Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/8360 E. 2023/2170 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8360
KARAR NO : 2023/2170
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 08.01.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin silahlı terör örütüne üye olma suçundan 13.03.2010 tarihinde gözaltına alınıp tutuklandığı, 25.03.2011 tarihinde tahliye edildiğini, yapılan yargılama neticesinde beraat kararı verildiğini, müvekkilinin haksız olarak gözaltında ve tutuklu kaldığı süre için 150.000 TL maddi 300.000 TL manevi olmak üzere toplam 450.000 TL tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan davalıdan tahsiline karar verilmesini” talep etmiştir.

2. Davalı vekili 27.12.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde açılmadığını, tazminat talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini” beyan etmiştir.

3. Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.11.2018 tarihli ve 2018/22 Esas 2018/268 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.12.2019 tarihli ve 2019/658 Esas 2019/1436 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 02.11.2021 tarihli, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu gerekçesiyle hükmün bozulması görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; Mahkemece davaya dayanak teşkil eden … Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/78 Esas sayılı dosyasının tazminata konu ilgili evrakları getirtilerek incelenmiş, davacının 10.03.2010- 13.03.2010 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, dosyada toplanan delillere göre sanığın yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesi ile CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verildiği anlaşılmıştır. Nüfus ve sabıka kaydı celp edilerek dosyaya dercolunmuş, aynı konu ve haksız gözaltı nedeniyle açılmış davanın olmadığı anlaşılmış ve herhangi bir mahsup işleminin yapılmadığı görülmüştür. Ekonomik sosyal durum araştırması da yapılarak toplanan tüm deliller bir bütün halinde değerlendirilmiştir.

Aylık net gelirini resmi bir belge ile ispat edemediği anlaşılan davacının, işçi olduğu değerlendirilerek gözaltında kaldığı döneme ilişkin asgari ücret nazara alındığında 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin asgari ücret baz alınarak hesaplama yapıldığı buna ilişkin yapılan hesaplamada davacının 9.397,52 TL’lik maddi zararının bulunduğu, davacının haksız gözaltında kaldığı süre, sosyal-ekonomik durumu, toplumsal konumu, üzerine atılı suçun niteliği, olayın oluş şekli, paranın satın alma gücü, sabıkasız oluşu, haksız tutuklama ve süresi nedeniyle duyulan elem, ızdırap ve ruhsal sıkıntılar ile diğer olumsuz etkileri değerlendirilerek, adalet ve hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşır şekilde duyduğu elem ve ızdırabın bir nebze olsun giderilmesi gerektiği ve bununda hak ve nesafet kuralları çerçevesinde sebepsiz zenginleşme yaratmayacak şekilde makul ölçüde olması da dikkate alınarak 13.000 TL manevi tazminatının gözaltı tarihi olan 10.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, 2018 AAÜT md. 14/3 ışığında nisbi olarak hesaplanan 2.687,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; gerekçeli karar başlığında dava türü olarak, ”Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat” yerine, ”CMK 141 maddeleri gereği tazminat talebi” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak; nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, atılı suçun niteliği, olayın cereyan tarzı, fazladan tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçütlere uymayacak biçimde fazla manevi tazminata hükmolunması,

Maddi tazminat miktarı belirlenirken, aylık net gelirini resmi bir belge ile ispat edemeyen davacının, vasıfsız bir işçi olduğu değerlendirilerek, tutuklulukta kaldığı dönemdeki net asgari ücret nazara alınıp, gözaltına alındığı veya tutuklandığı ilk gün hesaba katılmak ve tahliye edildiği gün dikkate alınmamak suretiyle, haksız tutuklulukta kalınan sürelerin ay ve günü üzerinden hesaplanacak 7.480 TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davacı yararına fazla maddi tazminata hükmolunması,

Talep dikkate alınmayarak, faiz başlangıcının 13.03.2010 tarihi yerine 10.03.2010 olarak gösterilmesi,
Hukuka aykırı ve istinaf itirazları bu nedenle yerinde görülmüş ise de bu aykırılığın Anayasanın 141/son, CMK’nın 280/1-a ve HMK’nın 353/1.b.2-3 maddeleri uyarınca düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğu ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasındaki maddi ve manevi tazminat, vekalet ücreti ile faiz başlangıcına ilişkin “9397,52 TL” ve “13000 TL”, “2.687,64 TL” ile “10/03/2010” ibarelerinin hükümden çıkartılarak sırasıyla yerine “7.480 TL” ve “8.250 TL”, “1.887 TL” ile “13.03.2010” ibarelerinin yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Van Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/222 Esas 2017/287 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10.03.2010-25.03.2011 tarihleri arasında 1yıl 15 gün gözaltı/tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 22.02.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltı/ tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
1. Tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünn 2 numaralı bendinde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.12.2019 tarihli ve 2019/658 Esas 2019/1436 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.06.2023 tarihinde karar verildi.