016 tarihinde gözaltına alındığı 09.09.2016 tarihinde tutuklandığı, 23.11.2016 tarihinde tahliye edildiği bu sebeple (15.08.2016 – 09.09.2016) tarihleri arasında toplam 25 gün gözaltında kaldığı, (09.09.2016-23.11.2016) tarihleri arasında 75 gün tutuklu kaldığı, bu dönemde aylık net asgari ücret miktarının 2016 yılı için 1,300.99 TL olduğu, dolayısıyla davacının maddi zararının 2016 yılı için (25 gün gözaltı+75 gün tutuklama=100 günx43.36) 4336 TL toplam zararının olduğu anlaşıldığından 4.336 TL maddi tazminat ve 10.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 15.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; davacının 15.08.2016 tarihinde gözaltına alındığı, 09.09.2016 tarihinde tutuklandığı, 23.11.2016 tarihinde tahliye edildiği, davanın açıldığı Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/598 esas sayılı dosyanda yapılan yargılama sonunda 31.05.2016 tarih ve 2017/354 sayılı karar ile beraatine karar verildiği, kararın 05.06.2017 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 12.06.2017 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
1-Maddi tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin esastan incelenmesinde; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasına ilişkin yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucuna uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, maddi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin ve davalı hazine vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının esastan reddine, ancak;
2-Manevi tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin esastan incelenmesinde; davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında ve tutuklu kaldığı süre birlikte değerlendirildiğinde, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir manevi tazminat miktarının belirlenmediği, manevi tazminat miktarının güncel koşullara göre fazla miktarda tespit edildiği anlaşıldığından; davalı hazine vekilinin istanaf başvurusu bu itibarla yerinde görülmekle yeniden değerlendirilmesi gerekmiş olup HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, istinaf yoluna başvurulan kararın açıklanan manevi tazminat yönünden hüküm kısmının ikinci bendinde (…. 10.000 TL manevi tazminatın ….) şeklinde yer alan kısmın “…. 8.000 TL manevi tazminatın ….” şeklinde,
3-Vekalet ücretinin değerlendirilmesinde; karar tarihinde yürürlükte bulunan ve 694 sayılı KHK’nın 144. maddesiyle CMK’nın 142. maddesine eklenen 9. fıkra gereğince hesap edilecek nispi vekalet ücretinin 1.480 TL olmasına rağmen fazla vekalet ücretine hükmedilmesi kanuna aykırı olup, davalı hazine vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmekle, hüküm fıkrasının vekalet ücretiyle ilgili kısmında “…. 1720,32 TL vekalet ücretinin ….” şeklinde yer alan kısmın “…. 1.480 TL vekalet ücretinin ….” şeklinde düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/598 Esas ve 2017/354 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 15.08.2016-23.11.2016 tarihleri arasında 3 ay 8 gün gözaltı/tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 05.06.2017 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 16.03.2018 tarihli ve 2018/302 Esas 2018/892 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,14.06.2023 tarihinde karar verildi.