YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8366
KARAR NO : 2023/2175
KARAR TARİHİ : 14.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 12.04.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 15.06.2015 tarihinde gözaltına alındığı, 16.06.2015 tarihinde tutuklandığı, hakkında Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/340 Esas 2016/183 Karar sayılı kararıyla yapılan yargılamada sanığın mahkumiyetine ve tutukluluk halinin devamına dair karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine hükmün bozulduğu ve tahliye kararı verildiği, bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde davacının beraatine hükmedildiği, kararın kesinleştiği, haksız koruma tedbiri nedeniyle 250.000 TL maddi, 250.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 15.06.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini” talep etmiştir.
2. Davalı vekili 08.05.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde açılmadığını, tazminat talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini” beyan etmiştir.
3. Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.06.2019 tarihli ve 2019/216 Esas 2019/343 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 05.12.2019 tarihli ve 2019/1636 Esas 2019/1519 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 02.11.2021 tarihli, hükmün davalı yönünden kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davalı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğuna ve vekalet ücretine ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; davacının herhangi bir işte çalışmadığının tespit edilmesi nedeniyle, davacının maddi kaybı açısından yoksun kaldığı gelirin aylık net asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiği kabulü ile davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin Asgari Ücret net hesabına göre gözaltında-tutuklulukta kalınan 1236 gün karşılığı 56.070,02 TL maddi tazminat ile 40.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 15.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin, davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinin kendisine tebliği üzerine, süresinde verdiği istinafa cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre katılma yoluyla istinaf isteminde bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Mahkemenin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, kovuşturma sonucuna uygun olarak tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine yönelik oluşan kanaat ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunda bulunan taraf vekillerinin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla reddine,ancak: manevi tazminat miktarı belirlenirken, objektif bir kriter olmamakla birlikte hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek sureti ile hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak, zenginleşme sonucunu doğurmayacak bir şekilde hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak şekilde eksik tayini,
Yasaya aykırı görülmüş ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu aykırılığın 5271 sayılı CMK’nın 280/1-a ve 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b, 2. maddeleri uyarınca düzeltilmesi olanaklı bulunduğundan, hüküm fıkrasının manevi tazminata ilişkin kısmında yer alan ”40.000 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine ”57.000 TL” yazılması sureti ile hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/10 Esas 2019/137 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 15.06.2015-21.11.2018 tarihleri arasında 3 yıl 5 ay 6 gün gözaltı/tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 01.04.2019 tarihinde kesinleştiği, gözaltı/tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
2019 yılı temyiz kesinlik sınırının 58.800 TL olduğu, davalı aleyhine 56.070,02 TL maddi ve 57.000 TL manevi olmak üzere toplam 113.070,02 TL tazminata hükmedildiği, hükmedilen tazminat miktarının temyiz kesinlik sınırının üstünde olduğu anlaşıldığından tembliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
1. Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 Esas, 63 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceğinden, davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 05.12.2019 tarihli ve 2019/1636 Esas 2019/1519 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.06.2023 tarihinde karar verildi.